İlişkileri normalleştirmek bu ise?

Yayın Tarihi: 15/02/16 07:46
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Türkiye ile KKTC ilişkileri hayırlısı ile bozulmuş durumda.

Nasıl mı becerdik? Çok kolay.

İmza attık, imzamıza sadık kalmadık. Onlar gereğini yaptılar biz yapmamayı tercih ettik.

Bahane olarak ise, "eski hükümet imzaladı, bize uymaz" deyip işin içinden sıyrıldık.

10 yılı aşkın burada yaşayan vatandaşlarını kendi vatandaşımız yapmadık. Hasbelkader, buraya değil de İngiltere'ye gitmiş olsa bu insanlar çoktan üzerinde Kraliçe'nin armasının bulunduğu bordo pasaportu ceplerine koymuşlardı. Yapmadık süründürdük.

Sonra döndük onlara hakaret ettik her defasında. Haksızlık ettik.

Ne yaptı bu insanlar? Vatandaşı olamadıkları ülkenin değil, vatandaşı oldukları ülkenin yetkililerinden yardım istediler. Şikayetçi oldular.

Bu ülkenin yöneticilerinin sadece vatandaşlarının haklarını değil, bu ülkede yasal olarak yaşayan herkesin haklarını korumakla yükümlü olduklarını unuttular ne hikmetse.

Su konusunda Türkiye yetkilileri ile dalga geçtik ve de geçiyoruz resmen.

Hükümetin yetkili kıldığı Bakanları gönderdik müzakere ettirdik. Tavizler kopardık.

Sonra da Parti Meclisi zırhı arkasında saklanarak bakanların mutabakatını sıfırla çarptık. Yeniden Ankara'ya gönderdik. Yeni bir mutabakat ile geldiler.

Kabinenin dört bakanı ile onları yetkilendiren Başbakan'ın Ankara'daki itibarı ile birlikte, o mutabakatı da çöpe attık.

Farkında mısınız bilmiyorum ama Türkiye ile ilişkiler tarihte hiç olmadığı kadar kötü.

Normal bir ülke olsak ve Rusya ile ilişkilerimizi bozsak, hemen Amerika'ya yanaşırız, Rusya ile bozulan ilişkilerden dolayı elde ettiğimiz karşılıklı menfaatleri bu şekilde telafi ederiz.

Türkiye nefreti birçok insanın iliklerine kadar enjekte edilmiş olması Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türkiye'den başka ilişkide olduğu hiçbir ülke bulunmadığı gerçeğini değiştirmiyor.

Başardık ve bu ilişkileri de bozduk sonunda.

Şunun da farkında mısınız bilemiyorum.

Türkiye ile bu su meselesini çözmeden hiç bir mesele ile ilgili olarak Türk yetkililerini arayamayacağımızı biliyorsunuz değil mi?

Kapanan televizyonlar, acil ihtiyaç duyulan yatırım kalemleri, maaşlarda eksilecek olan miktarlar ve Türkiye üzerinde yürüttüğümüz diğer tüm şeyler.

Şimdiden cengaverleri duyar gibiyim. "Ne yani teslim mi olalım?"

Üretmeden kazanmayı, çalışmadan elde etmeyi, hazıra konmayı alışkanlık haline getirdiğimiz gün teslim olmuştuk zaten.

Türkiye ile normal ilişkiler yürütmek ile ilgili söylenen süslü laflara ben de inanıyorum ve mümkün olduğunu da biliyorum.

Ha normal ilişki değil, hiç bir ilişki olmasın diyenler varsa, onların ilişkiye girmek konusunda bir alternatif ülke bulduklarını düşünürüm.

Ha, dünyaya tek açık kapımızı olan Türkiye'yi de kapatmak niyetinde ise bu kararları verenler, o zaman birtakım acı fedakarlıklar onları bekliyor.

Onlar varsa ben de varım.

Ha, bu iş içinde başka bir film varsa, nasılsa kokusu bugün yarın ortaya çıkar. O zaman da bu halk sizi taşlamaktan da çekinmez.

"Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek" diye seçim meydanlarından söylenen lafları hatırlıyorum da, "Bu mu sizin normal ilişki düzeyiniz?" diye sormadan edemiyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları