Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Akçın: "Üvey evlat mıyız?"
Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, narenciye üreticisinin her zaman üvey evlat muamelesi gördüğünü vurgulayarak, hükümetin narenciye stopajını yüzde 3 olarak belirlediğini, plansız-projesiz politikalarla günü kurtarmaya çalıştığını söyledi.
Eniz Orakcıoğlu - Kıbrıs Postası
Narenciye üreticisinin hükümetten 9 buçuk milyon TL alacağı ürün parası olduğunu kaydeden Akçın, "Türkiye'den 53 Milyon TL para gelmesine rağmen, narenciye üreticisi bu yüklü miktardaki paradan bir kuruş hak alamadı. Para, hayvan üreticisi olan 60-70 kişiye ödendi" şeklinde konuştu.
Bütün adada yaşanan kuraklığınnarenciye üreticisini de büyük ölçüde etkilediğini belirten Akçın,"Su maliyetleri kuraklıktan ötürü 2-3 katına kadar çıktı. Ürün paraları da halen ödenmediği için üretici parasızlıktan bahçelerini bile sulayamayacak duruma geldi. Bu yıl,üretici 1500 dönümlük bahçesini kurumaya bıraktı" dedi
Ülkemizde birçok üretim sektörünün içinde bulunduğu sorunlar her gün kamuoyuna yansımakta. Bitmek bilmeyen üretici sorunları günden güne büyürken, sorunlu sektörlerden bir tanesi de narenciye olarak gündeme yansıyor. Narenciye üreticilerinin sorunları gün geçtikçe birikirken, Kıbrıs Postası'na konuşan Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, narenciye üreticilerine üvey evlat muamelesi yapıldığını söyledi. Akçın, üreticinin halen bugün hükümetten ürün paralarını ev doğrudan gelir desteğini alamadığına dikkat çekerek, "Bu sene yağan dolu birçok bahçeye zarar vermesine rağmen hükümet üreticiye en az yüzde 20 zarar görürseniz hak sahibi olursunuz dedi. Birçok kişi zarara uğradı fakat yüzde 20'nin üzerinde olmadığı gerekçesiyle zararı karşılanmadı" şeklinde konuştu.
"Üreticinin durumu yürekler acısı"
Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, narenciye üreticisinin her zaman üvey evlat muamelesi gördüğünü vurgulayarak,"Narenciye üreticisinin yürekler acısı durumuna kim çare bulacak?Zaten Güzelyurt en baştan beri tüm hükümetlerin ilgi alanı dışın kalan bir bölge olmuştu ve bu hiçbir hükümet zamanında değişmedi. Güzelyurt'a LAÜ ve ODTÜ dışında bugüne kadar hiçbir yatırım yapılmadı, yapılan iki üniversite yatırımının da Güzelyurt'a hiçbir katkısı olmadı. DolayısıylaGüzelyurt'ta nüfus azaldı, nüfus olmayan yerdede ticaret olmadığından dolayı ticaret de yok olmaya başladı, yaşanan bu kötü gidişat Güzelyurt'ta dükkanların kapanmasına, narenciyenin gerilemesine, nüfusunda bölgeden göç etmesine neden oldu" dedi.
"Milletvekilinin haberi bile yok"
Turgut Akçın,Mecliste narenciye için geçen yüzde 3 stopaj vergisinden 6 milletvekilininhaberi bile olmadığını belirterek,"Stopaj,hayvancılıkta yüzde 2, kuru tarımda yüzde 1'ken narenciyeye yüzde 3 verilmesi doğru bir uygulama değildir.Bizlerden alınan yüzde 3'lük vergi Türkiye'de bile yüzde 2'dir. Bunun yanında ülkemize Türkiye'den 53 Milyon para gelmesine rağmen, narenciye üreticisi bu yüklü miktardaki paradan bir kuruş hak alamadı. Gelen bu para ise Lefkoşa ve Mağusa'daki büyük çapta bilinen hayvan üreticilerine verildi. 60-70 kişiye ödenen bu paradan bir kuruş para Narenciye üreticisine ayrılmadı" şeklinde konuştu.
