Kıbrıs İstirdat Projesi

Yayın Tarihi: 14/09/03 00:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Bu da ne demek diye soranlar olacak. Geçenlerde elime geçen bir kitabı okumasam ne demek olduğunu bende bilmeyecektim doğrusu...

İstirdat kelimesinin sözlük anlamına bakacak olursak, "Kaybedilen devlet toprağını geri almak" anlamına geldiğini göreceğiz.

Peki kısace KİP olarak tarihimizde geçen bu "Kıbrıs İstirdat Projesi"nin bir bütün olarak ne anlama geldiğini dilimin döndüğünce özetlemeye çalışayım.

KİP, elime geçen kitap olarak bahsettiğim "Aslında hiçkimse uyumuyordu" adı altında İsmail Tansu'nun kaleme aldığı ve TMT'nin kuruluşunun anlatıldığı bu eserin anafikri olarak göze çarpıyor.

Milliyetçilik illetine bulaşanlar bu kitabı – yazarın kitabı kaleme alırken ki ruh haline benzer bir şekilde - yarı bellerine kadar pencerelerinden sarkıp "Ey Türk sen ne yüceymişin", "Bak bak bak ne kadar kahraman insalarımız varmış", "Şükür şükür bin kere şükür sana ey şanlı Anavatan" diye nağara atmak isteyecekler, belki bu isteklerini aksiyona dönüştürüp bunu filli olarak yapacaklardır da.

Ancak sözüne ettiğim hastalığa bulaşmayanlar, fikir olarak 50'li yılların ortalarında kurulan ve öncelikli olarak İngilizleri terleten sonrada Kıbrıs'ta yaşayan Türklere korkulu bir dönem yaşatan EOKA'ya karşı kurulması emredilen TMT'nin fizibilite raporunun kapağında, KİP ifadesinin yazılı olmasını farklı algılaycaklarından eminim.

Raporu kaleme alan ve TMT'nin kurulması ve adayı bir silah deposu haline getirme çalışmalarını bizzat koordine eden Binbaşı İsmail Tansu'nun ifadelerine bakılırsa uzun bir hazırlık dönemi sonrasında oluşan fizibilite dosyasını dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'ya sunduğu zaman, Zorlu'nun kendisine yönelttiği "KİP ne demek?" şeklindeki soruya verdiği "Kıbrıs İstirdat Projesi" cevabı karşısında bir gülümseme aldığı belirtiliyor. Yani benim anladığım Türkiye o dönemde Rum mezalimi altına inleyen Kıbrıs Türkü'nü değil, Osmanlı'nın masada İngilizlere kaybettiği Kıbrıs adasını geri almak peşindeydi.

Milliyetçilik rahatsızlığına tutulmayanların rahatsızlık duyacağı ve kitapta milliyetçlilik duygularının kabartılması için özellikle konulan bir başka bölüm ise Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulması çalışmaları için Türkiye, Yunaistan ve İngiltere'nin imza koyduğu anlaşmalar yapıldıktan sonra Tansu'nun Kıbrıs'ta bir Cumhuriyet kurulmasından duyduğu rahatsızlığı ifade etmesi ve kendi eli ile kurduğu TMT ekibine artık gerek kalmadığını ifade etmesidir. Bunu üst düzey bir platformda dile getirdiği sırada ise kendisine "Rum ve Yunan'a güven olmaz siz yine adaya silah göndermeye devam edin" emrinin verilmesi, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yıkılmasından dolayı devamlı suçladığımız Rumlar kadar, Türkiye'nin de Cumhuriyete inanmadığı ve yıkılıp yokolması için çalışmalarını sürdürdüklerini otaya koymuyor mu?.

Kitapta TMT lideri Albay Vuruşkan'ın kimseye birşey belli etmemek için Türkiye İş Bakası Lefkoşa Şubesi'nde müfettiş olarak göreve başladığı belirtilirken, TMT veya KİP'te görevlendirilen birçok subayın İmam veya Öğretmen olarak Kıbrıs'a atandıkları ifade ediliyor.

Bu nokta bana göre çok önemli.

O dönemde okula gönderilen Kıbrıs Türk çocuklarını bir kısmı, şevkat dolu öğretmenlere ihtiyaç duydukları bir dönemde, eğitimleri sadece öldürmek veya öldürülmemek olan birtakım subayların eline teslim ediliyordu.

Varın siz düşünün...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları