Bu Brexit Sazı her havayı çalar

Yayın Tarihi: 27/06/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Büyük Britanya'nın Avrupa Birliği'nden ayrılma süreci üzerine yapılan açıklamaları dikkat ve ibretle izliyorum.

Herkes eline bir Brexit sazı almış, ağzına geleni söylüyor.

CTP'nin ilk günkü açıklaması, her konusunu çözmüş bir partinin Avrupa Birliği'ne ayar veren bir tonu vardı ki, arkadaşlarla çok güldük doğrusu.

Cumhurbaşkanlığı ise bu konuda dün bir açıklama yaptı. Evet CTP kadar aceleci davranmadı. Ama öyle dişe dokunur bir şey de söylemedi.

"Çözüm ve AB" konusundaki çözüm kısmı, son liderler zirvesi sonrasında Cumhurbaşkanı'nın yüzündeki ifadeden net bir şekilde anlaşıldığı üzere sıkıntılı olduğundan hareketle, "Bari AB kısmının imajını koruyalım" dercesine, Kıbrıslı Türklerin geleceklerini AB'de görmeye devam etmeleri gerektiği görüşünü ortaya koydu. Avrupa Birliği'nin mükemmel olmadığını teslim ederek.

Başbakan Özgürgün yine Pazar günü bir açıklama ve değerlendirme yapmayı uygun görenlerden. AB'ye ayar vermedi ama artık Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği hakkında objektif olarak bilgilendirilmesi, AB'ye ilişkin bir devlet politikası, haklarını güvence altına alacak yeni bir Avrupa Birliği vizyonu ve tüm paydaşların katılımı ile Avrupa Birliği İletişim Stratejisi geliştirilmesinin hükümetin öncelikleri arasında olduğunu söyledi.

Bir başka ifadeyle "artık AB vizyonu dediğimiz şeyi yeniden şekillendirmek ve bize uygun hale getirmemiz gerekiyor" dedi.

Yani başkaları gibi, Avrupa Birliği şöyle yanlış yapıyor, şurada hatalı demiyor, "sadece biz artık Arupa Birliği'ne olan bakış açımızı yenilemeliyiz" diyor.

En azından ben öyle anlıyorum.

Britanya'nın Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı ile ilgili beylik laflar edilmeye devam edilecek sanırım ve bu konunun Kıbrıs ile olan ilgisi de bir şekilde zorlama yolu ile de olsa kamuyounun gündemine getirilecek önümüzdeki günlerde.

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ilginç bir şey söyledi ve ürünlerimizi eskiden olduğu gibi İgiltere'ye satamıyor oluşumuz yönündeki kararların artık hükmünün kalmayacağı bir süreç içerisine gidildiğini ifade etti ancak bununla ilgili yoğun çalışma gerektiğini söyleyince yeşeren umitlerim yerini umutsuzluğa bıraktı bir kere daha. Kim çalışacak?

Aslında ilgilenmemiz gereken bu Brexit denen vakanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve de sürecin nasıl işleyeceği.

İskoçya'nın yeni bir referandumla Britanya'dan çıkma girşimini bir kez daha tekrarlayabileceği konusu daha sıcakken, şimdi de İskoç Parlamentosu'nda bu kararın veto edilebileceği söyleniyor.

Hatta Nicola Sturgeon çıkıp bunu BBC'de söyledi.

Diğer taraftan Avrupa Birliği yetkilileri de "Bir an önce çıkıyorsanız çıkın, öyle Ekim'e kadar uzatıp Boris Johnson'ın Protokol 50'yi harekete geçirmesini bekleyemeyiz" diyor.

Büyük Britanya hala Avrupa Birliği üyesidir.

Ancak buna rağmen Avrupa Komisyonu'nda Britanya'yı temsil eden Lord Hill istifa ediyor.

Bu Brexit meselesinin bizim Kıbrıs'tan gördüğümüz dar çerçeveden çok daha büyük olduğunu unutmadan hareket etmekte fayda var diye düşünüyorum.

Ha bu arada Eğitim Bakanlığı'da, utanıp sıkılmadan Kıbrıs Cumhuriyeti Pasaportu ile İngiltere'de okuyan öğrencileri olduğunu kabul edip bu konuda onları ve ailelerini bilgilendirecek bir açıklama yapmalı.

Çalacak olduktan sonra bu Brexit Sazı her havayı çalar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları