İzcan, Davutoğlu'nun açıklamalarını değerlendirdi...

Sn. Davutoğlu Türk tarafının erken bir çözüm istediği mesajını vermiştir. Ancak çözümden ne kastedildiğinin altını doldurmamıştır. Görünen odur ki taraflar çözümden farklı şeyler algılımaktadır. Kıbrıs Türk tarafı ve Türk tarafı Federasyon derken iki devletli çözümü yani Konfederal bir yapıyı, Kıbrıs Rum tarafı ise Federasyon derken üniter yapıyı kastetmektedir. Görüşme masasında yaşananlar kör dövüşünden öteye gitmemektedir. Sn Davutoğlu bir çay içelim sorunu bir an önce çözelim derken dünyaya Türkiye Cumhuriyeti'nin 1 adım önde olma politikasında ısrarlı olduğu mesajını vermek istemiştir" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin bir adım önde olma siyasetini devam ettirir gibi göründüğünü ancak erken bir çözüm için acele etmediğini vurgulayan İzcan, " Görüşme masasında olumlu hiçbir gelişme yoktur. Taraflar samimi değildir. Türk tarafı zaman limitinde ısrar ederken, Rum tarafı da harita konusunda ısrar etmektedir. Aslında iki tarfta çözümsüzlüğün devamı için ayak sürümektedir. Kıbrıs Rum tarafı içinde bulunduğu ekonomik krizi atlatıp masada daha güçlü olmak, doğal gaz meselesini de tek başına çözmek istemektedir. Türk tarafı ise Kıbrıs'ın kuzeyinin Türkiye'ye entegrasyon sürecini devam ettirme çabası içindedir" dedi.

Türkiye'den gelecek suyla ilgili kamuoyunun baskısına rağmen hiçbir açıklama yapmayan hükümetin yerine Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun açıklama yaptığına işaret eden İzcan, " CTP- BG – DP- UG hükümeti Bakanlar Kurulu kararıyla ve alelacele yapılan bir yasayla gelecek suyu işletilme yetkisini, döşenen boru hattının ve Geçitköy Barajı'nın mülkiyet hakkını Türkiye Devlet Su İşlerine devrettiğini toplumumuzdan gizlemiştir. Hükümetin bu suyun dağıtımı üzerinde hiçbir yetkisi yoktur. Aslında ortada bir hükümet de yoktur" dedi.

Suyun arkasından elektiriğin de Türkiye'den getirileceğine vurgu yapan İzcan, " Adını koymadan entegrasyon çalışmaları ileri götürülmekte, Türkiyeye olan bağımlılık artırılmaktadır. Ankara Kıbrıs'ın kuzeyindeki nüfusun artırılmasını, vatandaşlık verilmesinin kolaytırılmasını istemiştir. İşin özeti gidaşat Birleşik bir Kıbrıs'a doğru değil, Türkiye'ye entegre olmuş bir kuzey Kıbrıs'a doğrudur. Bu noktada Birleşik Federal bir Kıbrıs için mücadele eden tüm barış ve çözüm yanlılarının iş ve güç birliği şarttır. Çünkü biz yurdumuzun bölünmesini değil federal bir yapı altında birleştirilerek çözüm ve barışa ulaşılmasını istiyoruz. 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimleri de Kıbrıslı Türkleri görüşme masasında özne haline getirecek, Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını koruyacak ve insanımıza hakettiği saygıyı kazandıracak bir lider seçmek açısından önemlidir. Birleşik Kıbrıs Partisi bu süreçte barış ve çözüm güçlerinin böyle bir aday etrafında kenetlenmesi için üzerine düşeni yapacaktır" dedi.