Gerçek dünyaya hoşgeldiniz...

Yayın Tarihi: 21/05/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Daha önce de yazmıştım. Bazı belediyelerin suyu 0.25 TL'ye mal ettiği ama aslında asıl maliyetin 1.80 TL civarında olduğu aradaki farkın da Maliye Bakanlığı tarafından Su Dairesi'ne ödendiği, bunun da yaklaşık yılda vergi verenlere 40 Milyon TL Mal olduğunu anlatmıştım.

Yani taşıma parayla belediyelere sözüm ona ucuz su veriliyor, sonra da Maliye bunun farkını ödüyor. Maliye dediğiniz şey aslında vatandaşın kendisidir.

Çok sevdiğim ve Belediye Bakanlığı'ndan son derece memnun olduğum Gönyeli Belediye Bakanı Ahmet Benli Yenidüzen Gazetesi'ne belediyelere maliyetin 10 kat arttığını söylemiş ve bunun kabul edilemeyeceğini ifade etmiş.

Doğrudur.

Ben olsam ben de kabul etmezdim.

Misal, kilosu 50 TL'den olan eti, ben kasaptan 10 TL'ye alıyor olsam ve bütün mahalleli toplansa ve aradaki fark olan 40 TL'yi markete ödese ve böyle yaşayıp gitsek iyi olurdu. Kasap bir gün artık eti gerçek fiyatından alabileceğimi söylese ben de kabul etmekte zorlanırım.

Tabi ki mahalleli toplanıp benim evde tükettiğim etin parasının 5'te 4'ünü ödemez. En azından gerçek hayatta bu olmaz.

Her ne hikmetse, belediyeler ile ilgili yarattığımız bu sanal gerçeklikte maliyeti 1,80 civarını bulan suyu yıllardır 0,25 TL'den alıp halka 3 TL'ye varan fiyatlara satıyordu.

Şimdi kesintisiz ve temiz bir şekilde depolarına gelecek suyu 2,30 TL den alacağı öğrenilen belediyeler feveran içine girdi.

Onların bakış açısı ile baktığınızda tabi ki haklılar. Su üzerinden elde edilen yüzde 1000 karla belediyeler birçok mali sorunlarını çözüyorlardı.

Ben kasaptan 50 TL'lik eti, 10 TL'ye alırken ve farkı bütün mahalleli öderken cebimde kalan 40 TL ile ben de birtakım sorunlarımı çözüyordum.

Ama dediğim gibi bu gerçek bir dünya ve reel bir alış veriş olmadığı için bunun sonunun bir gün gelecekti ve etimi sübvanseye eden mahalleli bir gün isyan edip vazgeçecekti.

Şu anda yaşanan budur.

"Gerçek maliyetlerin bulunduğu gerçek dünyaya hoş geldiniz" demekten başka bir şey söyleyemiyorum.

Birileri çıkıp ortaya çıkan rakamın denizden su arıtma ile elde edilebilecek su için aynı olduğunu söylüyor. Yapılsaydı o zaman denizden su arıtma sistemleri ve susuzluktan kırılmasaydık. Ha ayrıca tarım için de denizden su mu arıtılacaktı.

Bir not daha düşeyim de hesap yaparken insanlar doğru hesaplasın.

2.30 TL'nin içinde sadece elektrik maliyeti 1,5 TL'dir.

Bunu belediyelerin çoğu bilmez tabi. Su Dairesi Maliye'nin katkıları ile ödüyorlardır şimdiye kadar.

Yani elektriği elektriği ucuz bir ülke olsaydık ve bu elektrik maliyeti mesela 0,75 kuruş olsaydı. Su Belediyelerin depolarına 1,55 TL'den girecekti.

Belediyeler de bunu 3'e sattı mı alın size yüzde 100 kar.

Gerçi suyun bir ticari meta olarak kullanılamayacağı şeklinde bir sürü argüman hatırlıyorum bu su tartışmaları içerisinde. Eğer öyleyse zaten su üzerinden kar etmek de büyük ayıp olmaz mı?

Neyse herkese "gerçek dünyaya hoş geldiniz" diyorum ve suyun çeşmelerden akacağı günü iple çekiyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları