"Rum masadan kaçtı. Zaten hiçbir zaman masada yoktu"

Dernek genel başkanı Yılmaz Bora yazılı açıklamasında, birlik ve beraberlik konusunda Cumhurbaşkanı, hükümet, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerine görev düştüğüne işaret ederek, halkın çoğunun da bunu beklediğini kaydetti.

Bora, Rumların 51 yıldır Kıbrıs Cumhuriyeti'ni "terör ve silah zoru ile gasp ederek" cumhuriyetin eşit ortağı Kıbrıs Türk halkını dışlamasına rağmen dünya bu gayri meşru yönetimi meşru olarak saydığını ve uluslararası hukuku dikkate almadığını ifade etti.

Rumların Kıbrıs Türk halkını cumhuriyetten dışlamasına rağmen bununla yetinmediğini, 1963 – 1974 yılları arasında 11 yıl Kıbrıs Türk halkına her türlü insanlık dışı muameleleri reva gördüğünü ve dünyanın da bunu seyrettiğini ifade eden Bora, açıklamasına şöyle devam etti:

"Yanı başımızda Büyük Türk Ulusu olmasaydı bugün Kıbrıs'ta Türk'ten bahsedilmeyecekti. Bugünkü varlığımızı Türk Mukavemet Teşkilatı'nın fedakâr, cesur ve inançlı kahramanlarına daha sonraki aşamada Mücahitlerimize ve sonunda Mehmetçik'e borçlu olduğumuzu unutmayalım.

Bugünkü barış, huzur ve güven içerisinde sürdürdüğümüz hayatımızı da başta Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri'ne ve Güvenlik Kuvvetlerimize borçlu olduğumuzun bilinci içerisinde tavır ve hareketlerimizi ona göre ayarlamamız gerekmektedir.

Yaşanmış bunca olaydan sonra bizim varlığımızı kabul etmeye yanaşmayan bu insafsız düşmanın gerçek niyetinin ne olduğunu artık herkes anlamıştır. Bizlere düşen görev buna karşı birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmektedir.

Bunun için başta sayın Cumhurbaşkanımıza hükümete, siyasi partilere ve bizim gibi sivil toplum örgütlerine görev düşmektedir. Halkımızın ezici çoğunluğu bunu beklemektedir."