EĞİTİM
okuma süresi: 9 dak.

Sosyolog Ayça Kurnaz: "Uyuşturucuyla mücadele sistemi değişmeli"

Sosyolog Ayça Kurnaz: "Uyuşturucuyla mücadele sistemi değişmeli"

Sosyolog Ayça Kurnaz, son yıllarda uyuşturucu kullanımı ve bağımlılıklardaki artışı Kıbrıs Posası'na değerlendirdi. Kurnaz, uyuşturucuyla mücadeleye yönelik devlet politikasının olmaması yanında, yıllardır uygulanan prosedürün yanlış olduğunu ve derhal değişmesi gerektiğini söyledi.

Yayın Tarihi: 15/04/13 07:43
okuma süresi: 9 dak.
Sosyolog Ayça Kurnaz: "Uyuşturucuyla mücadele sistemi değişmeli"
A- A A+

Kıbrıs Postası - Abbas ELMAS

Kıbrıs Postası uyuşturucu dosyasını aralamaya devam ediyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde uyuşturucuyla mücadeleye yönelik yürütülen faaliyetlerin mercek altına alınacağı 'Uyuşturucu Dosyası'nda Sosyolog Ayça Kurnaz'ın görüşlerine yer veriyoruz.

Ayça Kurnaz, özellikle son yıllarda uyuşturucu olaylarının neden arttığının araştırılması ve incelenmesi gereken bir konu olduğuna değinerek, geçmiş yıllara nazaran ülkeye daha fazla uyuşturucu maddenin girdiğini ve ulaşılabilirliğinin arttığını söyledi.

Ülkede ticareti önlemeye yönelik denetimlerin çok fazla yapılmadığı, daha çok içicilerin tespit edilmesine yönelik çalışmalar yapıldığını ifade eden Kurnaz, esas araştırılması gerekenin içicilerin eline uyuşturucu maddelerin nasıl geldiği ve polisin içicilere yönelik değil, satıcılara yönelik tespitler yapması gerektiğini kaydetti.

Uyuşturucuyla mücadelede yıllardır uygulanan sistemin ülkedeki durumun her geçen yıl daha da kötüye gitmesine neden olduğunu dile getiren Sosyolog Ayça Kurnaz, mevcut sistemin suçlu yaratmaya yönelik olduğunu ve derhal değiştirilmesi gerektiğini savundu.

SATICILAR YERİNE İÇİCİLER CEZALANDIRILIYOR

Polisin genellikle üzerinde 1 gram, 2 gram taşıyan içicileri yakaladığını ancak satıcıların bir şekilde dışarıda serbest gezdiğini ve işine devam ettiğini ifade eden Sosyolog Ayça Kurnaz, polisin içicilere ve gençlere yönelik yaptığı tespitler uyuşturucu ticaretini engellemeye değil, daha çok toplumda suçlu yaratmaya yardımcı olduğunu belirtti.

Üzerinde küçük miktarda uyuşturucu maddeyle yakalanan bir gencin polis tespiti sonucunda basın sayesinde deşifre olması ve toplumdan dışlanmasına neden olduğunu, daha sonra bu gencin içici iken satıcı konumuna düşmesine neden olabileceğini dile getiren Ayça Kurnaz, bu tür gençlerin cezalandırılmaktan çok rehabilitasyon programlarına dahil edilerek topluma kazandırılması gerektiğini söyledi.

UYUŞTURUCUYA YÖNELİK EĞİTİM MÜFREDATI YOK

Tüm dünyaya bakıldığında özellikle gençlerde yasaklara karşı eğilim olduğuna, bunun sadece uyuşturucuda değil her konuda olduğunu kaydeden Kurnaz, okullarda uyuşturucuya yönelik bilgilendirme eksikliği olduğunu kaydetti.

Gençlerin uyuşturucu hakkında eğitim almadıklarını ve sosyal medyada veya arkadaşlarından öğrendikleri bazı bilgilerle uyuşturucuya başlayabileceklerini aktaran Kurnaz, bu gençlerin daha sonra polislik olduklarını, sonraki yıllarda ise topluma suçlu olarak kazanılabilindiğini ifade etti.

Ayça Kurnaz, okullarda uyuşturucunun zararlarıyla ilgili farkındalık yaratacak eğitim müfredatlarının derhal yürürlüğe girmesi gerektiğine, ailelerin uyuşturucular hakkında bilgilendirilmesi gerektiğine de değinerek, gençlerin uyuşturucu kullanmaları durumunda ne gibi zararlar göreceklerinin öğretilmesi gerektiğini söyledi.

REHABİLİTASYON ÖNEMLİ BİR ETKEN

Özellikle 18 yaşın altında gençlerin polis tarafından tutuklanmasının bile yanlış olduğunu kaydeden Kurnaz, bu gibi gençlerin rehabilitasyon merkezlerine götürülerek tedavi edilmesi gerektiğini dile getirerek, mevcut sistemde içicilerin cezalandırılması sonrasında toplumda suçlu olarak görüldüklerine ve bu gençlerin tekrar suç işleme olasılıklarının oldukça yüksek olduğunu kaydetti.

