Koordinasyonun bize gösterdikleri

Yayın Tarihi: 15/06/16 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
Koordinasyon Ofisi ile ilgili tek bir yazı yazmışlığım yoktur. Yazmamayı da düşünürdüm.

Anlaşmanın içeriği ile ilgili de yazacak değilim zaten.

Bakanlar Kurulu'ndan geçiren, imzalayan ve uygulayacak olanlar düşünsün.

Ben Koordinasyon Ofisi ile ilgili net bir şekilde gün yüzüne çıkan siyasetteki ikiyüzlülüğü ve halkın duygularını suiistimal etme alışkanlığı ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum.

Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin Hükümette olduğu bir dönemde Bakanlar Kurulu'ndan geçen bir anlaşma onay yasa tasarısı ile ilgili CTP'li vekillerin protestosunu görmek hayli hoştu.

Sonra oylama anında CTP'li vekillerin sonucu ya değiştirecek ya da meşruluğunu sorgulattıracak bir sonuç almak yerine mecliste bulunmamalarını görmek de ilginçti.

Zeki Çeler'in "fırsat bu fırsat kahraman olayım" diyerek giriştiği kürsü rekoru kırma dememesini egale sınırına bile yaklaşmadan tamamlaması ve sonra da gözyaşları içerisinde dışarıda bekleyen eylemcilerle, "Ben elimden geleni yaptım ama olmadı" diyerek sarılması görmek de nasıl bir siyaset yapıldığını gösterdi.

Cumhurbaşkanı'nın daha önce müdahale edebileceği ve siyasi partileri telkin yoluyla bu konuyu yeniden düşünmeye davet edebileceği bir ortam varken bunu son dakikaya bırakmasını da bir zafiyet ve Cumhurbaşkanı'nın zamansız müdahalesi olarak görmekten başka çare bırakmadılar bende ne yazık ki.

Meclis'in saygınlığına gölge düştüğünü de gördük bu tartışma süreci içerisinde.

Vekillere, meclis çatısı altında küfür edebilecek kadar ileriye giden eylemciler gördük bu son kertede.

İktidardayken atılan imzaların unutulduğunu, muhalefete gelince o imzaların sahipleri kendileri değilmiş gibi nasıl davranıldığını gördük.

Yaygara yoluyla kendilerine prim yapabileceklerini ve olası bir seçimde, "Ben buna karşı en sert mücadeleyi veren kişiyim" diyebilecek ve en azından meclis önüne topladıkları gençlerin oylarını alma hesabını izledik ibretle.

Bunu sadece şimdiki muhalefet için söylemiyorum. Aynı durum, farklı bir konuda gerçekleşse ve iktidardaki ile muhalefettekiler yer değiştirse de aynını görecektik.

Göç yasası diye nitelendirilen yasalarla ilgili eylemlerin kısa tarihine bakarsanız, her hükümet değişikliğinde eylemcilerin yanında duran siyasetçilerin değiştiğini görebilirsiniz.

"Göç yasasını ortadan kaldıracağız diyenlerin, "Bu insanlar bu işe girerken bu maaşları alacaklarını biliyorlardı" diyebilenler gördük.

Kendi namıma bu iki yüzlü ve popülist siyaset yapma tarzından bıktım.

Ancak bakıyorum da iddialı olduğu söylenenler de aynı yolda yürüyerek geliyorlar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları