Eleştiriler, yalancı Çoban ve seyrüsefer

Yayın Tarihi: 30/05/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Seyrüsefer üzerine her kafadan bir ses çıkıyor.

Seyrüseferin kaldırılması ve akaryakıt üzerine konacak minik bir pay ile bu "yol vergisinin tahsili fikri yeni bir fikir değil.

Evet uygulamaya koyan ile fikri bulan kişi aynı ama yeni bir şey değil.

Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, önemli ekonomistlerimizden Ünal Akifler'in de desteği ile hazırladığı bir pakette, bu düzenleme vardı.

Hatırlayın, Serdar Denktaş'ın Başbakan Yardımcılığı görevini bıraktığı ve kabine dışında kalmayı tercih ettiği günlerdi. Birçok öneri ile birlikte bunu da basın mensupları aracılığı ile kamuoyuna sunmuştu.

Yanılmıyorsam Merit Hotel'de yapılmıştı toplantı ve sunumu da Kudret Akay gerçekleştirmişti.

Sırf muhalefet etmek için yapılan eleştirilere oldum olası kızarım.

Bunların temelsiz olduğunu, fikir içermediğini, sırf muhalefet etmek ve iktidarı zorlamak için yapılan şeyler olduğunu bilir, bundan sonra gelecek gerçek eleştirilere şüphe ile bakarım.

Ülkemiz muhalefetinin hastalığıdır ne yazık ki.

Her olaya, her icraata muhalefet eder, sonra da gerçekten yapılmak üzere olan bir hata karşısında kimse yapılan muhalefeti değerli bulmaz, yapılan muhalefet de etkili olmaktan son derece uzak olur.

Yalancı Çoban hikayesini hepiniz biliyorsunuz. Çoban her yardım çağırdığında, çağrısının yalan olduğunu anlayanlar, bir sefer gerçekten başı derde girdiğinde, bu sefer de yalan söylediğini düşünerek, yardıma koşmayınca felaket olur.

Yeni yeni siyasi arenaya dahil olan siyasi partilerimiz de hataya düşüyor maalesef.

"Hükümetin yaptığı her şey kötü" yaklaşımı bir süre sonra halk tarafından kabul görmemeye başlar.

Halbuki bir tanesi çıksa ve "Hükümetin bu tutumunu tebrik ederiz. Ülke için faydası olacağını düşünüyoruz ve destekliyoruz" dese, bundan sonra yapacağı başka konulardaki eleştirileri ne kadar kıymetlendireceğini bir türlü anlamıyor muhalefet partileri.

Seyrüsefer konusu da öyle bir konu işte.

Adaletsiz bir sistem getirilmeye çalışılıyor deniyor.

Aracını her gün kullanan ile haftada bir kullanan aynı yol vergisini ödemesi ne kadar adildir?

Ya da ödeyen ile ödemeyen arasındaki adaletsizlik nasıl ortadan kalkacak?

Basit bir yöntem bulmuşlar işte.

Eğer bir insan arabasını, dolayısıyla devletin yolunu kullanacaksa, aracına yakıt almak zorunda kalacak. Arabasını ite ite dolaştıramaz ya.

Eğer insan arabasını çok kullanmak isterse, devletin yolunu daha fazla kullanacak. Bunun için daha fazla yakıt alacak ve dolayısıyla daha fazla yol vergisi, namı diğer seyrüsefer ödeyecek?

İnsanın arabası büyükse, motoru da büyüktür. Dolayısıyla ağırdır. Ağır olduğu için devletin yollarına daha fazla zarar verecek. Ancak motoru büyük ve ağır olan araç daha fazla yakıt tüketeceğinden, daha fazla yol vergisi ödemek durumunda kalacak çünkü daha fazla yakıt satın alacak.

Evet jeneratörler ve yol vergisi muafiyeti olan iş araçları için bir çözüm bulunacak, bulunmalı. Ancak bütüne baktığınızda, herhangi bir adaletsizlik yok, aksine hiç olmadığı kadar çok tesis ediliyor.

Üstüne üstlük yol vergisini devlet yüzde 100 tahsil etme noktasına gelecek. Şimdilerde yüzde 50'lerde seyrediyor bildiğim kadarıyla.

Eleştireceksek eleştirelim ancak eleştirilebilecek konuları seçelim. Yoksa gerçekten yerinde eleştirilerimizin de bir kıymet-i harbiyesi kalmaz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları