İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Soyer: "Oynanan oyunu görün, CTP-BG Adayı etrafında kenetlenin"

Soyer: "Oynanan oyunu görün, CTP-BG Adayı etrafında kenetlenin"

CTP-BG Mağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, kişisel blogundan yayımladığı yazı ile bazı kesimlerin Cumhurbaşkanlığı Seçimine yönelik, Saray Odaklı pek çok senaryonun pişirilmeye çalışıldığına vurgu yaparak, amaçlarının sol adaylar arasında kavgayı besleyerek Eroğlu'nun şansını artırmak olduğunu iddia etti. Soyer, sol ve demokratik kesimleri bu oyunları görmeye ve CTP-BG Adayı Sibel Siber etrafında kenetlenmeye çağırdı. Soyer'in yazısının tam metni şöyle:

Yayın Tarihi: 25/09/14 16:17
okuma süresi: 6 dak.
Soyer: "Oynanan oyunu görün, CTP-BG Adayı etrafında kenetlenin"
A- A A+

"Evet, CTPBG, CB adayını saptadı ve açıkladı. Bu adaylık saptama sürecini, CTPBG olarak alışılmış usul ve esasların dışında ve bize denk düşmeyen tartışmalarla yaşadığımız da bir gerçektir.

"CTP-BG DEĞERLİ BİR İNSANIMIZI ADAY OLARAK SAPTADI"

Ancak, ne isterse olsun, sonuçta CTPBG bir değerli insanımızı, aday olarak saptadı ve açıkladı.

Artık Dr Sibel Siber CTPBG'nin adayıdır.

"BAZI YAZARLARIN SÜREÇTE DEĞİŞEN TAVIRLARI ORTAYA ÇIKMAKTADIR"

Şimdi bu süreçte yaşanan bazı noktalara öncelikle bakmakta yarar vardır.

Bazı yazarların, adayı saptama sürecimiz ile adayımızı saptadıktan sonra izledikleri tavırlar arasındaki farkı, konuşmak zamanı geldi.

Çünkü esas niyetin ne olduğu, bu süreçte değişen, ama özü ayni olan tavırlar ve yaklaşımlarla ortaya çıkmaktadır.

Bu zaman dilimi içinde, öncelikle, kamuya dönük olarak CTPBG'yi çok severmiş anlayışı ile şu aday adayı ötekinden daha iyidir ve onunla parti seçimden başarı ile çıkar, temelinde yazılar yazan bu insanlar....

"SOL JARGONLA CTP-BG ANLAYIŞINI İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞTILAR"

Parti bir karara varıp, adayını filan tarihte yapılacak PM Toplantısında saptayacaktır diye açıklayınca, ilk olarak bu noktada, ince ayarlı tutum değişikliğini yaptılar. Bu kez çok ilginç makaleler yazmaya başladılar.

Önce, CTPBG aday çıkartmasın, Sayın Akıncı'yı desteklesin diye yazdılar.

Bunu gerekçelendirmek içinde, bu adımın, çözüm ve barış mücadelesi için ne kadar gerekli olduğunu yazdılar.

Sol jargonla, CTPBG anlayışını hem itibarsızlaştırmak, hemde o karmaşık ve bize yakışmayan tartışma ortamı içinde, belli sonuçlar üretmeye çalıştılar.

Ancak, Sayın Mehmet Ali Talat'ın, aday olmayacağını açıklaması ve büyük bir sorumluluk ve olgunlukla da CTPBG'nin karar vereceği adayı destekleyeceği ve başarısı için çalışacağını belirtmesinden sonra, iş değişti.

Yani iki durum netleşince, biri,CTPBG nin aday saptama tarihi ötekide, Sayın Talat'ın aday olmayıp, CTPBG adayını tam kapasite destekleyeceğini açıklaması ile bu çevreler, bu konuda ikinci ince ayarlı düzeye geçtiler.

Bu kez, ayni yazarlar şunu, hem CTPBG adayı için, hemde Sayın Akıncı için yazmaya başladılar.

CTPBG tabanına, CTPBG adayına oy vermeyin çağrısı yapmaya ve bunun içinde daha önce itibarsızlaştırmaya çalıştıkları Sayın Mehmet Ali Talat'a dönük sevgiyi bildikleri için, "Sayın Talat'a yapılanlara tepki" diye bunu pazarlamaya çalıştılar.

Ayrıca Talat ve bana dönük askerin adamı yakıştırması yapıp,bununla birlikte,CTPBG Adayına, yani Sayın Dr Sibel Siber'e oy vermeme çağrısını güçlendirmeye çalıştılar.

Bu çağrıdan sonra sanırsınız ki Sayın Akıncı için destek talep edecekler.

Hey hat. Bu kez dün övdükleri Sayın Akıncı için ise "zaten o da kazanamaz" deyi verdiler.

"İNCE AYARLA, EROĞLU'NA DESTEK İSTEDİLER"

E, o zaman ne?

Yani, Sayın Eroğlu'nun adını yazmadan, ince ayarla," onu destekleyin " kumaşının tezgahta dokunmasına, sözde ustaca, mekik salladılar.

Bu da yetmedi. Bu kez çok radikal programlar ve talepleri arka arkaya sıralayarak bunları savunmayacaklarsa neden Sibel Siber ya da Akıncı desteklensin deyiverdiler. Değişimi ve buna dönük talepleri ve hedefleri de kendine göre tanımladıktan sonra, değişim bu temelde olmayacaksa, Eroğlu niye değiştirilsin ki demeye başladılar.

İşte burada şunu söylemek lazımdır.

Sayın Eroğlu'nu desteklemek bu kadar utanılacak bir iş mi? Bundan ötürü mü yüzlerini kalburla saklamaya çalışıyorlar? Neden bu insanlar Sayın Eroğlu'na desteği açıktan yapmıyor?

Örneğin Sayın Sunat Atun'nun şu sözleri çok mu önemsiz? "Eroğlu'nun adaylığına UBP olarak bizim ihtiyacımız var, partiyi toparlamak için" demesi....

Yani, CB'nın görevi bu mu? Toplumsal, demokratik hedefler, Kıbrıs sorunu ve insanın beklentilerinin hiç, ama hiç önemi yok? Hayat yalnızca onların partilerini toparlaması ve makamlara ve UBP'nin yönetime gelmesi ile mi sınırlı? Üstelik CB görevi de bu olmamalı onlar açısından da. Çünkü siyaset ve toplumsal böylesi hedefler dar vizyonlara sıkışırsa, toplumsal körlük ve atalet gelişir.

"AMAÇ, KUŞKU VE KAOS YARATMAK"

Bu sözler ve mantık, sola," gözünün üzerinde kaşın var" diye kılı, kırk yararak kusur bulmaya çalışan bu yazarlar açısından görmeyecekleri bir şey mi?

Ama bu konuları, bunu böylesi bir açıklıkla yapsalar, o zaman solda, demokratik kamuoyunda bir kafa karışıklığına yol açamazlar.

Çünkü amaç, Solda, demokratik kamuoyunda, özellikle CTPBG tabanında kuşku, kaos yaratmak. Farklı, sol adaylar ve çizgiler arasında kavga dövüşü beslemek. Böylece, Sayın Eroğlu'nun seçimde şansının olmadığını bildikleri için, bu yolu, belki deyip açık tutabilmektir.

"SEÇİMDEN BAŞARI İLE ÇIKMAK ESASLI GÖREVİMİZ"

Bunun için sol ve demokratik kamuoyu bunları görerek, özellikle CTPBG sempatizanları ve tabanı bu oyunu görerek, CTPBG adayı etrafında kenetlenmeyi başarmalıdır.

Bunu başaracağız.

Elbette farklılıklarımızı tartışacağız, eksikliklerimizi, yanlışlarımızı da konuşacağız. Ancak özellikle Kıbrıs sorunu ve demokratik yaşantımız için Saray Odaklı pek çok senaryonun pişirilmeye çalışıldığı gerçeğine bağlı olarak, CB Seçimlerinden başarı ile çıkmanın esaslı görev olduğunu da unutmamamız gerekir."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.