DOĞA ve ÇEVRE
okuma süresi: 10 dak.

Su Çalıştayı'nda masaya konulacak raporlar açıklandı

Su Çalıştayı'nda masaya konulacak raporlar açıklandı

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, 22 Mart Dünya Su gününde Türkiye'den KKTC'ye Su Temin projesi kapsamında ülkeye gelecek suyun kullanımı,dağıtımı ve planlaması ile ilgili stratejik çalışmaların gerçekleştiği Su Çalıştayı öncesi, çalışma gruplarının ortaya koyduğu raporları kamuyoyuyla paylaştı.

Yayın Tarihi: 22/03/14 10:54
okuma süresi: 10 dak.
Su Çalıştayı'nda masaya konulacak raporlar açıklandı
A- A A+

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Basın Bürosu'ndan yapılan açıklamaya göre, 24 Nisan'da gerçekleşecek "Türkiye'den gelecek suyun dağıtım ve yönetiminin projelendirilmesi çalıştayı" nda 48 Akademisyen ve kamuda yer alan teknik kişiler görev alıyor.

Daha önce belirlenen 8 ayrı konu başlığı ve grupta, kendi uzmanlık alanlarına giren konularla ilgili sunulacak ve tartışmaya açılacak başlıklar hakkında grup başkanları tarafından özet sunumlar yapıldı.

SERTOĞLU: "SUYUN KULLANIM ALANLARI TESPİT EDİLMELİ"

Çalıştayın Ekonomik Analiz Grubu Başkanı Kamil Sertoğlu suyun yaratacağı dönüşüm ile tarım sektöründe dış pazarlara erişim, ihracat potansiyeli ve dış rekabet gücünün artırma anlamında pek çok olumlu sonucun ortaya çıkacağını ifade ederken bununla birlikte yapılması gereken pek çok uygulamanın iç piyasanın ve yerli tüketicilerin taleplerini karşılama anlamında da elzem olarak karşımıza çıkdığını vurguladı.

Sertoğlu,mevcut koşullarda yaşanması gerekli dönüşüm ve suyun yaratacağı fırsatları hayata geçirebilmek için mevcut doğal kaynakların sürdürülebilirliğini ve fırsat maliyetini de hesaba katarak ilgili stratejiler hazırlanması gerektiğini belirtti.

Bu bağlamda suyun tarımdaki kullanımının pazar potansiyeli olan, katma değeri yüksek, ve ülkemizin erkencilik avantajını realize edecek alanlarının belirlenmesi gerektiğini belirten Sertoğlu,tüm bunların ötesinde ülkenin niş ürünler üretebilme kapasitesinin de dikkate alınarak suyun kullanım alanlarının tespit edilmesi gerekliliğini ifade etti.

KUSETOĞLULARI: "SUYUN YÖNETİMİ İLE İLGİLİ YASAL MEVZUAT ŞART"

Yasal Mevzuatın Düzenlenmesi Çalışma Grubu Başkanı Hasibe Kusetoğluları, suyun yönetimi ve bu konudaki diğer detaylar ile mevcut kaynakların etkin ve verimli kullanımının, ancak hazırlanacak yeni bir mevzuat ile sağlanabileceğine dikkat çekti.

Su ile ilgili bir çerçeve yasa çalışması başlatıldığını anımsatan Kusetoğluları,bu çalışmanın sivil toplum örgütleri ve ilgili diğer paydaşların da görüşü de alınarak ivedi bir şekilde tamamlanması ve resmileştirilmesinin çok önemli olduğunu belirtti.

Kusetoğluları ayrıca diğer yasalardaki eksikliklerin de giderilmesi için gerekli çalışmaların acilen başlatılması gerektiğini vurguladı.

KIDAK: "PROJE SONRASI SOSYO-EKONOMİK ETKİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ"

Çevresel Etkiler Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Rana Kıdak, Biyolojik çeşitliliğin, tespiti, koruma statüsündeki alanların korunması, kaynak değerlerinin devamlılığının sağlanması, geliştirilmesi, yönetimi ancak alandaki değerlerin bilinmesiyle mümkün olabileceğine dikkat çekti.

Projenin hayata geçirilmesinden sonra meydana getireceği sosyo-ekonomik etkilerin değerlendirilmesinin çok önemli olacağını belirten Kıdak, içme suyu arıtma tesisisindeki ünitelerin tasarım ve işletmesinin dikkatle yapılması: Arıtma çıkış suyunun yüksek kaliteli olmasının büyük önem arz ettiğini ifade etti.

Kınak raporunda şu ifadelere yer verdi:

"Sulamada kullanılacak olan suyun toprak üzerine yapacağı etkinin incelenmesi ve seçilecek olan ürün türünün uzmanlarca seçimi çok önemlidir. Mevcut göletin yapıldığı yerin jeolojik özellikleri hakkında bilimsel bir zemin etüdünün ve fizibilite raporunun yapılmış olması, bir risk durumunda, kayma –sızma, deprem durumunda çevresel modelleme yapılması ve alınacak önlemlerin net olarak açıklanması gerekir. Gelecek olan su, şu anda KKTC'de yetersiz miktar ve kalitede olan yer altı sularının iyileşmesine büyük katkıda bulunacaktır, özellikle kıyı akiferlerimiz şu anda aşırı tuzlanmış durumdadır. Gelecek olan su ile akiferlerden su çekimi de azalacağı için, bunların su kalitesinin de artacağı öngörülmektedir. Mesarya bölgesinin ileride sulama kapsamına alınması durumunda bölgede buharlaşma artacağından çok küçük bir oran ile de olsa mikro-klimatik değişimler görülerek, yağışın artması gibi olumlu bir etki de söz konusu olabilir"

ABBASOĞLU: "BAZI POLİTİKALAR BELİRLENECEK"

Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Serkan Abbasoğlu rapordaki yorumunda Konvansiyonel yöntemlerle veya farklı yenilenebilir enerji kaynakları ile sözkonusu tesislerin ihtiyaç duyacağı enerjinin temininin öncelikle teknik olarak değerlendirileceğini vurguladı.

Gerek ekonomik gerekse çevresel analizler yapılarak en uygun enerji üretim sistemlerinin hangileri olacağı belirleneceğini ifade eden Abbasoğlu şunları vurguladı:

"Bu nokta da tek bir enerji kaynağının kullanılması yanısıra hibrid (Güneş+Rüzgar gibi) sistemlerinde uygulanması sözkonusu olabilecektir. Ayrıca bazı tesislerin şebekeden bazı tesislerinse diğer enerji kaynaklarından beslenmesi de sağlanabilecektir. Yapılacak olan çalışmada öncelikle öngörülen kapasitelerin tekrardan irdelenmesi ve mümkünse düşürülmesi hedeflenecektir, sonrasında ise bu kapasitelerdeki sistemlerin ihtiyacını karşılayacak enerji kaynaklarının analizi yapılacaktır. Sonuç olarak ise enerji temini konusunda bazı politikalar belirlenecek, ve uygulanması için Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığına önerilecektir."

AYDEN: "TOPLUMSAL ADALET DUYGUSU ZEDELENMEMELİ"

Siyasi ve Yönetsel Sorunlar Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Zülküf Ayden ise küreselleşme yoğunlaştıkça suyun da giderek artan bir biçimde korporat çıkarların denetimine verilme eğilimlerinin arttığının gözlemlendiğini, ama tarihsel olarak bir çok toplumda da suyun özel mülkiyet gibi kullanılmasının yasaklandığını belirtti.

"Suyun mülkiyeti toplumsal bir mülkiyet mi olmalıdır yoksa özelleştirilerek ticari ve korporat bir mülkiyete mi dönüştürülmelimidir, yoksa, kıbrıs'ta bu işi yüklenebilecek özel şirketler var mıdır? Varsa biribirleriyle rekabet ederek kaynakların yeterince etkin kullanılmasını sağlama kapasiteleri var mıdır? Bu tür şirketler yoksa suyun idaresi yabancı bir şirkete mi verilecektir? Tek bir şirkete verildiğinde bu şirketin tekelleşme ve dilediği fiyata suyu satma eğilimine karşı ne tür önlemler gereklidir. Var olan yasa ve kurallar ile bu tür düzenlemeler yapılabilir mi?"

Eğer tercih kamusal bir mülkiyetten yana olacaksa benzeri bu sorunların irdelenmesi gerektiğini ifade eden Ayden:

"Örneğin var olan su idaresinin yapısı gelecek olan suyun kamu yararına dağıtımını yapacak kapasite de midir? Değilse ne tür bir düzenleme yapılarak optimal kamu yararı sağlanabilir? Kamu adına suyu yöneten Devlet su kullanıcılarının yani paydaşların (haneler, tarım üreticileri, turizm kuruluşları vb) dilek ve tercihlerini nasıl dikkate almalıdır? Suyun kullanım ve fiyatlandırılmasında nasıl bir yöntem izlenmelidir ki toplumsal adalet duygusu zedelenmemelidir? Sorularına cevap aranacaktır." yorumunda bulundu.

AMCA: "RİSK FAKTÖRLERİ DEĞERLENDİRİLECEK"

Risk Faktörleri ve Önlemler Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Hasan Amca Projenin, KKTC ve TC açısından oluşabilecek risklerini ve proje ile ilgili alınması gereken önlemleri inceleyerek konu ile ilgili ayrıntılı bir rapor hazırlayacağını ve bu rapor sonucunda alınması gereken önlemlere yer verilerek, risklerin tümünün veya büyük bir oranının risk olmaktan çıkarılması için yapılması gerekenler hakkında bilgi verileceğini söyledi.

ALAKARAVLI: "SEKTÖREL BAZDA SU TÜKETİMİNİN BELİRLENMESİ GEREKİR"

Kapasite Artırımı Çalışma Grubu Başkan Mustafa Alkaravlı da mevcut su kaynaklarının yanı sıra Türkiye'den gelecek nitelikli su ile KKTC'nin oldukça iyi bir su potansiyeline erişebileceğini ifade etti.

Alkaravlı rapordaki yorumunda şunlara değindi:

"Alternatif olarak düşünülebilecek geri kazanım, denize olan boşalım, her yağmur tanesinden en üst düzeyde yararlanma gibi faktörlerin tasarlanması gereklilik oluşturmaktadır. Konu ile ilgili paydaş kurumlar tarafından gerek içme- kullanma, gerekse tarımsal amaçlı suyun kullanılmasına yönelik iyi bir planlama yapılması ve sektörel bazda su tüketiminin belirlenmesi gereklilik oluşturmaktadır. Gerekli düzenlemelerin yeterince yapılmaması halinde ne kadar fazla ve ne kadar iyi kalitede suya sahip olunsa dahi yeterince yararlanılmama tehlikesini unutmadan yaşamın kaynağı ve tüm canlıların vazgeçilmezi olan suyun şimdiki nesiller de aktarılması görev olarak algılanmalıdır."

DERİCİ: "PLANLAMALARLA TARIMA KATKISI EN ÜST DÜZEYDE OLMALI"

Kullanım Alanları Çalışma Grubu Başkan Rifat Derici ise yorumunda pahalı yatırımlarla getirilecek olan suyun ülke tarımına katkısının en üst düzeyde olmasını sağlayacak şekilde kullanımının planlanması ve yatırımların ona göre yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Derici şu noktolara dikkat çekti:

" KKTC'nin ekolojik koşulları ve aynı coğrafyada bulunan ülkelerle olan avantajlı yönleri dikkate alınarak, sulu tarımda üretilecek ürünlerin sulama suyunun kullanımının mevsime göre planlanması gerekmektedir. Bunlar için gerekli olan toprak ve arazi değerlendirme verilerinin mevcut olması KKTC'nin en önemli avantajlarından biridir."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.