Açlık grevi, CTP PM'yi karıştırdı

Kıbrıs Postası - Filiz Seyis

Bazı sendikaların, Savcılık ile Sayıştaylığın sendikal hakları yok etmeye yönelik çabasını ve Hükümet'in bu hak ihlali karşısındaki tavırsızlığını protesto etmek amacıyla başlatacağı açlık grevini, CTP-BG PM'den bir kesimin yüzde yüz haklı bulduğu ve Parti Meclisi toplantısında konuyu gündeme getirerek ivedi olarak çözüm üretilmesini talep ettiği öğrenildi.

CTP-BG Parti Meclisi toplantısına, 2 Eylül'de başlayacak olan açlık grevi tartışmalarının damga vurduğu öğrenildi.

"CTP'nin bu konuda tereddüt yaşaması bile kabul edilemez"

DEV-İŞ ve DEV-İŞ' bağlı sendikalar, BES ve Mağusa Türk Genel-İş sendikalarının, Savcılık ile Sayıştaylığın sendikal hakları yok etmeye yönelik çabasını ve Hükümet'in bu hak ihlali karşısındaki tavırsızlığını protesto etmek amacıyla başlatacağı açlık grevini yüzde yüz haklı bulan CTP'nin kemikleşmiş bazı isimleri, partinin bu konuda tereddüt yaşamasının bile kabul edilemeyeceği ve ivedi olarak konunun çözümü konusunda adım atmaması halinde demokratik hakların korunması konusunda "sınıfta kalacağı" görüşünde.

DEV-İŞ: "Verilen mesajlar yetersiz"

PM toplantısında yapılan uzun tartışmaların sonucunda, Meclis açıldıktan sonra gerekli ilgili yasada gerekli çalışmaların yapılacağı noktasına gelindiği öğrenilirken, DEV-İŞ, "yasada ilgili değişikliklerin yapılması için çalışma başlatılacağı" yönündeki mesajların yeterli olmadığını, yapılması gerekenin başta Anayasa olmak üzere, Toplu Sözleşme Yasası, İş Yasası ve İLO Sözleşmesi'nin çalışma yaşamında amir hükümleri içerdiğini ve bunlara uyulması gerektiğini belirten bir genelgenin dağıtılması gerektiğini vurguluyor.

Bakanlar Kurulu kararı çıkabilir

Öte yandan, Meclis'in açılması beklenmeden de, konu ile ilgili Bakanlar Kurulu kararı çıkarılmasının da ihtimaller dahilinde olduğu konuşuluyor.

DEV-İŞ: "Eylemimize destek çığ gibi büyüyor"

Yapılması planlanan açlık grevinin başını çeken DEV-İŞ'in ise konuyla ilgili açıklaması şöyle:

"Açlık Grevi ilan etmemize neden olan, Sendikalanmayı yasaklama anlamındaki 2011 tarihi itibarıyle işe başlayanların Toplu İş Sözleşmesi haklarından faydalanamayacakları görüşlerin iptali ile alakalı kampanyamız büyüyerek sürüyor. Her geçen gün eylemimize destek çığ gibi büyüyor."

"Yasa tek başına amir kabul edilemez, işçiler geriye dönük borçlu durumuna düşebilir"

"Gelinen aşamada, haklılığımız iyice anlaşılmış olmalı ki, yetkililerden "yasada ilgili değişikliklerin yapılması için çalışma başlatılacağı" mesajları gelmeye başladı. Ancak, bu tek başına yeterli değildir. Çünkü bu yasa ile toplu iş sözleşmesi haklarının kaldırıldığını ve bundan dolayı düzenleme yapılacağını kabul etmek, başka bir facia yaratmak olur. 2011'de işe başlayan işçiyi 3-4 yıl geriye dönük borçlu duruma düşürür.

İlgili yasa 3.5 yıl önce geçti ve bu güne kadar yan ödenekler ödendi. Bu yasayı tek başına amir kabul etmek demek, değiştiği tarihe kadar Toplu sözleşme hakları yasal değildi demekle eşdeğerdir. 2011 ve sonrasında işe giren neredeyse asgari ücret noktasına yakın maaş alan işçilerin daha önce yıllarca aldıkları ek ödenekleri yasadışı konumuna sokar."

"Genelge dağıtılmalı"

"Dolayısı ile önce yapılması gereken ana unsur; başta anayasamızın, ona bağlı iş yasası ile toplu sözleşme yasasının ve Uluslararası anlaşma niteliğindeki İLO sözleşmesinin Çalışma yaşamında amir hükümleri içerdiğini vurgulayarak, mevcut sözleşmelere uygun davranılması gerektiğini belirten bir genelgenin dağıtılmasıdır. Bundan sonra ilgili yasada yapılacak değişikliklerin ise yasalar arasındaki kargaşayı düzenlemeye yönelik olacağı belirtilebilinir."

"Açlık grevi kararımız devam ediyor"

"Dediğimiz gibi yasa değişikliği yapmayı beyan etmek tek başına yeterli olmadığı gibi başka sorunlar da çıkarabilecektir. İşte hala direnmemizin nedeni budur ve konu detaylı şekilde çözülmediği sürece Açlık Grevi kararımızın devam edeceğinin bilinmesinde fayda görüyoruz.