İÇ HABERLER
okuma süresi: 12 dak.

Kıbrıs Postası yazarları DEV - İŞ ile görüştü; "1 genelge yeter"

Kıbrıs Postası yazarları DEV - İŞ ile görüştü; "1 genelge yeter"

CTP'yi "mirasına ihanet etmekle" suçlayan ve Kıbrıs Postası yazarlarıyla bir araya gelen Dev-İş, Devrimci Genel-İş ve Emek-İş temsilcileri, açlık grevi konusunda kararlı olduklarının altını çizerek "2012 tarihli Savcının bir önceki doğru görüşüne atıf yaparak, bu işi bir genelge ile bitirebilirsiniz. Ardından da meclis açılınca gerekli değişikliği yaparsınız" diyerek 'oyalayıcı yeni hükümet taktiğine' meydan okudu…

Yayın Tarihi: 25/08/14 10:00
okuma süresi: 12 dak.
Kıbrıs Postası yazarları DEV - İŞ ile görüştü; "1 genelge yeter"
A- A A+

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Toplu İş Sözleşmesi'nin tamamen kaldırılmasını öngören çelişkili Sayıştaylık Genelgeleri ve bu durum karşısında hiçbir şey yapmayan CTP hükümetini "Açlık greviyle" protesto etmeye hazırlanan sendikalar, Çalışma Bakanı Gürpınar'ın 'Yasayı değiştireceğiz, yasa çalışması var' açıklamalarını "bu, bizi sınama anlamına geliyor. Bu açlık grevine yatacağız" diyerek yanıtladı.

Bazı CTP'li vekillerin de sürpriz destekleriyle grevin yapılacağını kaydeden sendika başkanlarından Mehmet Seyis, "Hayatım boyunca blöf yapmadım! Kararımızda süre yoktur… Yatan dayanabildiği kadar dayanacak. Hastaneye kaldırıp kelepçeyi taksanız da lokma kabul etmem. Dev-İş, DAÜ-SEN, Hür-İş, Mağusa Türk ve BES'ten toplamda 7 kişi ve üyelerimizin desteğiyle kararlıyız" dedi.

Bir zamanlar sendikalarla el ele politika belirleyerek muhalefet eden ancak son döneminde kendi partilileri tarafından "kimliğini kaybettiği" ifade edilen Yorgancıoğlu yönetimindeki CTP-BG, tarihinde ilk defa UBP dönemlerinde bile görülmemiş sendikaların ortak "Açlık Grevi eylemini" karşılamaya hazırlanıyor… Kıbrıs Postası köşe yazarları, bu tarihi kırılmanın nabzını, "Toplu İş Sözleşmesi Hakkı'nın tamamen ortadan kaldırılması" gerekçesiyle Açlık Grevine gideceklerini açıklayan ve bu konuda "ne blöf ne de şaka yapmadıklarını" vurgulayan Dev-İş Genel Başkanı Mehmet Seyis, Devrimci Genel İş Sendikası Başkanı Hasan Felek ve Emek-İş Sendikası Başkanı Koral Aşam'la bir araya gelerek tuttu.

Toplu İş Sözleşmesi'nin tamamen kaldırılmasını öngören çelişkili Sayıştaylık Genelgeleri ve bu durum karşısında hiçbir şey yapmayan CTP hükümetini "Açlık greviyle" protesto etmeye hazırlanan sendikalar, Çalışma Bakanı Gürpınar'ın 'Yasayı değiştireceğiz, yasa çalışması var' açıklamalarını "bu, bizi sınama anlamına geliyor. Bu açlık grevine yatacağız" diyerek yanıtladı.

Bazı CTP'li vekillerin de sürpriz destekleriyle grevin yapılacağını kaydeden sendika başkanlarından Mehmet Seyis, "Hayatım boyunca blöf yapmadım! Kararımızda süre yoktur… Yatan dayanabildiği kadar dayanacak. Hastaneye kaldırıp kelepçeyi taksanız da lokma kabul etmem. Dev-İş, DAÜ-SEN, Hür-İş, Mağusa Türk ve BES'ten toplamda 7 kişi ve üyelerimizin desteğiyle kararlıyız" dedi.

"Hayatım boyunca blöf yapmadım…"

Kıbrıs Postası yazarlarıyla bir araya gelen, yaşamı boyunca blöf yapmadığının altını çizen ve bunun bilindiğini de hatırlatan Dev-İş Genel Başkanı Mehmet Seyis, şöyle konuştu; "35 yıldır çalışma yaşamının içindeyim: işçi temsilciliğinden federasyon başkanlığına kadar… Ömrüm boyunca blöf yapmadım ve yapmayacağım hiçbir şeyi de söylemem.

Bu kadar hassas bir konudur ki esasen daha ağırı bile yapılabilir… Bu demokrasi içinde insan haklarıyla alakalıdır. Yani o hakkın kaç kuruş olduğu meselesi değildir. Sendika mensupları, Toplu İş Sözleşmesi kapsamında insanlardır. Bu bundan sonra sendikayı/sendikalaşmayı yasaklamaktır.

"Oysa mücadelemizin içindeydiler…"

"Bu sorun, bilindiği gibi 2011'de yürürlüğe giren Göz Yasası dediğimiz yasaya dayandırılıyor ancak 2011 de geçip yürürlüğe girdiği andan itibaren de 2 Temmuz'a kadar bu yönde bu sözleşmelerde herhangi bir adım atılmadı.

İlk biber gazından bu yana çok mücadele verdik. 2 büyük miting ve tüm tepkilerimiz sırasında bugün iktidarda olan CTP de DP de yanımızdaydı ve mücadeleye 'insan haklarına aykırıdır' diyerek dâhildiler. Meclis tartışmalarında Özkan Yorgancıoğlu'nun söylemleri de ortadadır.

Bu yasa, evet anti demokratik bir yasadır ve ücretlerde büyük bir ayrım getirir. İlgili 2011 tarihi ve öncesine ilişkin işe girenler arasında…"

"Döndüler 'hiç alamaz' dediler"

"Bu bile önemli bir sorundur ama bu, Toplu İş Sözleşmesi hakkında bir kısıtlama değildir. Yasanın 7. Maddesinde 2011'den sonra işe giren Kamu, KİT ve Belediyeler (devlet hisseli bütün yerler dâhildir) içinde çalışanları düzenler.

13. madde döner ve '13 maaş ve ekli maaş cetveli dışında ancak yasanın öngördüğü tablolardaki ücretlilere yüzde oranında verilebilir' der. Bu kulağı öbür tarafından tutmak aslında… Çünkü 100 liranın dengini dön kişinin maaşına yüzde yap da ver demektir. Bir mantığı yok…

Ama ondan da vazgeçtiler ve döndüler 'hiç alamaz' dediler.

Aynı kurumdan 2 farklı yasa yorumu

Seyis şöyle devam etti; "Bu konuda 2012 Nisan Savcılık görüşü tam da bunu söyledi. Savcı, oranlar dâhilinde ek ödenek uygulayabilirsiniz' diyor. Bu o yasaya uygun bir 13. Madde yorumlamasıdır. Sayıştaylık bunları dağıttı. Her nedense (26 Haziran 2014'te) aynı başsavcı yardımcısının 1 hafta önce hazırladığı görüşle 'bu yasayla (bu ödeme) yasaklanmıştır dedi. İnce nokta şu ki bu olabşlir. Çünkü başsavcıya 'bu yasaya bu hakkın ödenmesi mümkün mü?' diye sorulduğunda 13 maddeyi görür ve ödenebilir der. Ama 'bize yalnızca 8. Maddeyi yorumla?' denirse başka türlü der. Ancak yasa bir bütün olarak düşünülmesi lazım…"

İş yasasının ilgili maddesi iptal mi?

"Ve sorumlu kurumlar 'durun bakalım bize Sayıştaydan bu yazı geldi, uygulamayacağız' dediler. Çalışma Bakanına gittik ve 'İş Yasası'nda yer alan 'Toplu İş Sözleşmelerinde hizmet akitlerinde yasalarda çalışanın lehine ne ise o uygulanır' deniyor, bu yasa iptal mi edildi?'. Bize Hayır dedi.

Toplu İş Sözleşmesi Grev ve referandum Yasasının 8. Maddesi 'T.İ Sözleşmelerinden sendika üyeleri yararlanır' der. Bu da iptal değil. Bakan bize bir önceki görüşünü de hatırlatarak Sayıştaylığın yanlış yaptığını da söyledi.

Yasaya göre Bakanın görevi, çalışma yaşamıyla ilgili her şeyin yürütülmesidir. Karmaşa çıkınca da Savcılık-Sayıştaylık yanlış ve farklı/çelişkili görüşleriyle bunu körükledi. Sayıştaylık da bu oyunun bir parçası haline geldi…"

"Değerlendireceğiz dendi ve kaldı…"

"Tüm ilgili sendikalarla bu görüşmeyi bakanla yaparken bize önce, bunun Başbakanla görüşülerek Önceki Savcılık görüşüne paralel, uygun olarak bir genelgeyle düzeltilebileceğini söyledi.

Başbakana gittik, Çalışma Bakanı Aziz Gürpınar da geldi. Başbakan dinledi ve Bakana sordu ne yapacağız, diye… Çalışma Bakanı Gürpınar, bu konunun insan haklarına aykırı olduğunu vurguladı. Değerlendireceğiz dendi ve kaldı… Bayramlıkları ödediler ve üzeri örtüldü ve karmaşa büyüdü.

Bu kez de Savcılığın yaptığı bu görüş dağıtımını genelgeyle bozamayız dediler. Fakat yasa dışı dedik. Ve bunun üzerine yasa değişimini görüşeceğiz dediler.

Oysa Mart ayında Sayıştaylığın dağıttığı genelgeye karşı genelge çıkartarak Başbakan imzasıyla dağıttınız, dedik. Başbakan da haklısınız dedi.

Şimdi neden yapılmaz? Tıs yok…"

"Mirasına ihanet ediyor"

"Bu konu geleceğe yönelik toplu iş sözleşmesi hakkının tamamen ortadan kaldırılması meselesidir bundan sonra işe girecekler için… Askeri rejimlerde ancak Toplu İş Sözleşmeleri askıya alınır. Bu nedenle açlık grevi yapacağız ve bu konuda gerçekten şakamız yok. CTP ile ilgili dengeler umurumuzda değil, işimizde değil. CTP'nin bu yönetimi, mirasına ihanet ediyor… Burada Savcılığın son yanlış görüşüyle –ki önceki doğrudur- insan haklarına aykırı bir uygulama söz konusu… Sokaklarda mücadele eden insanlar bugün hükümet yönetiyor ve bu konuda sessizler. Önce UBP yaptı bu yasayı dediler şimdide Sayıştaylığa atıyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değil."

"Sendikayla kavga eden CTP'nin BG'si mi kaldı"

"CTP yönetimlerinde ideolojik sapma vardır. Bunu büyüme yen ilenme diye geçiştirmeye çalışıyorlar. Bu ideolojik sapma ayrıca yeni başlamadı. 90'lı yıllarda sistemli bir şekilde yürürlüğe girdi. BG, denilen Birleşik Güçler kimdir? Sendikayla kavga eden CTP'nin BG'si mi kaldı!... Doğa boşluk tanımaz. Eski kadrolarda isyan artık çok açık. Avrupa'daki ekonomik krizlerde yüzde 30'a varan kesintilerde bile Toplu İş Sözleşmeleri pazarlığının önüne engel konmuyor… Yani bizde yapılan bu pazarlık hakkının ortadan kalkması meselesidir ve bunu yasal zorunluluk ne yapalım noktasına getirmek istiyorlar. Şu anda büyük çoğunlukla bu hak ödeniyor ama bu Savcılık görüşünü önünde tutan kurumlar da bunun bir an evvel çözülmesini istiyor. Çünkü onlar da vermeyecekler…"

