Dilerim yazdıklarım doğru değil

İddiayı duyduğum birkaç günden beridir içim içime sığmıyor, kendi yüreğimi kemiriyorum resmen.

Bir meslektaşımın bir menfaat karşılığında bir kurumu karalayan bir haberler dizisine giriştiği ile ilgili iddialar resmen mideyi bulandıracak cinsten.

El değiştiren para olduğu ile ilgili iddialar.

Müteahhitler. Müteahhitlerin kurum başkanına gazetecinin adını vererek yaptığı aleni tehditler ve "gazeteci sizin huzurunuzu bozacak eğer istediğimi yapmazsanız" tarzında tehditler.

İş dünyası, ihale dünyası serttir, çetrefillidir. Rekabet zordur. "İhale mafyası" diye bir terim bile var.

Silahlarla, tehditlerle ihalelerin yapılması yapılmaması, birilerinin çekilmesi, fiyat arttırması vs. gibi şeyleri duyduk.

Ancak bir gazetecinin kalemi kullanılarak, köşesi bu ihaleye alet edilerek ve televizyondaki karizması bir kamu ihalesinde avantaj elde etmek için kullanıldığı iddiaları bile benim bu meslekten nefret etmem için yeterlidir.

Umarım doğru değildir.

Değilse sözlerimin hepsini geri alırım.

Ama eğer iddiaların yarısı bile doğru ise birilerinin kalemi bırakması ve artık gazeteciyim diye ortalıkta dolaşmaması lazım.

Biz ihale takipçisi, rant sağlayıcısı ya da birilerinin paralı kurşun askeri değiliz ki gazeteciyiz.

Eğer bu mesleğe saygımız varsa ve ömür boyu bütün sıkıntılarına göğüs gereceksek aynı göğsü "gazeteciyim" derken kabartmaya devem edeceksek çürük elmaların aramızdan ayrılması artık şart.

Gazetecilik örgütleri. Basın-Sen, Gazeteciler Birliği, Cemiyeti, Konseyi. Artık bu mesleğe saygınlığı geri kazandırmak zorundadır.

Meslektaşlarımızın neredeyse siyasetçiler kadar itibarsızlaşmasının ardındaki gerçekler de yavaş yavaş ortaya çıkıyor galiba.

Ben mesleğimi seviyorum.

Benim de kalemimden gerektiğinde kan damlatmasını bilirim.

Ben de kendimce televizyon ekranlarında dilediğimi söyleyip birilerini zor durumda bırakabilirim.

Ama yapmıyorum.

Çünkü benim işim o değil.

İşim birine bir şey kazandırmak değil. Maddi işlere bulaşıp, kredibilitemi parayla ölçülebilecek noktaya getirmek ise hiç değil.

Benim işim; az maaşım, kaygısız başım ile kamu yararına gördüğüm herşeyi çekinmeden yazıp anlatmaktır. Bunu yapmaya devem ederken, bunu yapmayanlarla aynı meslekte anılmak da zoruma gidiyor doğrusu.

Bu yazıyı yazmak ne kadar acıdır anlatamam.

Ama artık yazmak şarttı.

Dilerim duyduklarımız doğru değil.

Dilerim bu yazdıklarımı yutmak zorunda kalırım.

Dilerim mesleğimiz bu kadar kirlenmemiştir.