23 yıl geciken 20 yaş dişi

Yayın Tarihi: 06/02/16 09:22
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Her şey yaşında güzel derler ya, çok doğrudur.

Doğru da ben bu lafa ne kadar uyumlu bir hayat yaşadım?

Askere 34 yaşında gittim.

Üniversiteden mezun olduğumda 40'ıncu yaşımı kutluyordum.

İlk çocuğumu 33 yaşımda kucağıma aldım.

Bir çok şeyi normal yaşın sonrasında yapmaya alışık bir bünyeden 20'lik yaş dişlerinin de 20'li yaşlarda çıkmasını bekleyemezsiniz tabi.

43 yaşındayım ve önceki akşam yirmi yaş dişlerimden bir tanesinin çıkacağı tuttu.

Sonrası malum. Resmen ölüyorum.

Eski Konak Meyhanesi'nde artık neredeyse ofisim haline gelen masada UBP Lefkoşa İlçe Başkanı Sadık Gardiyanoğlu ile siyaset sohbeti yaparken, sol alt ve en arkadaki diş kısmında ufak ufak bir ağrı gelmeye başladı.

Herhalde bir et parçası kaçtı diyerek kürdanla dürtmeye başladım. Et falan yoktu ve ağrı iyice arttı.

Geç vakit eve gidince iki Panadol alıp yattım. Sabaha karşı ağrı iyice çıldırtan bir noktaya gelince aynada ağzımda olup bitene bakmayı denemek için ışığı açıp aynanın karşısına geçince yüzümün sol tarafının sağ tarafına oranla balon gibi şişme eğiliminde olduğunu fark ettim. Parmağımla da yoklayınca orada bir dişin bitmeye çalıştığını hissettim.

Hayda.

Olacak iş miydi. 43 yaşında 20'lik yaş dişinin bitmesi?

Sabahı zor ettim.

Hem devlette hem de özelde çalışmayan bir dişçi düşününce aklıma dostum Hakan Kuntay geldi. Nasılsa siyasetten elini eteğini çekmiştir, sabah saatlerinde klinikte bulurum diyerek telefona sarıldım. Sabahın kör saatinde cevap alamadım ama birkaç dakika sonra geri döndü.

Allah kahretsin Ümit Bahşi'ye As TV'deki programına konuk olacağıma dair söz vermiştim. Bir defasında daha, o sefer çocukların sağlık nedenleri ile onu ekmiştim, ikinci kez olursa çok ayıp olur diyerek sol yanağımın şişliğinin ekranlarda nasıl görüneceğini kestirmek için yine aynaya baktım.

Olacak gibi değildi. Ümit'in programına çıkmak bu suratla mümkün değildi. Zaten ağzımı açıp iki kelam dahi edemiyorum, yemek yemek işkencelerin en büyüğü haline geldi. Ümit'e buradan bir özür.

Panoramik bir ağız röntgeni çektirip Hakan Kuntay'ın kliniğinde aldığım soluğu. "Doktor. 43 yaşında 20'lik diş olur mu?" diye sorduğumda, demek ki yirmili yaşlardasın" diyerek kompliman yaptı kibarlığından.

Meğer ağzımın için resmen Dıyarbakır'ın Sur ilçesine dönmüş. Bir yanda bir iki eksik diş. Diğer taraftan kanal tedavisi ile idare edilmeye çalışılan ölü dişler. Eğrilenler, eğrildiği için de Kuntay'ın tabiri ile "kaliteli çiğneme alanının ortadan kalkması" ve üstüne üstlük 23 yıl geciken bir 20 yaş dişi.

Diyeceksiniz ki, memlekette bu kadar olup biten varken Rasıh neden bizi şimdi dişleri ile meşgul ediyor?

Gerçeği saklamayacağım ve başıma gelen bu olayla ilgili toplumsal bir mesaj çıkarmaya da çalışmayacağım.

Dişimin ağrısından başka bir şey düşünemiyorum.

Düşünemediğim için de doğal olarak başka bir şey yazamıyorum.

İlle de istiyorsanız, alın size toplumsal bir mesaj.

Bir an önce bir dişçiye gidin ve bir kontrol yaptırın. Ağrımaya başlayınca gittiğiniz zaman geç kalmış olabilirsiniz. Çektiğiniz ağrı da yanınıza kalır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları