Bugünlerde acayip şeyler oluyor

Yayın Tarihi: 11/10/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Dünyanın en güçlü adamı olmaya aday Donald Trump, kadınların orasını burasını ellemek konusunda kendisini hak sahibi hissederken, karşısında Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk kadın başkanı olmaya çok yakın bir rakip var.

Sabaha kadar iki adayın münazarasını izledim ve Trump'ın, Bayan Clinton karşısında herhangi bir şeye yeltenip yeltenmeyeceğini görmek için dünü uykusuz geçirdim.

Rum Başpiskoposu Hrisostomos, Trump'tan çok farklı olmayan bir yaklaşımla "yüzde 18'lik bir toplumun Başkan olması nerede görüldü?" diye acayip bir laf etti ve böyle bir dünya ülkesi görürse kendi eliyle Akıncı'ya oy verecekmiş.

Cumhurbaşkanı yeniden aday olur mu bilmem ama bir oy bir oydur ve Akıncı'nın Başpapaz ve ailesinden birkaç oyu olacağı kesindir.

Çünkü kendisinin Başpiskoposluğunu yürüttüğü ülke olan Kıbrıs Cumhuriyeti, Avrupa Birliği içerisinde yüzde 18'i bırak, mercimek kadar sayısal ağırlığı olmamasına rağmen, aynen Almanya ve Fransa gibi 14 yılda bir 6 aylığına Avrupa Birliği Başkanlığını yapabiliyor.

Anastasiadis, süreci baltalamak istercesine toprak konuşmaya başladı medya önünde. Bu da acayip. Madem bu işler ulu orta olacak, neden tarafsız bir ülkeye gidip medyadan saklanmak adına toprak ayarlaması görüşülecek? Camp David'e ne gerek var? Camp Fileleftheros neyimize yetmiyor?

Ve en acayibi…

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak, Kıbrıs'ta Lavrov'a "Oğlum bak git" dedikten sonra, ustası Vladimir Putin'in gözünün içine bakarak, enerji zirvesinde konuştu. Daha sonra aile fotoğrafında da saf tuttu ve kameralara birlikte gülümsediler. Aile fotoğrafı çekildikten sonra yeryüzüne çıkan fotoğrafta Akıncı-Putin tokalaşmasını gördük.

Sanırım Hristodulidis abimiz de gördü. En güzel kısmı da o zaten.

İstanbul'da Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile yaptığım söyleşide bana, "Avrupa Birliği dinamiği azaldı ve yerini enerji dinamiği aldı" demişti.

Sanırım bunu kastetmişti.

Bugün de enerji bakanları KKTC ile TC'yi elektrik kablosu ile birbirine bağlayacak kablo anlaşmasına imza atacaklar ve aynen Akıncı, Maduros, Putin, Aliyev ve diğerleri gibi büyük resim içindeki yerimizi alacağız. Ülkedeki dar parti görüşleri ve sığ ideolojik saplantılar içerisinde debelenme isteği, haliyle devam ediyor.

Büyük düşünmek, global bakmak, dünyaya ayak uydurmak ve dünyalı olmak için herkes bir tarafından tutmuşken, biz hala Türkiye'nin Bakırköy semti kadar elektrik sarfiyatı olan KKTC'nin elektrik sisteminin peşkeş çekilmesinden bahsedebiliyoruz.

Siyasetin hukuku yarattığı değil; hukukun siyaseti yönettiği prensibiyle hareket edip, yapılan işlerin içeriği değil; yapılış şeklinin teknik olarak yasalarla çeliştiği noktayı bulmak için canımızı dişimize takıyoruz.

Dünya birbirine bağlanmış, vatandaşına nereden uygun enerji alabiliyorsa alırken, biz boynumuza ilmek takılacak edebiyatıyla, eski ve pahalı yöntemlerle vatandaşı canından bezdirmeye devam etme politikası güdüyoruz. Bilimsel veri mi? Su konusunda ortaya çıkan bilim insanı ile ilgili şikayet eden sanki sadece benmişim gibi.

Dedim ya, bugünlerde acayip şeyler oluyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları