Yıldırım'ın sözünü Akıncı'ya tercüme ettirecek kadar...

Yayın Tarihi: 02/06/16 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
"Türkiye'de ne varsa KKTC'de olacak" sözünü Binali Yıldırım ilk kez söylemedi.

Hafızam beni yanıltmıyorsa, Ercan'da ILS Sistemi'nin temel atma töreninde, Ulaştırma Bakanı sıfatı ile söylemişti.

O zaman herkes alkışlamıştı. Türkiye'deki baş döndürücü altyapı gelişmelerini hafta sonu alışveriş kaçamaklarında gözlemlerken iç geçirdiğimiz o günlerde, Binali Yıldırım'ın söyledikleri herkesi heveslendiriyordu.

Neticede söylediğini de yaptı. Kilometrelerce bölünmüş yol ve daha birçok proje KKTC'de Türkiye Cumhuriyeti finansmanı ve projeleri ile hayat buldu. Bu projelerde ortaya çıkan eserleri de tepe tepe kullandık, kullanmaya da devam ediyoruz.

Ne değiştiyse o günden bu yana, dün ülkemizi ilk kez Başbakan olarak ziyaret eden Binali Yıldırım'ın o zaman alkış alan ve ağızların suyunu akıtan sözünü yeniden kullanması ile belli çevreler coştu ve bilinçli, art niyetli olarak bu sözleri farklı yorumlamak üzere kolları sıvadı.

Binali Yıldırım'ın "Türkiye'de ne varsa KKTC'de olacak" sözünü, Türkiye'den yaşanan terör olayları ve benzeri olumsuzlukları kastederek, bunları Türkiye hükümetinin KKTC'ye getireceğini, ima eden ya da sosyal medya sayfalarında açıkça ifade edenler ortaya çıktı.

Başbakan Yıldırım, "Türkiye'de olan her şey KKTC'de olacak" derken Türkiye'deki altyapı, üst yapı ve diğer gelişmelerden KKTC'yi de faydalandıracaklarını iyi niyetle dün iki noktada tekrarlarken, bu iyi niyetli sözü başka yerlere çekmeye çalışanlar oldu.

Bu iş o kadar abartıldı ki, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Yıldırım'ı bu sözü Cumhurbaşkanlığı'ndaki basın toplantısında tekrarlayınca, konuk Başbakan'ın sözünü tercüme etmek zorunda kaldı.

Evet evet yanlış okumadınız. Cumhurbaşkanı bu sözlerin nereye çekildiğini gün boyu takip etmiş olacak ki, bir açıklayıcı cümle kurmak zorunda kalmış basın toplantısında.

Cumhurbaşkanı Akıncı "Sayın Başbakan bunu iyiniyetli bir ifade olarak kullanıyor" demek zorunda kalması neyin nesidir?

Cumhurbaşkanı'nı Türkçe'den Türkçe'ye çeviri yapmak zorunda bırakan, ön yargı, Türkiye nefreti ve sözleri çarpıtma isteği nereden ileri geliyor?

Cumhurbaşkanı'nı bu zor duruma sokmak nasıl bir düşünce silsilesidir anlamakta güçlük çekiyorum?

Bu kadar mıdır önyargımız, bu kadar mı kötü düşünüyoruz Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkilileri hakkında?

Türkiye'nin Başbakanı geliyor ve "bunları yaptık, siz rahat olun daha fazlasını yapacağız. Türkiye'deki olumlu gelişmelerin tümünden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni faydalandıracağız" diye içten bir söz söylüyor, bizimkiler ise bu sözü alıyor ve sosyal medya canavarı kesilip kin kusuyor.

Olacak gibi değil.

Kusura bakmayın ama bu kadarı da fazla.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları