Keyfim kaçtı.

Yayın Tarihi: 23/06/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Kısa ve net.

Yapılması gereken herhangi bir ön şart öne sürmeden Türkiye'den gelecek yardım teklifini kabul etmekti.

Türkiye orman yangını konularına çok canı yanmış ve hala yanmakta olan bir ülke olarak bu konuda uzman ve Güney Kıbrıs'taki görev gücünden bağımsız olarak hareket etmeyeceğinin bilincinde. Ancak birtakım politik ön şartlar ortaya atarsanız ve "uçaklar şuraya inecek, buradan kalkacak su buradan alınacak" dayatmaları ile size yardım etmeye kalkan bir ülkeyi siyaseten zor durumda bırakmaya kalkarsanız, o da size yarım etmez. Yardımı alamadığınız gibi ilişkilerin normalleşmesi fırsatını da kaçırırsınız.

Yangın eninde sonunda sönecek.

Bir gün önce sönmesi ile bir gün sonra sönmesi arasında fark var tabi. Ağaç sayısı ve kül olan doğa.

Rum Yönetimi bunu düşünmeyip, Türkiye'ye bir gol atmaya çalışmayı yeğledi.

Ciddi bir hayal kırıklığı yaşadığımı söylemeliyim.

Hayal kırıklığı yaşayan bir başkası da Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı.

Yaptığı açıklamadan çok belli.

Günlerce bu işin olabilmesi ve ortak vatandaki güzelim ormanın yok olmasını engellemek için gösterdiği çabaların Rumların klasik politik kaygılarına takıldığını görmesi onu hayal kırıklığına uğrattı.

Ama asıl hayal kırıklığı kanımca, "Bu adamlar, Türkiye'den bizim aracılığımızla gelecek yangın uçağını ve helikopterlerini bile kabul etmemek için bin bir dereden su getirirken, masada bunlarda nasıl halkımı memnun edecek ve referandumda evet çıkaracak tavizler ya da açılımlar sağlayacağım" diye endişe etmiştir.

Benim endişem de bu yöndedir.

GSM olayında olanları gördük.

Kendilerinin masaya getirdiği Güven Artırıcı Önlem diye karşılığında bizden bir şeyler aldıkları insanların özgürce telefonlarını hem güneyde hem kuzeyde kullanabilmelerinin önünü açacak ara formül, son dakikada yine Rumların "Elimizden bir şey gelmez. Yasamız Kıbrıs'ın Kuzey'inde iş yapan bir kuruluşla işbirliğine engel teşkil ediyor" deyip işin içinden çıkmadılar mı?

Müzakere masasında olup bitenleri bilmeyen bendeniz masadaki sıkıntıları sayın Cumhurbaşkanı kadar bilemem o yüzden bu örnekleri çoğaltamam belki, ama Sayın Akıncı biliyor ve görüyor.

Klasik laftır, "Bu adamlarla mı çözüm yapacağız"

Hiç kullanmadım kullanmayı da sevmem. Kullananları da kullandıkları zaman sevmem ama ne yazık ki Rumların bu gibi tavırları, "Bunlarla mı çözümü bulacağız" sözünü haklı kılıyor ve çözüm konusunda yanıp tutuşan ve bunu hayatının amacı haline getirmişleri de demoralize ediyor.

Örneğin benim umudum kalmadı diyebilirim.

Sırf bizim sahile değiyor diye Akdeniz'in suyunu reddeden bir anlayışla nasıl başa çıkılabilir?

Önceki akşam "bu güzel haber" diye nitelendirdiğim Güney Kıbrıs'ın Türkiye'nin yardımını kabul etmesi haberi ile yüzüme gelen gülümseme, detayları öğrendikçe yüzümden silindi.

Bu konularla ilgili olarak ise bu gülümseme biraz zor geri gelir.

Keyfim kaçtı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları