Sosyal Medya ishalinden mustarip darbe körleri

Yayın Tarihi: 17/07/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Sanki darbe girişimi yapılmadı. Sanki yüzlerce insan hayatını kaybetmedi. Sanki, Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalanmadı. Sanki Türk Hava Kuvvetleri'nin F-16 savaş uçakları Ankara üzerinde alçak uçuş yaparken korumakla yükümlü olduğu başkente saldırmadı. Genel Kurmay Başkanlığı'na, MİT'e ve Özel Kuvvetler Komutanlığı'na saldırı yapılmadı. Çatışmalar yaşanmadı. Sanki askerler insanların üzerine rastgele ateş açıp canlarına kastetmedi.

Sanki, tanklar, Boğaz Köprüleri'ni kapatmadı. Askerler, devletin yayın organı olan TRT'yi basıp, namlu ucunda insanlar darbe bildirisi okutmadı.

Helikopterler havalanıp, normalde Güneydoğu'daki teörör örgütüne silah sıkması gerekirken kendi silah arkadaşlarına silah sıkmadı.

Sanki, kimse sabaha kadar oturup, soğuk terler dökerek, 1980 yılında yaşananları hatırlayarak ürpermedi.

Bütün bunlar yaşanmadı. Ben ve birçok meslektaşım işyerlerinde 36 saat nefes almadan çalışmamış gibi davranılıyor sosyal medya üzerinde.

Bakın Özdemir Tokel ne güzel yazmış sosyal medya hesabında:

"AKP : Millete Darbe yapmaya kalkanlara millet darbe yapmıştır.

CHP: Darbecilere millet dersini vermiştir.

MHP: Darbecilere orduda yedikleri her lokma ağızlarından burunlarından getirilmelidir.

HDP: Yollardaki sivillere kurşun sıkan darbecilere millet en ağır cezayı vermiştir.

Tüm TC kanalları : Darbe millet tarafından püskürtülmüştür.

Tüm TC sendikaları : Darbecilere millet haddini bildirmiştir.

Tüm TC STK'ları : Bu çağda darbeye teşebbüs edenler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır...

KKTC "aydınları" : "Ma ne darbesi yahu bu darbe değil, tiyatrodur..."

Evet KKTC'deki sosyal medya cengaverleri, darbe girişiminin Recep Tayyip Erdoğan'ın bir oyunu olduğunu söyleyip yazıyorlar.

Anlamakta zorlanıyorum diyeceğim, ama bir zorlanma falan da yok. Doğrudan anlamıyorum.

FETÖ'cü ya da değil, darbeci generallerinin hiç suçu yok, Recep Tayyip Erdoğan talimat veriyor onlar da darbe yapıp, yakayı ele veriyorlar. Böyle mi?

Ondan sonra da vatana ihanetle yargılanıyorlar.

Güleceğim, gülemiyorum. Gülünecek gün değil çünkü.

Darbe girişimi olmuş memlekette insanlar ölmüş, rütbesiz askerler kandırılmış, bazı yerlerde linç edilmiş zavallılar.

Ama biz sosyal medya üzerinden, sakallı cübbeli adamları görüp paylaştık ve neden camilerden Sela okundu diye feveran ettik.

Darbe?

Darbe marbe yok. Camilerde sela var ve sakallı adamlar var.

Bir de sopa yiyen, zavallı kandırılmış rütbesiz askerler.

Halbuki, en popülerler olan malzemelerden biri şöyle.

Sopa yemiş zavallı asker dedikleri arabalarında bekleyen insanları köprünün girişinde öldüren keskin nişancı, onu taşıyan sakallılar da IŞİD'çi değil, onu kızgın halk ve ölenlerin ailelerinden kurtarıp, ambulansa koymaya çalışan vatandaşlar.

Ama gerçeğin bir önemi yok. Darbe girişimi falan da yok zaten..

Cumhurbaşkanı halkı sokağa döktü diye eleştirenler de vardı önceki akşam.

Evet riskli bir hareketti ama Türkiye'nin askeri bir rejim tarafından yönetilmesine engel olan kritik hamle o çağrı oldu.

Bunu kabul etmek istemiyoruz. Neden? Çünkü gerçeklerin bir önemi yok.

Dört siyasi parti Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tek ses olmayı başarmış ve Askeri Darbeye karşı tek bir metne imza atmayı başarmış, 15 Temmuz'u Demokrasi Bayramı ilan etmiş.

Bizdeki arkadaşlar, "Darbe girişimi mi? Yok yahu inanmayın" diyebiliyorlar.

Demirtaş, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu bile, Erdoğan'a karşı en azından bugün önyargılarını ortadan kaldırmayı başarmışken, bizdeki sosyal medya ishalinden mustarip arkadaşlar, darbe girişimini bile reddedip, bunun bir Hollywood filmi çekimi olduğunu söyleyebiliyorlar.

Ne diyeyim....

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları