Kıbrıs Türk Devleti

Yayın Tarihi: 24/07/16 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
Türkiye'de de yaşanan alçakça darbe girişiminin yörüngesinden çıkmaya çalışıyoruz yoğun bir çaba ile. Ancak gelişmeler ister istemez gündemimize oturuyor ve haliyle gündemin oluşturduğu haberler gazetemize de yerleşiyor.

Bizim 29 Temmuz'da biz değilsek bile masada bulunanların akıbetinin ve gidişatının ne olacağı aşağı yukarı hissedeceği bir Kıbrıs Sorunu Müzakere Süreci'miz var.

Buna da bakmamız lazım.

Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün her altı ayda bir uzatılan görev süresi ile ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin önüne giden bir rapor oluyor.

Bu raporlara her altı ayda bir şöyle bir bakarız ifadeler çoğunlukla birbirine benzer. Yani heyecan yaratan şeyler bulunmaz pek.

Rum basını birşeylerin çıkarılıp eklenmesi çabasını medya üzerinden gösterir, bizim Dışişleri Bakanlığı ya "kabul edilemez" , ya da, "dengeli" değerlendirmesini yaparlar. Bu rapor da bir sonraki UNFCYP görev uzatmasına kadar pek konuşulmaz.

Anladığımız ve okuduğumuz kadarıyla bu son rapor farklı.

Dün bu köşede ifade etmiştim.

Raporda geçen "Turkish Cypriot Constituent State" yani, "Kıbrıs Türk Kurucu Devleti" ifadesini önemli bulduk. Çünkü daha önce bu ifade hiçbir BM Barış Gücü'nün görev süresinin uzatılması raporunda geçmemişti.

Hatta, "Kıbrıs Türk Kurucu Devleti ifadesi Annan Planı'ndan bu yana ilk kez resmi bir BM Güvenlik Konseyi evrakına girdi" dersek önemini daha da idrak etmiş oluruz diye düşünüyorum.

Tabii bu raporun daha ikinci taslağıdır.

Rumlar bu rapordan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un yangınla ilgili Türk tarafının yardım taleplerinin reddedildiği ile ilgili ifadelerini çıkartmak konusunda çabası başarılı olduğu gibi, "Müstakbel Kıbrıs Türk Kurucu Devleti" ifadesini de çıkartmak konusunda şantaj ve baskı yapmayacaklarını bilemiyoruz.

Belki de başarılı olurlar ve nihai metinde bu ifadeler olmaz ancak, bizim için ikinci taslağa kadar gitmiş olması önemli.

Bir anlamada Rum tarafının üniter devlet iddiasının artık resmi olarak ortadan kalkması anlamına da geliyor. Üniter devlet iddiası ve tezinin Rumların kalbinde olduğunu bilmeyen yok ancak altına imza atılan 11 Şubat Belgesi sonrasında bunu sesli olarak söyleme cesareti bulunmadığını da görüyoruz.

İslam Konferansı Örgütü ya da yeni adıyla İslam İşbirliği Teşkilatı'ndaki pozisyonumuz olan "Kıbrıs Türk Devleti" ve aynı şekilde Annan Planı'nda bizi tarif eden "Kıbrıs Türk Kurucu Devleti" isimlerine alışmıştık.

İçimden bir ses, ay sonu ya da yıl sonu gelişmeler hangi yöne doğru yönelirse yönelsin bu isme alışmak lazım gelecek.

BM belgelerinde yeniden görmek güzel.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları