Diler: "Belli baskı gruplarının isteklerinin uygulayıcılığını yapıyorsunuz"

Maliye Bakanı Zeren Mungan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar 2012 yılında Kıbrıs Türk Ticaret Odası için hazırladıkları; "KKTC'de Kayıt Dışı Ekonomi, Tanımı, Nedenleri, Yarattığı Sorunlar ve Çözüm Yolları" adlı raporda bakın neler yazmışlar ve ne gibi tespitlerde bulunmuşlar. VERGİ AFFI için neler söylemişler neler. 72 sayfalık rapordan bu konuları sizlerin rahatca okuyup, güya SİYASİ OLMAYAN SİYASİLERİN de, o ortama girince, nasıl etkileşimde bulunduklarının en güzel örneğini sunuyorum sizlere…

Yoruma gerek var mı? Bugün yapılmakta olan ve sadece 2 mükellefe, 67 Milyon 700 Bin TL. kıyak ya da peşkeş çekilecek VERGİ KIYAĞINI düşününce!

Bu raporu büyük paralar karşılığı Mungan'ın şirketinin hazırladığıiddialarına, bizi konunun o yönü hiç ilgilendirmediğinden hiç girmiyorum… Vergi affı için demedik laf bırakmayın, sonra raporda belirttiğiniz gibi "belli baskı gruplarının" isteklerinin uygulayıcılığını yapın. Yazık!

Liberal Sosyalistlere! ithaf olunur!!!

Okuyalım:

Sunuş Bölümünden:

Gelirin doğru beyan edilmemesine (vergi kaçakçılığı) yol açan nedenler olarak: vergi sisteminin yükümlülere güven veren bir yapıda olmayışı, siyasal iktidarların tutumu ve anlaşılır bir vergi politikası olmaması gibi genel unsurlar yanında, vergi yükünün yüksek, vergilendirmenin adaletsiz, vergi mevzuatının güncelliğini yitirmiş olması, bürokrasi, denetimlerin yetersiz ve Gelir ve Vergi Dairesi'nin fiziki yapısı, insan kaynakları ve teknoloji kullanımı açısından yetersiz olması vevergi aflarının yarattığı ahlaki zafiyet olarak belirlenmiştir. (Sayfa 8)

• Ülkede Siyaset Kurumunun Kişisel ve/veya Zümresel Rant Dağıtımı Etkisinde Olduğu Yönünde Yaygın Bir Kanaatin Var Olması:

KKTC'de siyasetin yapılış tarzı ve bu konudaki 37 yıllık deneyim, bireyler üzerinde siyaset kurumuna karşı bir güvensizlik yaratmıştır.Siyasetin kişisel veya zümresel rant dağıtmı etkisinde olduğu düşüncesi son derece yaygındır. Kişilere veya kesimlere sağlanan rantlar çok çeşitli olmakla birlikte, vergi afları, sigorta afları ve muhaceret afları da bunlar arasında sayılabilir. Belirli baskı grupları siyasiler üzerinde her dönemde bir etki yaratmaktadır. Bu etki sonucunda bu kesimleri memnun etmek düşüncesiyle kararlar alınmakta ve o taleplere uygun adımlar atılmaktadır. Bütün bunlar devlete olan güveni azaltmakta, devletin kurumsal kimliğini erozyona uğratmakta ve otoritesini sarsmaktadır. Böyle bir ortam, bireyleri yasalara uymamaya ve kayıtdışılığa yöneltmektedir. (Sayfa 26)

VERGİ AFLARININ OLUMSUZLUKLARINDAN KAYNAKLANAN NEDENLER:

Özellikle son yıllarda vergi yükümlüleri vergi ödevlerini yerine getirmede yasaları ciddiye almamakta ve nasıl olsa af çıkar düşüncesiyle cezalara da aldırış etmemektedir. Öte yandan, vergisini düzenli ödeyenler, büyük haksızlığa uğramakta, ahlaki zafiyet yaratılmaktadır. Bu duruma düşmemek için düzgün yükümlülerin ister istemez vergi kaçıranların tarafında yer almaları, dolaylı olarak teşvik edilmiş olmaktadır. Bu durum beyan edilmeyen gelirlerin artmasına neden olmaktadır. (Sayfa 30)

Sık Sık Çıkarılan Sigorta, Vergi ve Muhaceret Afları:

Yasalara uymayan kişiler için çeşitli şekillerde af çıkarılması, genel anlamda olumsuz bir etki yapmaktadır. Konusu ve içeriği ne olursa olsun aflar, genel olarak devlet otoritesini zayıflatmakta ve diğer tüm mevzuatın uygulanması konusunda bireyleri tereddüt ve güvensizliğe sevk etmektedir. Aflara başvurulması,bireylerde devamlı af çıkacağı şeklinde bir beklenti yaratır ve bu beklenti yasalara uyma konusunda bir isteksizlik doğurur. Bütün bunlar,kayıtdışı istihdamı teşvik eder, sistemden kaçışı hızlandırır. Bunun yanı sıra, sık sık af çıkarılması, yasalara uygun çalışan düzgün işverenler üzerinde ters bir etki yaratır. Bu kişiler haksız rekabetle karşı karşıya kalırlar ve kandırılmışlık duygusuna kapılırlar. Yasalara uygun davrandıkları için cezalandırıldıklarını düşünürler. Bunun sonucunda onlar da kayıtdışılığa yönelirler.

KKTC'de ortalama olarak 2 yılda bir sosyal sigorta ve vergi affı, 15 ayda bir de muhaceret affı çıkarılmaktadır. Sosyal sigorta ve vergi borçlarına devletçe getirilen aflar, bir yönüyle yukarıda ifade edilen olumsuzlukları beraberinde taşırken, bir yönüyle de sanılanın aksine devletin gelir kaybına uğramasına neden olmaktadır. Sosyal sigorta afları, af döneminde yapılan tahsilâtlar ve o dönemde emekliye ayrılanlar değerlendirildiğinde, aslında Sosyal Sigortaların maddi bir kazanç elde etmediği görülür. Çünkü af dönemlerinde emekliye çıkan ve aylık almaya başlayan kişilerin sayısı da artmaktadır. Bu aflardan genellikle emeklilik yaşı gelmiş, ancak yatırımları tam olmadığı için emekli olamayan kişiler faydalanmaktadır. Eksik olan yatırımlarını tamamlayan bu kişiler, emekli aylığı almaya başlamakta ve kısa süre içinde sistemden çıkmaktadırlar. Sosyal Sigortalar Fonuna kısa bir dönem için para girişi olmakta ancak ilerleyen aylar ve yıllarda fonun üzerine daha büyük bir mali yük oluşmaktadır.

Affın olumsuz etkilerini muhaceret affı konusunda da görmek mümkündür.Sık sık af çıkarılması devlet otoritesini ciddi şekilde sarsmakta ve bu husus, denetimdeki zafiyetle birleşince, yasalara olan inanç tamamen kaybolmaktadır. Bunun bir sonucu olarak, önceleri kaçak olarak tespit edilen yabancı işçilerin büyük bir çoğunluğunun ülkeye pasaportla giriş yaptığı görülürken, daha sonra bu eğilimin ters yüz olduğu ve 2009 yılından itibaren kaçak işçilerin büyük bir çoğunluğunun ülkeye kimlikle giriş yapmış olduğu görülmektedir. Bu husus sık sık yapılan afların devlet otoritesine duyulan inanç üzerinde yarattığı yıkıcı etkiyi göstermektedir.

Bunların yanı sıra, sık sık yapılan muhaceret afları yasalara uygun olarak çalışma izinli işçi çalıştıran işverenleri, haksız rekabetle karşı karşıya bırakmakta, onları yasal mevzuattan uzaklaştırmakta ve kaçak işçi çalıştırmaya itmektedir. (Sayfa 34)

Kaynak: http://www.ktto.net/turkce/kktckayitdisiekonomi.pdf

Alıntılayan: Cenk Diler