1980 yılında yapılan açlık grevinden farkı var

"Açlık grevine gideceğiz, blöf yok" şeklinde devam eden Dev-iş Genel Başkanı Mehmet Seyis, açlık grevinin Kıbrıs Türk çalışma yaşamında 1980 yılında bir kez olduğunu hatırlattı ve sözlerini şöyle sürdürdü; "1980 yılında Dev-İş Sanayi Holding'te Toplu İş Sözleşmesinin süresi bitmesine rağmen imzalanmadığı için (o dönemde bittiğinde devam etmezdi mevcut sözleşme) yapıldı sadece… Ve sözleşme imzalanarak netice alınmıştı.

Bugünkü grevin ondan farkı var. Bugünkü konu imzalanmaması yani bir manada tazelenmemesi değil, bir daha hiçbir şekilde yapılmayacak olmasıdır. Ayrıca 1980'de 4'er gün konuldu. Daha fazla dayanılamaz düşüncesi ile…

"Yatan dayanabildiği kadar dayanacak, sürpriz isimler de gelecek"

"Kararımızda süre yoktur. Yatan dayanabildiği kadar dayanacak. Dev-İş'ten 3, DAÜ-SEN, Hür İş, Mağusa Türk ve BES'ten 1'rer kişi, toplam 7 kişiyle ve üyelerimizin desteğiyle sürecek.

Mehmet Seyis olarak ben ve Koral Aşan Dev-İş'ten bu açlık grevine yatacak. Girne'den belirlenmek üzere olan bir, diğer üyemiz de Koral Aşan olacak. DAÜ-SEN ve Mağusa Türk Belediyesi'nden isimler bugün belirleniyor… Biz yapabileceğimiz şeyi söyleriz. Blöf yapmayız. Yapamayacağımız bir şeyi de söylemeyiz. Aramızda bizle birlikte sürpriz olarak bu eyleme de destek göreceksiniz… Eylem Kuğulu Park'ta hazırlanacak çadırda olacak. Kaldırımı da kullanacağız ve bir noktada meclisi de karşımıza alacağız…"

"Hastaneye kaldırılsam da kelepçeli devam edeceğim"

Uluslararası destek de alacaklarını belirten Seyis, "Açlık grevinin en önemli özelliği, çaresiz kalan insanlar için lider kadrosunun bir şey yapması demektir. Sonuç alana kadar da devam edeceğiz. Ben grev zamanı hastaneye kaldırılırsam ve de hastanede kelepçelenirsem orada devam edeceğim. Ağzıma lokma kabul etmem. Serumu mecbur verirler ama ağzıma lokma kabul etmem. Kalkar yine giderim" dedi.

"Bir genelge hazırlarsınız, bu iş biter"

"Bir genelge hazırlarsınız ve 2012 tarihli Savcının bir önceki görüşüne atıf yaparak dağıtırsınız. 'Toplu İş Sözleşmesi Hakları, nispi oranda ödenebilir' dersiniz ve 'bu çerçevede 2011 sonrası bu yasa kapsamındaki üyelerinizin bu hakları ödenirken hakta yazan miktarın maaştaki oranını tespit ederek ödenebilir' dersiniz ve bu iş biter… Ardından da yasalar arasında karmaşa inancı varsa -ki var- oturunca Meclis açılınca da 2-3 maddede değişiklik yaparak düzeltirsiniz…

"Hala sınıyorlar"

Bakan Aziz Gürpınar'ın da 'yasa değişikliğinin gündemde' olduğuna ilişkin açıklamalarının da bir sınama olduğunu, ancak bunu yutmayacaklarını belirten sendika başkanları 'blöf yok' dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.