"Demokrasi ve Laiklik" paketi

Darbe girişimi olduktan sonra Demokrasi en revaçta kelime haline geldi. Bu son derece de normaldir.

Askeri Darbe ile vücut bulacak yönetim şekli, militarist ve sıkıyönetim kuralları ile askerlerin kararları alacağı bir yönetim şekli olacaktı. Halkın seçtiği değil, halkı korumak üzere halka tarafından seçilenlerin görevlendirdiği kişilerin koruyan değil yöneten haline gelmesi tabi ki kabul edilebilecek bir şey değil. Bu tarif ettiğim durumun tam zıttını tarif eden kelime ise Demokrasi. O yüzden revaçta ve de doğru. Demokrasi'yi zaten herkes savunmalı ve ona zarar gelmemesi için her anlamda da korunmalı. Buraya kadar sorun yok.

Şimdilerde, Demokrasi kelimesinin popülaritesinin yarattığı devinim kullanılmak istenmektedir. Laiklik kelimesini Demokrasi kelimesinin peşine takarak, Demokrasi'nin popülaritesinden faydalandırmak istenmektedir.

Laiklik Demokrasi kadar savunulması gereken bir olgu ve prensiptir. Hatta belki de daha da fazla.

Ancak buradaki "laiklik" çıkışının amacı başka.

Algı yaratmak amacıyla oluşturulan "Demokrasi ve Laiklik" paketi, "Demokrasi tehlikeye girdi ancak savuşturuldu. Ancak bir de laiklik tehlikesi var, henüz savuşturulmayan" mesajı içermektedir.

Bu paketi oluşturanlar, doğrudan "laiklik elden gidiyor" diyemediklerinden, böyle dolambaçlı paketler oluşturup kamuoyuna yayıyor.

Benimki bir durum tespitidir.

Laiklik tehlikesi olduğunu düşünüp, Demokrasi hassasiyet kamuflajını kullanmak için yoğun çaba halinde olanların, bir gün de "Din ve Vicdan Hürriyeti" konusundaki hassasiyetlerini dinlemek isterdim doğrusu.

"Dileyen dilediği şeye tapabilir, inanabilir. İster Allah'a, ister ineğe, ister elmaya tapsın. Benim için insan esastır. Yeter ki, ülke yönetiminde alınan kararlar, bu inanışlara göre değil de, insanların oyları ile seçilenlerin koyduğu yasalar ve yine insanların referandumları ile yürürlüğe giren anayasalara göre alınsın" diyebilen insanlar görmek isterim biraz da sosyal medyada.

Başörtülü kadın görünce, yüzünü ekşiten, "baş örtülü diye benden daha aşağı tabakadan bir mahlukattır bunlar" diye düşünen, elitist, snob, kendini beğenmiş, seçkinci şekilciler görmek istemiyorum.

Aynı şekilde, mini etek giyen ve dekolte tercih eden kadınları horlayan ve aşüfte damgası vurmaya çalışanları da görmek istemediğim gibi.

"Demokrasi ve Laiklik" Paketi hazırlayıp algı yaratmaya çalışanların, "Laiklik elden gidiyor" diye bir fikri varsa bunu söylesin ve de altını doldurup, sağlam tespitlerini ortaya koysun.

Tabi bu tespitler, "başörtülü kadın sayısı çoğaldı" gibi sığ tespitler olmasın lütfen.

Ya adam gibi "Lakilik elden gidiyor" deyin, diyebiliyorsanız. Ya da Türkiye'de geçtiğimiz haftalarda ciddi tehlike atlatan Demokrasi kavramından faydalanarak, utangaç bir şekilde laiklik sorunu olduğu propagandası yapmayın ne olur.