Akıncı herkesin Cumhurbaşkanı olmayı başardı

Yayın Tarihi: 06/03/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

İtiraf edeyim ki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ilk seçildiğinde endişeliydim.

Neden mi?

Bizi Rum'a satacak, ya da Türkiye kökenlileri gemilere doldurup gönderecek safsataları ile ilgilideğildi endişem tabi ki.

Bunlar zaten saçmalıktı ve kimse de bu söylenenlere inanmadı.

Kıbrıs'ta nasıl olursa olsun bir çözüme ülkeyi götüreceğinden mi endişeliydim. O da değildi. Ben mümkün olabilen her türlü çözüme zaten dünden hazır birisiyim. O yüzden Cumhurbaşkanı Akıncı'nın mümkün kılabileceği bir anlaşmaya razıyım.

Endişem Akıncı'nın KKTC'deki herkesin Cumhurbaşkanıolmayacağı ve birkesimin Cumhurbaşkanı olup diğerlerini görmezden geleceği ile ilgili idi.

Endişem kendim ya da kendi görüşlerimle alakalı bir endişe değildi.

Halkın bir kesimin görüşlerini dikkate alan ve diğerlerini de hiçe sayan bir Cumhurbaşkanı, çözümü bir tarafa bırakın, halk arasında kaosa gidebilecek bir kaosa neden olabilirdi.

Bundan çekiniyordum.

Ülke içerisindeki görüş farklılıklarına rağmen adı konmamış bir birlik ve bütünlük vardır. Cumhurbaşkanı'nın bu şekilde davranması bunu ortadan kaldırırdı.

Endişem yersiz çıktı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, halkın tümünün Cumhurbaşkanı olmayı tercih etti ve bunu yaparak da, dar da olsa bazı çevreleri karşısına almayı da göze aldı.

Örneğin önceki gün Yakın Doğu Üniversitesi'nde yaptığı bir konuşmada söyledikleri.

Akıncı orada, Kıbrıs Türk halkının özgürlük, eşitlik ve güvenlik talebi bulunduğunu vurguladı. Kıbrıs Türk halkının kendi güvenliğini Türkiye'nin güvencesinde gördüğünü kaydeden Akıncı, AB'ye giriyoruz başka güvenliğe gerek yok açıklamalarının karın doyurmadığını söyledi.

Bunu niye mi söylüyor? Çünkü halkın ezici bir çoğunluğu bu şekilde düşünüyor.

Bunu gören Cumhurbaşkanı ise halkın isteklerini ve hassasiyetlerini söylemekten geri kalmıyor.

Buna benzer şeyleri eskiden Rahmetli Rauf Denktaş söylerdi.

Uluslararası camia da ona, bu düşünceleri paylaşmayan bazı kesimlerin bu alanlarda seslerinin daha fazla çıkıyor olmasından mütevellit, bu görüşlerin Denktaş'ın temsil ettiği halkının düşünceleri olmadığını, kendi görüşleri olduğunu söylerlerdi. Özellikle 2000'li yılların ilk yarısı böyle bir durum yaşıyorduk.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu için de durum buna benzerdi.

III. Cumhurbaşkanı, belki başka ifadelerle Akıncı'nın söylediklerini söylüyordu.

Ancak onun üzerindeki "bu zaten çözüm istemez" damgası yine söylediklerinin halkının genel hissiyatı olup olmadığı noktasını tartışmaya açmış, temsilcisi bulunduğu Ulusal Birlik Partisi'nin geleneksel görüşlerinden ibaret bir söylemler silsilesi olduğu düşünceleri hakim olmuştu.

Şimdi çözüm isteyen Kıbrıs Türk Halkının yeni temsilcisi Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, paralel çizgide şeyleri dillendirmeye başlayınca, bu görüşlerin Kıbrıs türk halkının genel kanısı olduğu netleşti.

Bunu görmesi gereken görüyor ve ona göre analiz yapıyor.

Yine söylüyorum benim için her türlü hava hoş ancak eğer bir çözüm metni gelirse ve bu referanduma sunulacak noktaya ulaşırsak bunu Kıbrıs Türk halkını çoğunluğunun benimsemesi gerekecek.

Bana göre Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı herkesin Cumhurbaşkanı olmayı başardı.

Sonuç ne olur bilinmez ama, sonuç Kıbrıs Türk halkının genelinin istediği olacak, sadece bazı dar kesimlerin değil.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları