Zekamızla dalga geçmeyin yeter...

Başbakan Ömer Kalyoncu, haberimizi yalanlamaya çalışmış. Hem de benim de bir dönem Londra Temsilciliği görevini yürütmüş olmaktan gurur duyduğum ve şimdiye kadar bir başka gazetenin haberini yalanlamak amaçlarına alet olmamış Kıbrıs Gazetesi aracılığı ile.

Başbakan tabii ki düz ve açık siyasetten uzak icraat biçimleri ortaya çıkınca bir hamle yapacaktı. Ama bunu bir basın açıklaması ile hepimize yapsa daha iyi olacaktı.

Kıbrıs Gazetesi'ne yapmayı tercih etti. Kıbrıs Gazetesi'ndeki arkadaşlar da haberi hemen sitelerine koyup, "Başbakan'dan protokol haberine yalanlama" başlığıyla vermişler. Haberde pek bir yalanlama da olmamış ya, neyse.

Koskoca Kıbrıs Gazetesi'ndeki arkadaşlara iş öğretecek halimiz yok, ama ille de Başbakan'ın Kıbrıs Postası'na yanıtını yayınlamak gibi bir hevesleri varsa en azından "Başbakan'dan protokol iddialarına açıklık" gibi bir başlık kanımca daha münasip olurdu.

Kaldı ki, Başbakan Ömer Kalyoncu, haberimizi yalanlamayı bırakın tam anlamıyla teyit etti aslında.

Ne dedik? Ekonomik Protokol ile ilgili öneriler iddia edildiği gibi Türkiye'den KKTC'ye değil, KKTC'den Türkiye'ye gitmiş. Hem de BBK 0. 00-40/00-16/749 sayılı evrak ile.

Başbakan da bir önceki ekonomik protokolün Ankara'da hazırlandığını bu nedenle mevcut protokolü KKTC'de hazırladıklarını söyledi Kıbrıs Gazetesi'ndeki arkadaşlara. Yani bizim söylediğimiz ile aynı.

Ankara'dan yapılan bir dayatma protokol yok. Protokolde ne varsa bizim, bizim derken de KKTC Başbakanlığı'nın ve KKTC Hükümeti'nin başının altından çıkmış. Bunu ilk önce bileceğiz.

Öyle Sayın Doğuş Derya'nın, KKTC'deki herkesin zekasıyla dalga geçer gibi, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Köseoğlu'nu kastederek, "Müşavir yaratmamak için CTP'nin görevden almadığı UBP'li müsteşarın öneriler arasına koyduğu şeyler bunlar. Başbakan da rahatsız olduğu için gözünden kaçırmış" şeklindeki yalanıyla örtmeye çalıştığı gibi değil.

Sayın Başbakan'ın söylediği gibi başta DPÖ olmak üzere bütün işler bizim önerimiz.

Neymiş efendim; bunu biz yeni hükümetin bu protokolü daha kolay imzalaması için planlı bir şekilde haber yapmışız. Sayın Başbakan, başında olduğu kabinedeki birçok arkadaşın bu protokolü zaten imzalamaya hazır olduklarını defalarca ifade ettiklerini unutmuş gibi konuşuyor Kıbrıs Gazetesi'ne. Yeni hükümetin kuruluş şartı bu protokolü mümkün olduğu kadar müzakere edip, Cumhurbaşkanı'nın da ifade ettiği gibi, Kıbrıs Türk halkının çıkarına uygun hale getirip en kısa zaman imzalamak olduğunu bilmeyen mi var sanki? CTP'nin yaptığı gibi aylarca oyalayıp sonra da ülkeyi kaosa sürükleyecekse bu yeni hükümet zaten kurulmadan seçime gidelim derim ben.

Doğuş Derya'nın insanların zekasıyla dalga geçmesine olan kızgınlığımız aynı şekilde, CTP'nin bazı kadroları ile ilgili de sabittir. Ne olur, gayrı şeffaf, ayak oyunlarının bol olduğu, manipülatif unsurlarla dolu siyasetinizi insanların en azından sizin kadar akıllı olduğunu varsayarak yapın.

Pazartesi günü, yargı ile ilgili, Telekomünikasyon Dairesi ile ilgili ve limanlarla ilgili bizim Başbakanlık, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki muhataplarına neler önermiş hep birlikte göreceğiz.