Her gün manşet değil, artık her an manşet

Buruk olduğumuz kadar heyecanlıyız.

Kıbrıs Postası bugün son kez kağıda basıldı. Artık elimizde tutabileceğimiz, koltuğumuzun altına alıp, ellerimize mürekkep bulaştıra bulaştıra okuyabileceğimiz, sonra da camları silebileceğimiz bir basılı gazetemiz olmayacak.

Onun eksikliğini geleneksel medyadan gelen bir gazeteci olarak hep hissedeceğim. Manşet atmak ve birinci sayfa hazırlamak benim için hem eziyet hem de büyük bir keyif olmuştur hep. O işi yapmayı özleyeceğim.

Şimdi kendimi günde onlarca manşet atmaya hazırlıyorum. Canlı manşetler atmaya, gerektiğinde güncellenebilecek manşetler hazırlamaya ve manşetlerime anında tepki alabileceğim sınırsız bir ortamda yayınlamaya hazırlanıyorum.

Zaten internetteydik, şimdi var gücümüzle internetteyiz.

Boston Globe Gazetesi'ni yönettiği sırada yapılması talimatı verdiği bir haberle koskoca Katolik kilisesine kafa tutan ve yayınladığı haberler Pullitzer ödülü alan, üstüne üstlük bu haberi Oscar'a aday bir filme konu olan Amerikalı gazeteci Martin Baron bakın neler söylüyor bu konuda.

Şimdilerde Washington Post Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni ve Boston Globe Gazetesi'ndeki yaşamının bir kesiti Spotlight adlı, benim de Oscarlardaki favorim olan filmde konu olan Martin Baron, Kıbrıs Postası gibi bir süre önce kağıt baskısını durduran Radikal Gazetesi'ne verdiği röportajda, "İnternet bir vakıa. Çoğu insan bilgiyi dijital platformlardan alıyor. Okur oradaysa, bizim de orada olmamız lazım. Ayrıca internette başarılı olmak büyük güç getiriyor. Çok daha fazla insan bizi okuyor. Hikâyelerimizi hem çok çabuk hem de rahatça paylaşıyor. Yani internette de gazetecilik yapabiliriz. Hatta yeni araçlarla, videolarla, sosyal medyayla daha da güçlü olabiliriz" diyor ve aslında benim söylemek istediklerimi çok daha akıcı bir ifade ile anlatıyor.

Eğer bu yazıyı elinizde bir gazete varken okuyorsanız, bu size bu formattaki seslenişlerimin sonuncusu olacak ve artık www.kibrispostası.com'a her sabah, her öğle, her saat, hatta her an bakmanızı öneririm.

Ha eğer zaten bu yazıyı internetten, sosyal medya üzerinde paylaşılan linklerden okuyorsanız, size de ciddi sürprizlerimiz olacağını şimdiden müjdelemek isterim.

Sonuçta bugün Kıbrıs Postası'nın "her gün bir manşet" dönemi kapanıyor ve "her an bir manşet dönemi başlıyor"

Buruk muyuz? Evet.

Heyecanlı mıyız? Evet.

Habercilikte ülkenin altını üstüne getirecek miyiz? Tabii ki evet.