Blair kararlı, Kraliçe kızgın, Kıbrıslılar ne düşünüyor?

Son günlerde Avrupa Birliği'nin yeni şekli ve anayasası koınusunda tartışmaların gittikçe büyüdüğünü ve karmaşık bir hal aldığını görmekteyiz. Görmeyenler varsa da önümüzdeki günler büyük tartışmalara gebe olduığunu buradan çok net bir şekilde söyleyebilirim.

Avrupa Birliği'nin kendisi ile üye ülkeler arasındaki bürokrasi engelini ortadan kaldıracağı öne sürülen yeni yapıda Avrupa Birliği'nin üye ülkelerin bağımsız birer devlet olarak vereceği kararların birçoğunu blok olarak ele geçirmesi önerilirken, İngiltere'de İşçi Partisi ile Muahfazakar Parti çevreleri arasında geçen tartışmalara Kraliçe 2. Elizabeth'in katıldığı haberleri geçtiğimiz hafta İngiltere gündemindeki yerini aldı.

"Büyük 5" olarak bilinen ve Fransa, Almanya, İspanya ve İspanya'nın dahil olduğu grubun en önemli üyelerinden olan İngiltere Başbakanı Tony Blair, geçtiğimiz hafta bulunduğu Brüksel'de Avrupa Birliği'nin yeni yapısı konusunda belirttiği olumlu görüş ve istekli tavrı sonrasında İngiltere'de tartışmalar büyüdü.

Ta başından Avrupa Birliği'ne karşı olan Muhafazkar Parti'nin ağır topları, Kraliçe'ye yakın kaynaklardan sızan hoşnutsuzluk ifadeleri sonrasında cesaret bulup, Tony Blair'i bombardımana tutarken, "Büyük 5" grubunun diğer üyeleri sözkonusu değişikliği tasvip ettiklerini ve Avrupa Birliği'inde bunun görmek istediklerini belirterek, Brüksel'de Toıny Blair'e destek gibi görünen söylemlerini tekrarladılar. Brüksel'de destek gibi algılanan "Büyük 5" tavrı İngiltere'ye gelince Blair'in başına bela olacağı diplomatik çevrelerin dilinden düşmeyen bir başka yorum.

Avrupa Birliği'ne üye diğer küçük ülkeler ise durumun olduğu gibi kalmasından yana olduklarını açıkça ifade ederlerken, 1 Mayıs 2004 tarihinde birliğe katılacak yeni ülkeler de tavırlarını küçük ülkelerin tercihinden yana kullanıyorlar.

Kıbrıs'ta olası bir çözüm sonrasında oluşacak Avrupa Birliği üyeliğinde durum ise tam tersi. Kıbrıs'taki iki toplum – İkik tyarında da kabul edeceği bir çözüme imza atmaları halinde bile- birbirine zerre kadar güvenmiyor. Mali, savunma ve dış olitka konularında iki tarafın veya yeni kurulacak Federal Cumhuriyetin karar vermesini istemeyen Kıbrıs Türkleri ve Rumları için birçok önemli kararı Brüksel'e bırakacak yeni AB Anayayası en uygunu gibi gözüküyor. Bazı Kıbrıslı Türkler Avrupa Birliği'nde önemli bir yere sahip olan Yunanistan'ın kararların aleyhlerine çıkmasında büyük rol oynayacağını düşünecekleri iddiası da doğaldır ancak uzun vadede Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olacağını hesaba katanlar bu iddianın Kıbrıs Türklerinin leyhine sonuçlanacağını da bilir.

Bir başka konu ise Euro konusu. İngilizler İngiliz Sterlinini kaybetmenin ülkede büyük ekonomik sorunlar yaşanacağını ifade etmelerini kınanamaka gerektiğini düşünürken, bu noktada Sterlinden daha değerli ve sitkrarlı bir para birimi olan Kıbrıs Lirası'nın ortadan kaldırılıp Euro'ya geçiş noktasında, Avrupa Briliği'ne giriş konusunda son derece hevesli olan Kıbrıslı Rumlarının ne tavır alacağını ben gerçekten çok merak ediyorum?