Sahir: "İnsanlığın varlığı, biyolojik çeşitliliğin devamına bağlıdır"

• Atıklarımızla ve yaptıklarımızla son verdiğimiz yaşam zincirleri yok olurken tükenişimizin fitilini ateşlemektedir.

• Biyolojik çeşitliliğin korunması, çocuklarımızın ve bizlerin sağlığı, ortak geleceğimiz, doğal yaşamın devamı ve dünyanın ekolojik dengesi için olmazsa olmazdır.

• Pestisitler ve suni gübreler gibi kimyasallar doğal dengeleri alt-üst eden, biyolojik çeşitliliği hızla yok eden tehditlerin başında gelmektedir.

"Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü"nün bu yılki teması 2015 Sürdürülebilir Kalkınma olarak belirlenmiştir. Birleşmiş Milletler'in 2015-2030 dönemi Kalkınma Gündemi ile de örtüşen bu tema biyolojik çeşitliliği korumaya yönelik her düzeyde yapılan çabaların sürdürülebilir kalkınmadaki önemini yansıtmaktadır.

Dünya'daki biyolojik kaynaklar, insanlığın ekonomik ve sosyal gelişiminde büyük önem taşımaktadır. Ne var ki, küresel varlığımızda büyük önem taşıyan biyolojik çeşitliliğin gelecek nesiller için öneminin yeteri kadar farkında değiliz. Canlı türleri ve ekosistemler hiçbir zaman bugün olduğu kadar büyük bir tehdit altında olmamıştı Buna karşılık, İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan Türler üzerindeki ve nesillerini sürdürebilmelerini zorlaştıran bu tehdit endişe verici bir oranda artarak devam ediyor.

Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, sürdürülebilir kalkınma modelin ile Biyolojik Çeşitliliğin korunmasını, bileşenlerinin sürdürülebilir kullanımı ve genetik kaynakların kullanımından kaynaklanan faydaların adil ve eşit paylaşımını öngörür. Çocuklarımızın ve bizlerin sağlığı, ortak geleceğimiz, doğal yaşamın devamı ve dünyanın ekolojik dengesi için bu olmazsa olmazdır.

Kalkınma ve gelişme adına yaptığımız tahribatlar ülkemizde biyolojik çeşitliliğin hızla azalmasına neden olmakta, konfor sağlayacağımızı sandığımız müdahalelerle geleceğimizi olumsuz yönde etkilemekteyiz. Yaşamın kaynaklandığı, biyolojik çeşitliliğin evi sulak alanlar, dere yatakları ve deniz kıyıları insanların en çok saldırı alanları. Atıklarımızla ve yaptıklarımızla son verdiğimiz yaşam zincirleri yok olurken tükenişimizin fitilini ateşlemektedir.

Kullandığımız tarım faaliyetlerinde kullandığımız pestisitler ile suni gübreler gibi kimyasallar doğal dengeleri alt-üst eden, biyolojik çeşitliliği hızla yok eden tehditlerin başında gelmektedir.

Biyolojik çeşitlilik bizim dışımızda bir olgu değildir. Doğru yol, insanların da biyolojik çeşitliliğin ayrılmaz ve bağımlı bir parçası olduğunu anlamalarından geçer.

Saygılarımla,

Doğan SAHİR

Yeşil Barış Hareketi Başkanı