İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Üstüner: "Sanayi Holding bir okul gibiydi"

Üstüner: "Sanayi Holding bir okul gibiydi"

Kıbrıslı Türkler için üretmekle eş anlamlı olan Sanayi Holding'de bir zamanlar yöneticilik yapmış İsmet Üstüner; Sanayi Holding, Kıbrıslı Türkler için üretmekle eş anlamlıydı.

Yayın Tarihi: 22/09/14 10:41
okuma süresi: 7 dak.
Üstüner: "Sanayi Holding bir okul gibiydi"
A- A A+

Ve bugün bile hala tartışılıyor. Erçin Şahmaran'ın hazırladığı "SÖZ SİZDE" programında bu hafta, Sanayi Holding ve üretim tartışıldı. Cuma akşamları, ADA TV de yayınlanan programın bu haftaki konukları, Sanayi Holding de yöneticilik yapmış Ergün Vudalı, Mehmet Ünal Serdar ve İsmet Üstüner oldu.


ERGÜN VUDALI "YÖNETİCİ VE İŞ GÜCÜ BULMAK ZORDU"

"Sanayi Holding denince, eskilerin çok iyi bildiği, yeni neslin ise bilmediği bir kuruluş gelir akıllara. 1974 barış harekatı sonrasında, kuzeyde kalan bazı tesislerin devlet kontrolüne geçmesiyle, bunların bir organizasyon altında toplanması sağlandı. Bu tesisler önce temizlendi, kullanılır hale getirildi. Mevcut malzemeler tespit edildi. Teknik ve yönetici insan gücü bulunması da ilk yapılan işti. İş gücü önemli bir sıkıntıydı. Kıbrıslı Türklerin üretmesi, büyümesi, yıllarca diğer komşuları tarafından bilinçli olarak engellenmişti. Bu anlamda bir zaafiyet vardı. Farklı alanlarda çalışan işletmeler vardı. Hepsi için yetişmiş eleman bulmak çok zordu. Hatta bu yerleri temizleyecek düz çalışan bile çok zorluklarla bulunuyordu."

"1974 SONRASINA HAZIRLIKSIZ YAKALANDIK"

"Sanayi Holding çok büyük bir organizasyondu. Kimse tarif edemez, bir buz dağının görünen kısmını bilebiliriz. Herkes kendi bölgesi ve alanı dahilinde anlatabilir. Pazarlama bölümü, personel bölümü, çok ayrı ve çeşitli birimleri vardı. 1960 Cumhuriyetin ilanından sonra, Kalkınma Bankası kuruldu. Ve sadece Rumların yatırımlarına katkı verdiler. Gelişmeyelim diye biz Kıbrıslı Türklere yatırım için katkı vermediler. 1974 sonrasına ise tamamen hazırlıksız yakalandık."

"TOPLUM BALIK TUTMAYI UNUTTU, HAZIR BALIK YEMEYE ALIŞTI"

"Donanım yok, birikim yok, personel yeterliliği yok. Başlangıç çok isabetli oldu. Bir KİT kuruldu. %50 Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu İnkişaf sandığı, %50 de Türkiye kuruluşlarının ortaklığı ile oldu. Sadece Sanayi Holding değil, Turizm İşletmeleri, Denizcilik şirketleri, Kıbrıs Türk Hava Yolları bu sistemle ortaklı olarak kuruldu. Türkiyeli şirketler maddi, bizim şirketler de ham madde ve iş yeri ile ortak oldu. Ortaklar gerekli katkıyı koyamadı. Ortada bıraktılar. Sermaye yerine konmadı, borçlanmalara gidildi. Teknolojiye ayak uydurulamadı, siparişler karşılanamadı. Gereksiz, fazla ve popülizmle istihdamlar yapıldı. %60 personel gideri oluşmaya başladı. Toplum Sanayi Holdingi kaybetmekle, balık tutmayı unuttu, hazır balık yemeye alıştı."

İSMET ÜSTÜNER "SANAYİ HOLDİNG BİR OKUL GİBİYDİ"

"Sanayi Holding çok büyük ve çok farklı bir yapıydı. Ben Ağustos 1976'da katıldım. Görevim Mağusa bölgesindeydi. BORSAN bölge müdürlüğünde yönetici olarak çalışmaya başladım. Plastik kasalar yapan fabrikalara, metal boru fabrikasına, Ece un fabrikasına, narenciye paketleme tesisi yapan fabrikaya çok emeğimiz geçti. Türkiye den gelen tecrübeli elemanlar çok personel yetiştirdiler. Çok faydalı oldular. Üretim yapmak güzel bir olay. Sanayi Holding bir okul gibiydi. Birçok teknisyen ve çalışan yarattı. En çok içimi acıtan olaysa, çalışkan bir personelimin özür dileyerek, maaşı daha iyi olduğundan polis olmaya gitmesi oldu. Popülizm vardı."

"MERKEZİ YÖNETİMLER BAŞARISIZ OLMAYA MAHKUMDURLAR"

"Sanayi Holding KİT olarak başlamıştı. Bence daha sonra bu şekilde devam etmemeliydi. Çünkü merkezi yönetimler başarısız olmaya mahkumdurlar. Örneğin, mesaiye kalınacaksa buna merkezden birileri karar verecek. Böyle bir şey olmaz. Bunun kararını orada çalışanlar işin durumuna göre düşünecek. İşi yapanlar bilir. Uzakta olanlar değil."

"BU DURUMA GELMEMELİYDİ, YAZIK ETTİLER"

"İlk anda kalifiye eleman yoktu. Türkiye'den geçici olarak çalışanlar getirildi. Ve eleman yetiştirdiler. Rum'dan kaldığı gibi devam etmedik geliştirdik. Kendimizin tasarladığı Soba yaptık, daha ucuz, daha verimli çalışan, kendi imkanlarımızla. İhtiyaca göre üretim yapıyorduk. Bizler herşeyi unutacak kadar işimize bağlıydık. Bu duruma gelmemeliydi. Çok yazık ettiler."

MEHMET ÜNAL SERDAR "SONUNU GETİREMEDİK"

"Ben Sanayi Holding'de çalışmaya, Haspolat sanayi bölgesinde başladım. Savaş yaşamıştık. Sıfırdan başladık. Haspolat'da fabrikaların kapısı açıktı. Ciddi miktarda üretim malzemeleri bırakılmıştı. Düşünün, bazı fabrikalarda hala daha domuzlar dolaşıyordu. Temizlik yapıldı, envanter tutuldu. Sonrasında yavaş yavaş üretime geçilmesi sağlandı. Bu fabrikalara sahip çıkılmasıydı ilk amaç. Ve başlangıç çok iyi yapıldı, sonunu getiremedik. Sanayi Holding bu topluma üretmeyi öğretti, yönetmeyi, ticareti, iş sahibi olmayı öğretti. Yıllarca kapalı yaşadık, baskı altında kaldık. Yaşadığımız süreçler bizi hazırlanma yönünde yavaşlattı. Sanayi Holding 1975'li yıllardan, 1990'ların ilk yıllarına kadar başarılı parlak yıllar yaşadı."

"KOORDİNASYON, İRTİBAT VE DÜZENLİ ÜRETİM VARDI"

"1975-1976'larda çok iyi bir koordinasyon vardı. Devlet, Türkiye yardım heyeti ve ilgili Bakanlıkla daireler arasında. Merkezde çalışan bir kişi, işiyle ilgili hangi bölgede, kaç tane çalışan var, işletme var, ne kadar üretim yapılacak, yılın hemen başında dönem içinde neye ne kadar ihtiyaç olunacak. Bunlar hepsini bilinirdi. Planlanırdı ve ona göre sistemli tedarik edilirdi. Sanayi Holding bu ihtiyaçlara göre üretim yapardı. Bu gün, bu ülkede Sanayi Bakanlığı, dairesi yoktur. Sadece adı var. Burada çalışan memurları Haspolat sanayi bölgesine gönderin yerini bulamazlar."

"ÜRETİM İSTENİYORSA YERLİ ÜRETİCİ KORUNMALI"

"Bugün herşey dışardan geliyor. Düşünün ÇAYKUR'a paketleme poşetlerini biz gönderiyorduk. Çok büyük miktarlarda plastik mutfak eşyası, kablo, plastik kasalar, yatak örtüleri ve bir otelin masadan, şilteye kadar tüm ihtiyaçlarını karşılıyorduk. Ambargo olduğuna ben inanmıyorum. Dışa açılamıyorsak bile, neden kendi iç ihtiyaçlarımız için üretemiyoruz? Bugüne gelene kadar, bu şekilde üretim yapacak bir özel sektör yaratılamadı. Sanayi Holding misyonunu özel sektöre devretseydi, bir şey değişmezdi. Görüyoruz, üretim yok denecek kadar azaldı. Üretim için gerekli şartlar oluşturulmuyor. Sermaye birikimi düşük. Rekabet etme gücü yok. Maliyetler yüksek. Eğer kuzey Kıbrıs'ta yerli üretim yapılacaksa, üreticiyi korumaya yönelik tedbirlerin alınması şart."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.