İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği'nin 20'nci olağan genel kurulu yapılıyor

Genç hekimler huzursuz

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği'nin 20'nci Olağan Genel Kurulu yapılıyor. Genel Kurul'da, birliğin başkanı ve yönetim kurulu üyeleri belirlenecek.<br /><br /><br />

Yayın Tarihi: 25/10/14 16:55
okuma süresi: 5 dak.
Genç hekimler huzursuz
A- A A+

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Merkez binasında saat 14.30'da başlayan genel kurul, şu sıralarda devam ediyor.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği'nin başkanlığına Dr. Filiz Besim ile Dr. Kandemir Berova aday oldu.

Divan Başkanlığı'nı Bülent Dizdarlı'nın yaptığı genel kurulda faaliyet ve mali raporlar sunuldu, tartışıldı ve onaylandı.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği'nin genel kuruluna Meclis Bakanı Sibel Siber, Sağlık Bakanı Ahmet Gülle, Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova ve bazı milletvekilleri ile hekimler katıldı.

GENÇ HEKİMLER SALONU TERK ETTİ

Öte yandan mecburi hizmet yükümlüsü hekimler adına bir konuşma yapıldı. Genç hekimlerin sistem mağduru olduğu ifade edilerek, bazı uygulamalar ve çalışma koşulları eleştirildi.

Hekimler adına yapılan konuşmada, "Sizlere soruyoruz aynı işi hatta daha fazlasını yapıyoruz ama neden maaşımız farklı? Bizim gibi genç hekimlere ihtiyaç varken neden maaşımızın 3 katına hala hizmet satın alımı yapılıyor" diye soruldu.

Seçilecek Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği yönetimin kendilerine gerekli desteği ve önemi gösterilmesini isteyen hekimler, "Aksi takdirde sendikamızla birlikte başlanacak olan eylemlerde yer alacağız" denildi.

Genç hekimler konuşmanın ardından Sağlık Bakanlığı'nı da protesto ederek salonu terk etti.

Bazı hekimler de genel kurulda söz aldı ve Sağlık Yasası'nın çıkarılması gerektiğini ifade ederek mevcut sağlık sisteminin hem hekimleri hem de hastaları mağdur ettiğini belirtti.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel kurulunda genç hekimlerin sistem mağduru hekimler adına yaptığı konuşma şöyle:

"Hemen hemen her doktor gibi diplomayı aldığımız gün ülkemize dönmenin ve memleketimizde sevdiğimiz mesleğimizi yapmanın hayalini kurarak buralara geldik.

Önümüze konulan sözleşmeyi mecburen imzaladık. Yoksa diplomamızı alamazdık. Tabi ki bunları bilerek gelmiştik. Ama daha önemlisi mecburi hizmete başlayabilmemiz için K.T.T. Birliği'ne üye olmamız gerektiği söylendi. Başvurduk. En az 11 yıl gece gündüz emek vererek aldığımız uzmanlık ünvanımız hiçe sayıldı ve bizler pratisyen hekim olarak kaydedildik. Yasalar böyleymiş, peki dedik.

Mecburi görevimize başladık. Artık imza yetkiniz var denildi, sevindik. Sevindik sevinmesine ama sevincimiz kısa sürdü. Çünkü adımızın önünde dr. yazacağına altında zorunlu hizmet personeli, uzatmalı zorunlu hizmet personeli veya gündelikçi personel yazısını gördük! Herhalde yanlış yazdılar diye düşünerek mecburen imzaladık. Buna da peki.

Sonra büyüklerimize sorduk, mecburi hizmet bitince ne yapacağız diye. Verdikleri cevap çok güzeldi. Herhangi bir güvenceniz yok, ama tanıdığınız var ise sözleşme yaptırabilirsiniz. Eğer hükümetten taraf abiniz veya ablanız var ise kadrolanırsınız dendi. Tabi ki bu sözlere inanmadık ya da inanmak istemedik. Çünkü ülkemizin sağlık sistemi bu kadar kötü durumda olamazdı. OLMAMALIYDI!

Bu olayların şokunu yaşarken acil nöbet listesi açıklanmış ve acil hekimi (pratisyen) olarak görevlendirildiğimizi öğrendik. Bunun üzerine tekrar büyüklerimize gittik ve aldığımız cevap; bizde zamanında yaptık. Yapmış olabilirler ama zamanında, şimdiki zamanda değil. Bu yetmemiş gibi asistanlar acil nöbet listesinden çıkarıldı. Gerekçe ise asistanların verdiği kararlardan o kliniğin sorumlu uzman doktoru zan altında kalırmış. Peki ya biz; uzmanlığını yapmadığımız bir bölümde yanlış karar alırsak ne olacaktı.!? Verilen cevap çok zekiceydi siz sorumlu olacaksınız.

Sizlere soruyoruz aynı işi hatta daha fazlasını yapıyoruz ama neden maaşımız farklı? Bizim gibi genç hekimlere ihtiyaç varken neden maaşımızın 3 katına hala hizmet satın alımı yapıldığını? Bu sorunların gitgide büyüdüğü memleketimizde genç beyinlere neden sahip çıkılmadığını, kendi çocuklarının bile ülkemize dönmek istenmediğini bilmelerine rağmen, hala göç etmemize ses çıkarılmayan ve geleceğini güvence altına alamayan hatta seçimlerde oy alabilmek için inandırıcı açıklamalarda bulunamayan büyüklerimize sesleniyoruz!

Bugün burada demokratik koşullarda seçimleri gerçekleşen K.T.T.B.'ne uyarı amacı taşıyan bu konuşmada bildiriyoruz ki, bundan önce gelen tüm yönetimlerde olduğu gibi, bugün seçilecek olan yönetimin bize gerekli desteği ve önemi, aktif bir şekilde vermemeleri halinde sendikamızla birlikte başlanacak olan eylemler içerisinde yer alacağız.

Şimdi bizim kadar geleceğinizin ve geleceğimizin güvenliği ve devamlılığı açısından rahatsız ve kaygılı değilseniz buyurun yine eskisi gibi olmaya devam edebilirsiniz."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.