"Sorunlarımız için kime gideceğimizi şaşırdık"
Sorunlarına çare bulmak adına 2 gün önce TC Lefkoşa Büyükelçiliği Tarım Ateşesine gittiklerini söyleyen Akçın, "Orada da bu konuları gündeme getirerek hükümetten artık bir şey beklemediğimizi belirttik vekendilerinden gerekli desteği beklediğimizi söyledik. Kısacası sorunlarımız için kime başvuracağımızı, kime gideceğimizi bizde şaşırdık. Ümit ediyoruz ki bu sene İran pazarı açılacak ve biz üreticiler için herşey daha iyi olacak. Üretmeyen insanı ödedikleri halde, üreten insana malı satalım öyle sizleri ödeyelim diyorlar. Siz beceriksizseniz ve bu malı satamıyorsanız, ya da satmak istemezseniz bu üretici sizin gönlünüzün gelip onları ödemenizi bekleyemez. Üstelik böyle bir uygulama yapılıyorsa üreten tüm sektörlere aynı standartlar uygulanmalı arpacı ve buğdaycıyı mal satılmadan ödeyip, sıra narenciye üreticisine geldiğinde ürünün satılmasını şart koşmamalısınız" diye konuştu.
"1500 dönüm bahçe kurumaya bırakıldı"
Akçın, Şu an Narenciye üreticisinin hükümetten 9 buçuk milyon TL alacağı ürün parası olduğuna dikkat çekerek,"Hükümetse bir tek kendi çevresindekilerini ve hasta raporu götürenleri ödemiştir. Bunun yanında kon traktörleri ve kamyoncuları ödemelerine rağmen, üretici hala bugün oldu ödenmemiştir. Bayramdan önce üreticiyi ödemelerini istedik, çünkü şu an baktığınızda üretici parasızlıktan bahçelerini bile sulayamayacak durumdadır. Bu sene paralarını alıp sulama gerçekleştirilemediği için 1500 dönüm bahçe kurumaya bırakıldı" dedi.
"Maliyetleri kuraklıktan ötürü 2-3 katına çıktı"
Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, Bütün adada yaşanan kuraklığın Güzelyurt'u da büyük ölçüde etkilediğini söyleyerek,"Kısacası kuraklık sadece hayvancıyı veya arpa, buğdaycıyı vurmuş değil aynı ölçüde narenciye üreticisini de etkiledi. Kuyuların birçoğu kuru olan su yüzde 50-60 civarında azaldı ve bahçeleri sularken bile su maliyetleri kuraklıktan ötürü 2-3 katına kadar çıktı. Tüm bunların yanında bizlere kuraklık ödenmiyor ve tarım sigortasından bile kazık atılıyor. Bu sene yağan dolu birçok bahçeye zarar vermesine rağmen hükümet üreticiye en az yüzde 20 zarar görürseniz hak sahibi olursunuz dedi. Birçok kişi zarara uğradı fakat yüzde 20'nin üzerinde olmadığı gerekçesiyle zararı karşılanmadı" şeklinde konuştu
"Hükümette plan, program yok"
Akçın, sözlerine şu şekilde devam etti, "Üreticiyi kurtarmak ve nasıl daha faydalı olabiliriz diye 10 başlık altında rapor hazırladım ve bu raporu Büyükelçiye, Cumhurbaşkanına, Başbakana ve Başbakan yardımcısına sundum. Ama buna rağmen bu konuyla ilgili çalışma yapılmadı. Hükümettekiler zamanında bize greyfurtu ve limonu tüketmeyekarşı geldiğimiz halde ağaçları kestirdiler, ama şimdi baktığımızda bu ürünlerin piyasası çok iyi yerde olduğunu görüyoruz. Fakat şu an bizim elimizde greyfurt ve limon kalmadı. Kısacası hükümette planlı ve programlı giden hiçbir şey yok demek yalan olmaz. Hepsi günü kurtarma adına gerçekleştirilen politikaları ile ilerlemeye çalışıyor. Hükümet edenlerdeki mantalitesi günü kurtaralım, zaman geçsin maşımızı alalım zihniyetiyle hareket etmektedir."
"Ürün paraları ödenmeli"
Akçın, sözlerine şu şekilde son verdi; "Narenciye Üreticisinin öncelikli olarak istediği bayramdan önce ürün paralarının ödenmesidir. Bunun yanında doğrudan gelir desteğinin ödenmesi ve dalında kalan 10 bin tonun tazmin edilmesidir. Örneğin, dalında kalan ürünün tazminini Türkiye'nin gönderdiği 53 milyon TL ile rahatlıkla ödeyebilirlerdi, ancak daha öncede söylediğim gibi narenciye ve narenciye üreticisi hükümetin hiçbir zaman programında olmadı ve hep üvey evlat muamelesi gördü.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.