Sahibi Türkmüş. Ne fark eder ki?

Sevgili Ali Bizden Güzelyurt ile ilgili sihirli bir formül olduğunu çıtlattı sanki dünkü yazısında. "Ali Bizden diyorsa bir bildiği vardır" genel prensibinden hareketle bu konuda bir şey söylemek lazım diye düşünüyorum ancak yine de Güzelyurt ile ilgili söyleyeceklerim vardır.

Bir çözüm sırasında Rum parça devletine verilip verilmemesi ile ilgili değil de oraya yapılan yatırımlarla ilgili.

Güzelyurt'ta açılan üniversite sonrasında açılan bu tartışma, çözüm karşıtı statükocularla çözüm fetişistlerini birbirine düşürmüş vaziyette.

Sanki bir üniversite, çözümün önünde engel olacakmış gibi, Rum tarafından da bu yönde sesler geliyor.

Eğer Rumlar Güzelyurt'un bir çözüm aşamasında kendilerine verileceğinden bu kadar emin iseler, Rum parça devletinin yönetimine bırakılacak olan bir yerleşim biriminde bir üniversite kurulmasına sevinmeleri gerekmez mi?

Kuru bir arazi ya da kurumuş narenciye ağaçlarından oluşan bir Güzelyurt mu isterdim yoksa içinde yep yeni binalar, dünyanın dört bir yanından üniversite öğrencilerinin eğitim aldığı bir üniversite olan Güzelyurt mu?

Yatırımcı ve üniversite sahibi Türkmüş. Olsun. Başka Avrupa Birliği ülkelerinde yatırım yapan Türk iş insanları yok mu?

Çözümden sonra burasının ne farkı var.

Çözüm fetişistleri, Güzelyurt'a üniversite yapılmasını çözümü engelleyici ve "Üniversite kurduk buraya dolayısıyla Rumlara verilemez" yaklaşımı ile kurulduğunu düşünerek kurana ve izin verene diş bilediği belli.

Rumlar da aynı şekilde, "şimdi bunlar üniversite kurdu bize burayı vermezler" diye hayıflanıyor.

İkisi de yanılıyor bence. Güzelyurt'un toprak ayarlaması sırasında Rum parça devletine verilip verilmeyeceği ile içinde kurulan üniversite ya da yapılan başka yatırımlarla hiç alakalı değil.

Rum parça devletine ait bir toprak parçasında olacak olan bir üniversite ile Türk parça devletine olacak olan bir üniversite arasındaki fark en fazla belediye vergilerini bir Rum belediyesine mi yoksa bir Türk belediyesine mi vereceğinden ibaret olduğunu artık biliyor olmamız lazım. Verilecek olan diğer vergiler federal hükümete, eğitim açısından bağlılık Federal Eğitim Bakanlığı'na olacak.

Yatırımcı aptal mı? Bence değil.

Belki de ileride oluşabilecek bir avantajı görmüştür.

Verilmeme ihtimali olan bir yere bu yatırımı kaybedeceğin bile bile yapar mı? Yapmaz. Yapmadığına göre bu konuda benimle aynı fikirde.

Verilse de verilmese de o ve işletmesi için değişen bir şey yok.

Ha Rum parça devleti idaresindeki, Federal Kıbrıs'ın bir ilçesi olan Güzelyurt'ta bir üniversite, ha Fransa'nın Nice kentinde bir üniversite. Sahibi Türkmüş. Ne fark eder ki?