Kişisel bir not ve Akıncı Yasası

Yayın Tarihi: 08/04/17 07:30
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Tespitlerimi beğenmeyen hakaret etsin.

Yazılarımdan kendisine pay çıkaranlar sövsün.

Faşist baskıları güya eleştirirken, faşizan yaklaşımlarla beni susturmaya çalışsın.

Facebook cesareti ile ağzına geleni söylesin.

Çocuklarım sosyal medyaya girip babalarının yerden yere vurulduğunu görüp üzülüyor ama olsun.

Onlar da bu ülkede fikirlerin değil; sosyal medya mafyasının borusunun öttüğünü görsün, öğrensin. Görsünler de hizaya gelsinler.

Fikirlerini açıkça beyan etmesinler.

Ettiklerinde karşı görüş değil; karakter suikasti, hakaret, linç gibi şeylerle karşılaşacaklarını şimdiden bellesinler.

Ya kalabalığa karışıp koroya dahil olacaklarını ya da seslerini kesip oturmaları gerektiğin bilsinler.

Bunu ben çocuklarıma öğretemem.

Çünkü ben öyle öğrenmedim.

17 yıl önce kaybettiğim babam ile bugün doğum gününü kutlayacağımız annem bana öyle öğretmedi.

"Doğru bildiğini hiç kimseden çekinmeden söyle" dediler.

Ben söylemekle kalmadım, yazdım.

Bunu linç kampanyalarına, hakaretlere bakmadan yapmaya devam edeceğim. Sosyal medya mafyasının kölesi olmayacağım ve yazmaya devam edeceğim.

Umarım çocuklarım yılmaz, korkmaz, bıkmaz ve aynen öyle yaparlar.

Ama sosyal medyaya bakıp susarlarsa da onları kınayamam. İyi evlat olmadılar diyemem, demem.

****

Yukarıdaki kişisel nottan sonra gelelim asıl konuya.

Rum Meclisi birbirine girdi. Polis gözetiminde oturum yapmak durumunda kaldı.

Elam'ın provokatif söylemlerine rağmen, DISI büyük oranda sağlam durdu ve Enosis Plebisiti'nin okullarda anılması kararını ortadan kaldıran yeni bir karar, Rum Temsilciler Meclisi'nden geçti.

Bu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı liderliğindeki Kıbrıs Türk halkının ve kurumlarının başarısıdır.

Hükümetinden muhalefetine, Meclisinden sivil toplum örgütlerine, iş dünyasından medyasına topyekûn gösterilen tepkinin ve bu tepkinin uluslararası alanda defalarca nokta atışı yapmak kaydıyla aktarılması ile elde edilen minik ama özlemini duyduğumuz bir zaferdir.

Toplumun her kesimi, farklı tonlarda da olsa, Cumhurbaşkanı'nın söylediğini yineledi, ona destek oldu.

Ve sonuçta Papadopulos'un, "Belki Rum Meclisi'ndekileri gaza getiririm ve bu iş olmaz" düşüncesiyle "Akıncı Yasası" diye adlandırdığı yasa teklifi, Rum Temsilciler Meclisi'nden geçti.

Masadan bir federal çözüm çıkacağına inancını yitirmiş birisi olduğumu daha önce söyledim ama masada olup, sonuna kadar süreci, uluslararası oyuncuların görebileceği ve bileceği bir şekilde iyi niyetle, samimiyetle zorlamak gerektiğine şiddetle inanıyorum.

Bu hassas süreçte, bana göre toplumun her kesimine rüştünü ispatlamış Cumhurbaşkanı'nın arkasında kenetlenmek ve eli güçlü olduğu zamanlarda yapabileceklerinin örneğini birlikte yaşadığımız bugünden itibaren, elini zayıflatacak unsurlardan kaçınmamız gerektiğini düşünüyorum.

Ha bu arada, Yeşil Hattın her iki tarafında, "Akıncı abartıyor", "Türkiye emretti, masadan kalktı", "Biz 20 Temmuz'u kutluyoruz, onlar da Enosis Plebisiti'ni kutlasın, ne var bunda?" ya da "Türkiye'deki referandumdan önce masaya oturamaz" diyenlere kapak olsun...

Evet sosyal medya mafyası, şimdi infaza başlayabilirsiniz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları