İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Yaşanan soygun olayı zaafiyetleri ortaya çıkardı!

Yaşanan soygun olayı zaafiyetleri ortaya çıkardı!

Dün yaşanan silahlı soygun olayı ardında bir çok cevapsız soru bırakırken, ülkemizde para transferi konusunda büyük zaafiyetlerimiz olduğunu da ortaya çıkardı.

Yayın Tarihi: 25/07/14 09:01
okuma süresi: 6 dak.
Yaşanan soygun olayı zaafiyetleri ortaya çıkardı!
A- A A+

Kıbrıs Postası – Özel

Konu ile ilgili görüştüğümüz Çelebi güvenlik Şirketi Direktörü Mehmet Çelebioğlu olayı Büyük zaafiyet olarak değerlendirirken, Vergi ve Gelir Dairesi Emekli Müdürü Göksel Saydam ise bankaların ucuca kaçtığını söyledi.

Çelebioğlu: "Büyük Zaafiyet"

Dünyanın her yerinde para transferlerinin eğitimli kişiler tarafından zırhlı araçlar içerisinde yapıldığını belirten Çelebioğlu, sivil bir araba ile 3 Milyon TL transfer edilmesinin trajikomik olduğunu belirtti.

Çelebi Güvenlik Şirketi Direktörü Emekli Albay ve Güvenlik Uzmanı Mehmet Çelebioğlu soygunun büyük bir zafiyetin sonucu olduğunu belirtti. "Hükümetlerin Özel Güvenlik Yasası'nı geçirmemiş olmaları işte böyle sonuçlar doğuruyor. Eğer yasa alt komiteden sonra Genel Kuruldan geçmiş olsaydı, bu para silahlı ve eğitimli bilirkişiler tarafından transferi yapılacaktı" diyen Çelebioğlu, aracın zırhlı olmamasının da büyük bir zafiyet olduğunu belirtti. Dünyanın her yerinde para transferlerinin eğitimli kişiler tarafından zırhlı araçlar içerisinde yapıldığını belirten Çelebioğlu, sivil bir araba ile 3 Milyon TL transfer edilmesinin trajikomik olduğunu belirtti.

Saydam: "Bankalar ucuza kaçıyor"

Kooperatif Merkez Bankası'na ait para transferinde kullanılan aracın içindeki 3 milyon TL ile birlikte, 2 personel devre dışı bırakılarak soyguncular tarafından kaçırılması, uzmanlar tarafından da "güvenlik" açığı ve yasalardaki boşluklarla ilişkilendirildi.

Vergi ve Gelir Dairesi Eski Müdürü Göksel Saydam, öncelikle yurt içinde bankalar arası veya banka ile şubeler arası para transferini düzenleyen bir yasanın olmayışına dikkati çekerek, buna rağmen bankaların "meslek gereği" güvenlik önlemi alması gerektiği halde, maliyet nedeniyle bunu yapmadıklarına işaret etti.

"Bizim ülke çalmaya çok müsaittir"

Ülkenin ve bankaların güvenlik önlemlerindeki açık nedeniyle istismara açık olduğunu vurgulayan Saydam şöyle konuştu:

"Bizde maalesef bu konuda profesyonellik yoktur. Çünkü her işi ucuz görüyoruz. Yıllardan beri bankalar, salon tipi arabalarıyla personele bir yolluk ödeyerek parayı emanet olarak verirler ve personel de parayı teslim tutanağı ile başka şubelere götürürler.

Bizim ülke istismara, çalmaya çok müsaittir. Bankalar bu kadar kazanç elde ederler, ben olsam küçük zırhlı araç kullanırım. Bu lüks gibi görünebilir. O zaman yanında güvenlik şirketinden 2 memur alacaksın. Diğerlerine kıyasla en prestijli işletmelerimiz bankalardır. Bu güvenlik konusu yurt içi para transferinde maalesef yoktur. Halbuki bir bankanın en önemli tarafı güvenliktir. Bina, para transferi ve personel güvenliği. Bunlarda hiçbir şey yok."

"Artık bizim adımız Hababam'dır"

Saydam, bankaların para transferini gerçekleştirilen personelinin profesyonel eğitil almış kişiler olması gerektiğini de vurgulayarak, para transferi öncesinde polise bildirimde bulunulması ve gidilecek güzergahta bir polis kontrolünün olması durumunda, transfer saatinin değiştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Saydam, para transferi yapan profesyonel görevlilerin manevra kabiliyetinin de yüksek olması ve gerektiğinde polis kontrolünü bile devre dışı bırakabilmesi gerektiğini de belirterek, "Esasında profesyonel olan kişiler kesinlikle para taşıdığında polis görse bile durmaz. Bu konuda bile bilgi sahibi değiller. Yasal mevzuat ve mantığın olmadığı bir Hababam Sınıfı.. Artık bizim adımız Hababam'dır. Hangi tarafımız tutar?" şeklinde konuştu.

"Seri numaralarının bilindiğini sanmıyorum"

Alınabilecek güvenlik önlemleri konusunda da görüşüne başvurulan Saydam, dünyada yapılan uygulamalara işaret ederek, dış ülkelerde bankaların para transferini, olası bir soygun durumunda komuta ile infilak ettirilebilecek özel çantalarla gerçekleştirdiğini söyledi.

Saydam, 3 milyon TL'nin tümünün seri numaralarının bilinmesinin de söz konusu olamayacağının altını çizerek, "Eğer bu para Merkez Bankası'ndan gelmiş Türk Lirası'ysa, bunlar açılmamış naylonun içindedir ve seri numaraları bellidir. Çünkü TC Merkez Bankası'ndan buraya gelen TL blog halinde, bantlı, şeffaf plastik bir ambalajın içinde gelir. Onlar matbaadan çıktığı için numaraları bilinir. Bir kere açıldı mı dağılır. Ama bizim Kooperatif'deki para, halkın yaptığı yatırımlardır. Bunlar çok değişik serilerdir" şeklinde konuştu.

"Başbakanlığın altında önlem alınmaması şoktur"

Saydam, Kooperatif Merkez Bankası'nın Başbakanlığa bağlı olduğunun anımsatılması üzerine ise, "O da cabası. Devlet kamu kurum kuruluşudur. Kooperatifler Yasası altında kurulmuştur ve bunu denetleyen Kooperatifler Mukayyitliği de var. Bir de Başbakanlığın altındadır. Öyle olmasına rağmen bir önlem alınmaması şoktur. Başka ülkeler güvenlik sigortası bile yaptırılır" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.