İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Hoşkara: "En iyi bu ise!"

Hoşkara: "En iyi bu ise!"

Mağusa Belediyesi Başkanlığı için TDP'nin olası adayı olarak adı geçen Ercan Hoşkara, mevcut yerel yönetim ve seçim sistemiyle ilgili eleştirilerde bulunarak "Mağusa gelişigüzel gelişen bir kent, biz plansız gelişmeye inanmıyoruz" dedi.

Yayın Tarihi: 15/04/14 12:00
okuma süresi: 7 dak.
Hoşkara: "En iyi bu ise!"
A- A A+

Kıbrıs Postası'na özel açıklamarda bulunan Hoşkara, Mağusa Belediye Başkanı Oktay Kayalp'ın en iyi belediye başkanı olduğu yönünde bir kanaat oluştuğunu vurgulayarak "Ben bu kanaate karşı gelmem, çünkü gerçekten çok kötü belediye başkanları var. Ancak maaş ödeyip çöp toplamakla iş bitmiyor. Mağusa gerçekten yaşanabilir, nitelikli bir kent mi? Burada çok ciddi sıkıntılar var. En iyisi bu ise biz gerçekten çok kötü durumdayız..." dedi.

Hoşkara, Mağusa'da bir ana caddede bir vatandaşın kaldırımda 1 km kesintisiz yürüyemeyeceğini, bir engellinin ise kaldırıma çıkmasının dahi mümkün olmadığını anlatarak, "Bu ülkede bir belediye yönetiminin yapamadığını bir müteahhit yapabiliyor, bir sitede düzgün kaldırımlar, park alanları, yeşil alanlar bulursunuz. Bir müteahhitin başardığını, 20 senedir başkan olan ve "en başarılı başkan" olarak anılan kişi yapamıyor" dedi.

Kıbrıs Postası - Filiz Seyis

TDP'nin BKP ve bazı sivil toplum örgütleriyle, yerel seçime yönelik ortak zemin arayışı içinde olduğunu hatırlatan Hoşkara, kendinin Mağusa Belediye Başkanı adaylığı ile ilgili son kararın ise bu gece toplanacak TDP Parti Meclisi'nce verileceğini söyledi.

"Yerel Seçim de iki turlu olmalı"

"Parti Meclisi bütün koşulları değerlendirerek ve benim de değerlendirmelerimi dikkate alarak bir karar verecek" diyen Hoşkara, yerel seçimlerde uygulanan seçim sistemini de eleştirdi.

"Medya yönlendiriyor..."

Hoşkara, yerel seçimin, cumhurbaşkanlığı seçimi gibi iki turlu olması gerektiğinin altını çizerek, belediye başkanının halkın çoğunluğunun onayını alması gerektiğini kaydetti. Hoşkara, "Eğer yerel seçim de, cumhurbaşkalığı seçimi gibi iki turlu bir seçim olsaydı, o zaman hiçbir partinin ilk turdan şansı olmazdı ve kişilerin duruşu daha değerli olurdu. Mevcut sistemde, ilk turu vatandaş kendi kafasında yapıyor ve bunu medyanın yönlendirmesiyle yapıyor. Medya öyle bir kullanılıyor ki, istenilen sonuç çıksın diye yönlendirme yapılıyor medya aracılığıyla. Bu da paranın gücüyle oluyor. Kim gazetelere daha fazla reklam verirse, onların haberleri daha fazla çıkıyor. Mutlak suretle belediye başkanlığı seçiminin de 2 turlu olması gerekir ve belediye başkanının halkın çoğunluğunun desteğini alması gerekir. %30-35 ile seçim kazanmak doğru değil" şeklinde konuştu.

"Etik dışı olan dolaylı yollardan yapılan ittifaklardır"

TDP Parti Meclisi'nin sürecin başında tüm sol partilerle ortak zemin arayışı kararı olduğunu söyleyen Hoşkara, bunun CTP-BG'nin 28 belediyede de aday gösterme kararı ile sona erdiğini ancak BKP ve bazı sivil toplum örgütleriyle işbirliği zemini yaratma çalışmalarının sürdüğünü anlattı.

UBP ile DP'nin yerel seçime yönelik kurduğu ittifak konusunda da değerlendirmelerde bulunan Hoşkara, "UBP ile DP arasındaki işbirliği birileri tarafından etik dışı olarak değerlendirildi. Bence etik dışı değil, aksine rasyoneldir. Etik dışı olan partiler arası işbirliğini yapmayıp, arazide dolaylı yoldan aramaktır.

"Geçmiş seçimde bunu gördük..."

TDP'nin Mağusa'da karma oylarla birlikte %7.5 oyu var, BKP ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle oy potansiyeli %10'luk bir potansiyeli var. UBP ile DP'nin örgütsel bir sapma olmazsa %50 civarında, CTP'nin ise %35 civarında oy potansiyeli var. Ancak Oktay Kayalp'in belediye başkanı olmasından gelen başka ilişkileri bulunduğu biliniyor ki geçmiş seçimde de bunu gördük" dedi.

"Yerel yönetim vizyonumuzu Akıncı'dan devraldık..."

TDP'nin yerel yönetim ve şehircilikle ilgili vizyonu olduğunu vurgulayan Hoşkara, TDP için plansız gelişmenin mümkün olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"TDP'nin yerel yönetim ve şehircilikle ilgili vizyonu ve geçmişi var. Biz bu vizyonu Mustafa Akıncı'dan devraldık. Kuzey Kıbrıs'ta imar planı bulunan tek bir şehir var, o da lefkoşa'dır. İmar planı, Akıncı'nın belediye başkanı olduğu dönemde hazırlandı ve yine Akıncı'nın Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde yasalaştı.

Biz merkezi yönetimde olursak, önceliğimiz bu olacak çünkü plansız bir gelişmeye inanmıyoruz. Çıksın Oktay Kayalp desin ki 'Ben plansız gelişmeye inandığım için plan derdine düşmedim.' Eğer iyi buysa biz gerçekten çok kötü durumdayız."

"Mağusa'nın yaşam niteliği; vasat"

"Kentte yaşam niteliğini gösteren bilimsel bazı araştırmalar yapıldı. Bu araştımalar da gösteriyor ki, 1'den 5'e bir puanlamada Mağusa'nın notu 3. Yani vasat...

Çıkın Mağusa'da kaldırımda 1 km kesintisiz yürüyün, yürüyemezsiniz. Bir engellinin kaldırıma çıkması bile mümkün değil. Bir parkta yürüyüş yapın, yapamazsınız. Mağusa'da bu imkânlar yok... Mağusa gelişigüzel gelişen bir kent, hiçbir planı yok...

Bu kadar çok üniversitenin olduğu bir ülkede plan yapılamıyor. Bu komik bir durum...

1989 yılında İmar Yasası geçti, ama kimse fiziki plan yapmadı diye seçim kaybetmedi bu ülkede...

Aklın yolu birdir, artık birilerinin daha ileri seviyede siyaset yapması gerekiyor."

"Konut gelişiminin %100'ü özelde..."

"Kaynak yoktur" edebiyatına kesinlikle karşı olduğunu vurgulayan Hoşkara şunları kaydetti:

"Vatandaşlar 'kaynak yok' bahanesine alıştı. Ama kaynak ülkenin toprağıdır, işgücüdür, bilgisidir. Bizim toprağımız da var, insan gücümüz de, bilgimiz de... Bunları doğru yönlendirirseniz verimliliği artırırsınız.

Konut gelişiminin %100'ü özele devredildi. Bunun hiçbir noktasında, ne yerel yönetimler ne de kamu yoktur. İnsiyatif de üstlenilmiyor."

"Bazı firmalar fiziksel gelişimde belediyeden daha belirleyici"

"Bugün Mağusa Belediyesi'nde de durum budur. Belediye hizmetleri ile bu iş bitmiyor. Belediyeler, bir kentin fiziksel yapılaşmasında da görev üstlenmelidir. Ancak 2-3 tane müteahhit firma Mağusa'nın fiziksel gelişiminde belediyeden daha belirleyicidir.

Bu firmalar, İstediği yerde istediği araziyi alıyor, istediği yerde istediği toplu konutu yapıyor, istediği katta yapıyor ve belediye seyrediyor."

"Müteahhitler başarabiliyor, belediyeler başaramıyor"

"'Maaşları ödüyorum çöpleri topluyorum, kaldırım yeşil alan olmasa da olur, çünkü bizim imkanımız yok' diyorlar. Ama bir müteahhit, bir belediyenin şehirde yapamadığını, bir sitede yapabiliyor bu ülkede. Sitelerde düzgün kaldırımlar, park alanları, yeşil alanlar bulabiliyorsunuz. Bir müteahhit bunu başarabiliyor. Ama bir belediye yönetimi başaramıyor, başkanı 20 yıldır orada duruyor ve en başarılı başkan olarak anılıyor ama bunu başaramıyor."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.