"Küçük ve kapalı bir toplumda yaşıyoruz. Herkes herkesi tanıdığı için bağımlı insanlar dışlanıyor ve onlara kalan ortamlar bu tür bağımlılıkların olduğu ortamlar oluyor. Yani içicileri cezalandırmak kısır döngünün durmadan tekrarlanması anlamına geliyor" ibarelerini kullanan Kurnaz, ülkede bir suçun işlenmesi değil suçun önlenmesinin daha önemli olduğunu, burada da rehabilitasyon merkezlerinin öneminin çok yüksek olduğunu ve suçun önlenememesinde herkesin suçu olduğunu söyledi.

UYUŞTURUCU BAĞIMLILARININ ARTIŞINDAKİ SUÇ HERKESİNDİR

Esas amacın uyuşturucu bağımlılarının toplumdan dışlanmasının değil, yeniden topluma kazandırılmasının hedeflenmesi gerektiğini aktaran Sosyolog Ayça Kurnaz, ülkedeki uyuşturucu suçlarındaki artışın sadece kullanıcıların değil KKTC'de yaşayan herkesin olduğunu ifade etti.

"Burada sadece bireylerin değil toplumun suçu da çok büyüktür. Bireyler uyuşturuculara eğilim gösteriyorsa bunda her kesimin suçu vardır çünkü, herkes kendi kafasına göre bir şeyler yapmaya kalkarsa ve düzeltmek yerine suçlamaya yönelik faaliyetler yapılırsa bu sorun daha da büyüyerek karmaşıklaşmaya devam edecektir. Suçlamaya değil de düzeltmeye yönelik faaliyetler yapılırsa belki bir yerlere varabiliriz." şeklinde konuşan Kurnaz, içicilerin ve gençlerin cezaevine gönderilmesinin o kişileri kaybetmemize neden olduğuna değinerek, içicilerden daha çok satıcıların tespit edilmesi ve cezalandırılması gerektiğine işaret etti.

BAĞIMLILAR TOPLUMDAN DIŞLANMAMALIDIR

Ailenin ve toplumun bağımlı kişilere destek olması, bu tür insanların toplum tarafından dışlamaması ve bu soruna çözülebilecek bir sorun olarak bakılması gerektiğini dile getiren Ayça Kurnaz, bu noktada da rehabilitasyon merkezlerinin öneminin ortaya çıktığını, bu kişilerin de bağımlı olduklarını kabullenip tedavi olmayı kabul etmeleri gerektiğini söyledi.

Ayça Kurnaz, bağımlılar ve gençlerin uyuşturucunun sosyal bir ortam olmadığının, uyuşturucunun kendilerine ne kadar zarar verdiğinin farkına varmaları ve bir sosyal ortamda bulunmak için uyuşturucuya ihtiyacı olmadığını anlamaları durumunda bağımlılıklarından kurtulmalarının daha da olası bir durum olduğunu ifade etti.

SORUNU KABULLENMEK ŞART

"Bağımlılıkları kabul etmeme noktasındayız. Bu sorun her yerde karşımıza çıkabiliyor. Öncelikle bu ülkede bu sorunun olduğu kabul edilerek bilinçlendirme politikası güdülmelidir. Sistem bu şekilde devam ederse, biri yakalanır diğeri yakalanmaz, yakalanan daha da fazla suçlu olur, yakalanmayan içmeye devam eder ve yeni bağımlılar yaratır." ibarelerini kullanan Sosyolog Ayça Kurnaz, cezalandırmanın tam olarak çözüm olmadığını, daha çok kişilerin nasıl bir hata yaptıklarının farkına varmalarının gerektiğini, bunda da okul ve ailelerin öneminin oldukça yüksek olduğunu aktardı.

MEDYA YANLIŞ TUTUM SERGİLİYOR

"Medya içicilere yönelik haberleri yanlış kullanmakta ve insanların deşifre olarak toplumdan dışlanmasına neden olmaktadır. İsim, soy isim deşifre etmek fotoğraf çekmek hiç doğru olmayan bir yaklaşımdır. Toplumun küçük olması ve bu tür haberlerin herkes tarafından okunması tamamen özel hayata müdahaledir ve kişilerin toplumdan dışlanmasına neden olmaktadır" şeklinde konuşan Sosyolog Ayça Kurnaz, medyanın bu sorunun çözümü için bilinçli bir şekilde hareket ederek, ülkedeki uyuşturucuyla mücadelede eksiklikler hakkında haberler yaparsa, bu konudaki etkilerinin daha fazla olacağını söyledi.

MEVCUT SİSTEM DEĞİŞMELİ

Uyuşturucuyla mücadele konusunda yıllardır caydırıcılık adı altında kullanılan polis ve yargı kurallarının etkili olmadığını ve yanlış politika nedeniyle ülkedeki bağımlılıkların her geçen gün katlanarak büyüdüğünü ifade eden Sosyolog Ayça Kurnaz, sadece içicilere yönelik tespitlerin kaldırılması, rehabilitasyon merkezleri kurulması, okullarda eğitim müfredatları eklenmesi ve mevcut sistemin derhal değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.