Toprak'ta Güzelyurt'un nabzını almak

Yayın Tarihi: 16/10/16 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Arkadaşlarımızın Güzelyurt'taki vatandaşlarla yaptıkları kamuoyu yoklaması olamayacak kadar küçük ancak Güzelyurt ile ilgili yeni fikirler doğuracak kadar önemli olan kısa söyleşiler demeti bence son derece önemli.

Olası bir çözümde toprak ayarlamasına maruz kalacak en öndeki bölge olarak görülen Güzelyurt'un Rum Kurucu Devleti'nin yönetimine verilip verilmemesini Lefkoşa, Girne ve Mağusa'daki yurttaşların karar verecek olması ne kadar adil olduğu sorusunu akıllara sokmuş oldu.

Evet ne kadar adildir?

Bir referandum olacak ve çözüm metnine Güzelyurt'un verilmesi girmişse bunun kararını kim verecek? Hayatında Güzelyurt'ta gitmemiş olan Mağusalı mı verecek, yoksa orada doğup büyüyen, yaşlanan ve geçimini orada sağlayan Güzelyurtlu mu?

Sanki ayrı bir Güzelyurt referandumuna ihtiyaç olacak gibi duruyor.

Bu teknik olarak ne kadar mümkündür bilemem ama böylesine hayati bir kararı verecek olanların onlar olması gerekir diye de düşünmeden edemiyorum.

Bir karış toprak verilmesin noktasında değilim.

Eğer Güzelyurt verilmeyecekse o zaman sorun yok ama eğer pazarlığın bir parçası ise ve de verilmesi eğilimi varsa buna ülke genelinin karar vermesi doğru olmaz diyorum sadece.

Öte yandan verilecekse orada yaşayan insanların nereye gideceği, ekonomik ve sosyal yaşamlarını nasıl ve nerede sürdüreceklerinin alternatifinin önlerine konması şart.

Öyle Annan Planı'ndaki gibi manipülatif yöntemlerle, gazetelerin ön sayfalarına konan havuzlu villalar gibi değil, gerçekçi ve olabilecek alternatiflerin, garantileri ile birlikte Güzelyurt halkının önüne konması gerekir.

Güzelyurt için farklı alternatifler de düşünülmüyor değil hani.

Bölgenin ikiye bölünmesi ve yolun güney kısmının Rum Kurucu Devleti'ne kuzey kısmının ise Kıbrıs Türk Kurucu Devleti'nin yönetimine bırakılması gibi. Bu en azından yer değiştirecek insanların sayısını azaltacak bir yöntem olarak görünüyor.

Bir de Güzelyurt'un ne Türk'e ne de Rum'a verilmeyip Federal Yönetimin uhdesindeki bir özel bölge olarak kalması fikri de ortalıkta dolaşıyor ancak bunun ne kadar çalışabilir bir yöntem olduğu ile ilgili şüphelerim yok değil.

Bana göre Güzelyurt'un isteneceği malum iken, Güzelyurtlu ile ilgili bir iletişim stratejisi oluşturmak ve onların görüş ile düşüncelerini de içinde barındıran bir tavır geliştirmek lazım. Orası ile ilgili kamuoyu yoklamaları yapılmalı, Güzelyurtluların bu süreci nasıl okudukları ile ilgili verilerin çantada olması şart.

Ayrı referandum bile olmasa, Güzelyurtluların ne düşündüğünü bilerek, toprak başlığına geçilmesi önemli.

Yani, Camp David tipi görüşmeden önce Güzelyurt'un nabzını almak lazım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları