İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

Ülkenin kanayan yarası 'Uyuşturucu'

Ülkenin kanayan yarası 'Uyuşturucu'

Ülkemizdeki uyuşturucu kullanımının ve satışının ne yazık ki önüne geçilemiyor. Her gün bir, belki de daha fazla gencimiz, gerek arkadaş baskısı, gerek aile problemleri ya da sadece bir özenti uğruna uyuşturucu bataklığının içerisine düşüyor.

Yayın Tarihi: 26/10/14 11:02
okuma süresi: 11 dak.
Ülkenin kanayan yarası 'Uyuşturucu'
A- A A+

Pelin Yükselay Dal - Kıbrıs Postası

"Rehabilitasyon Merkezi" yerine "Cezaevine" gönderilen gençler son günlerde sık sık haber konusu olurken; yeni bir dramda önceki gün yaşandUyuşturucu ile yakalanan ve yargılanmak üzere cezaevine gönderilen 25 yaşındaki bir gencin, "yokluk" krizi geçirdiği bir anda gardiyanlarla arasında problem yaşadığı öğrenildi.

Öte yandan Kıbrıs Postası'na konuşan Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Eski Başkanı Hasan Karaokçu, polisin uyuşturucuyu önleme konusunda yetersiz kaldığını, Organize Suç Yasası ile Teknik Takip Yasası'nın bir an önce hayata geçmesini istedi.

Ülkemizdeki uyuşturucu kullanımının ve satışının ne yazık ki önüne geçilemiyor. Her gün bir, belki de daha fazla gencimiz, gerek arkadaş baskısı, gerek aile problemleri ya da sadece bir özenti uğruna uyuşturucu bataklığının içerisine düşüyor. Son dönemlerde özellikle 'bonzai' türü uyuşturucunun yaygınlaştığı ülkemizde halen uyuşturucu kullanımının önlenmesine dair bir devlet politikası bulunmuyor.

Tedavi olması gereken uyuşturucu bağımlıları Rehabilitasyon Merkezi yerine cezaevine gönderiliyor, birçok gencin hayatı bu şekilde soluyor. Uyuşturu ile yakalanarak cezaevine gönderilen gençlerin sayısı gün geçtikçe artarken, bu konumda olan gençlerden birinin cezaevinde yaşadığı sorun dün bilgimize geldi.

Uyuşturucu ile yakalanan ve yargılanmak üzere cezaevine gönderilen 25 yaşındaki gencin, "yokluk" krizi geçirdiği bir anda gardiyanlarla arasında problem yaşandığı öğrenildi.

"KKTC'de bonzai üretimi var"

Son zamanlarda artan Bonzai kullanımını konuştuğumuz Karaokçu, Bonzai kullanımının dünyada son 3-4 yılda yaygınlaştığını belirterek, bonzainin ilk olarak piyasaya 'tütsü' olarak sürüldüğünü, ardından bunun üzerine kimyasal madde eklenerek uyuşturucu madde olarak piyasaya sürülmeye başlandığını belirtti.Konu ile ilgili yanlış bir algılama da olduğunu dile getiren Karaokçu, sözlerine şöyle devam etti:

"İnsanlarımızda 'Güney Kıbrıs, KKTC'ye uyuşturucu satarak bizleri zehirlemeye çalışıyor' yönünde yanlış bir algı var. Güney Kıbrıs'tan ülkemize uyuşturucu madde akışı olduğu bir gerçek. Ancak kimsenin bilmediği, bilse de görmezden geldiği bir başka gerçek vardır. Bu da şudur ki, ülkemizde Bonzai üretiliyor. Hatta Türkiye'nin son uyuşturucu raporlarına bakıldığında Türkiye'ye uyuşturucu satan veya girişini sağlayan üçüncü ülkeyiz. Bu gerçek artık algılanmalı. Uyuşturucu madde üretimi, satımı ve kullanımı konusunda ülkemizde çok rahat bir zemin var. Bu da yasal boşluklardan kaynaklanıyor".

"Bonzai uyuşturucu madde kapsamına alınmalı"

Türkiye'ye ve Güney Kıbrıs'a baktığımızda bugün 80'den fazla ürünün uyuşturucu madde kapsamına alındığını belirten Karaokçu, ülkemizin bu konuda da çok geride kaldığını belirterek, KKTC'de bugün sadece 8 ürünün uyuşturucu kapsamında olduğunu kaydetti.

"Bonzai en tehlikelisi"

Uyuşturucu ile mücadele konusunda, arz ve talebin önlenemediğini dile getiren Karaokçu, bunların yanında ailelere de eğitim verilmediğini dile getirdi. Hiçbir şekilde hiçbir önlem alınmadığına vurgu yapan Karaokçu, bonzainin en tehlikeli uyuşturucu madde olduğuna da dikkat çekti.

"Beyniniz patlar"

Sürekli bonzai kullanan birinin belirli bir süre sonrabeyin fonkisyonlarının ortadan kalktığını anlatan Karaokçu, 'biz buna beyin patlaması' diyoruz, bu noktaya gelen bir kullanıcı artık hayattan hiçbir zevk almaz' dedi.Karaokçubonzai kullanımının geri dönüşünün olmadığını da sözlerine ekledi.

"Bonzai çok ucuzladı"

Bozainin bu kadar yayılmasının nedenin fiyatının düşük olmasına bağlayan Karaokçu, bonzainin ilk çıktığı zaman 50-60 Euro civarında satıldığını bu günlerde ise 20-30 Türk lirasına bonzainin alınabildiğini dile getirdi. Karaokçu bu noktada ailelerin dikkatli olması gerektiğini de belirterek, ' her gün bonzai kullanan birine para yetiştiremezsiniz, aileler çocuklarının para harcamalarına dikkat etmeli' dedi.

"Ülkemize esrar-eroin girişi çok fazla"

Uyuşturucu ile mücadele konusunda KKTC'nin çok zayıf olduğunu dile getiren Karaokçu, Türkiye'den ülkemizde ciddi boyutlarda esrar ve eroin akışı olduğunu belirtti.

"Polisin eli kolu bağlı"

Bu noktada Polis'in de elinin kolunun bağlı olduğunu dile getiren Karaokçu büyük miktarlardaki uyuşturucu madde ticaretinin yasa noksanlığından dolayı tespit edilemediğini dile getirdi. Özellikle Organize Suç Yasası ile Teknik Takip Yasası'nın bir an önce geçmesi gerektiğini belirten Karaokçu, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'de duyuyoruz, büyük miktarlarda kilolarca hatta bazen tonlarca uyuşturucu madde yakalanıyor. Bunlar uzun çalışmaların eseridir. Belirli yasalar vardır. Belirlenen kişiler takibe, dinlemeye alınır ve günün sonunda yakalanır. Bizde bu konuda herhangi bir yasa yoktur ve Polis bu noktada haklıdır. Ülkeye olan bu büyük miktarlardaki uyuşturucu akışının önlenebilmesi için Organize Suç Yasası ile Teknik Takip Yasası'nın geçmesi gerekir. Çünkü büyük miktarlarda ülkeye giren uyuşturucu, bir organize sonucunda adaya girmiştir. Bugün ben iddia ederim ki, Ercan Havalimanı'ndan ülkeye 10 kilo uyuşturucu girsin, Polis bunu tespit edemez"

"Polis'ten daha fazla başarı beklenmesin"Polisin uyuşturucu ile mücadele konusunda kapasitesinin artırılması gerektiğini kaydeden Karaokçu, acilen önlem alınmalı' diye konuştu. KaraokçuPolis'in şu anki mevcut kapasitesi ve yasa eksikliği ile daha fazla başarı göstermesinin hayal olduğunu vurguladı.

"Denetimli Serbestlik Yasası'na ne oldu?"

Denetimli Serbestlik Yasası'nın da henüz Meclis Genel Kurulu'ndan geçmediğine vurgu yapan Karaokçu, şunları kaydetti: "Üzerinde 1-2 gram uyuşturucu madde bulunan insanları hapse mahkûm ediyoruz. Bunu yaparken de isimlerini saklama gereksinimi duymuyoruz. Hâlbuki Polis ve medya bu konuda büyük gayret sarf etmeli. İnsanlarbu suçtan arınsalar bile ömürleri boyunca, bir damga ile yaşıyorlar ve biz bir bakıma bu insanların hayatlarını bitirmiş oluyoruz."Medya insanları ölene kadar mahkûm ediyor"

Medyaya da bu konuda büyük görevler düştüğünü belirten Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Eski Başkanı Hasan Karaokçu, bu suçtan mahkemeye çıkan veya mahkûm edilen kişilerin isimlerinin açık bir şekilde verilmemesi konusunda çağrıda bulundu.Karaokçu, 'medya olarak insanları ömür boyu mahkûm ediyoruz' dedi.

"Madde bağımlılığına bağlı ölümler çok fazla"

Ülkemizde uyuşturucu madde kullanımına bağlı ölümlerin çok fazla olduğunu dile getiren Karaokçu, 'Sağlık Bakanlığı'na sorarsınız uyuşturucu madde kullanımına bağlı ölüm yok der ancak ne yazık ki bu sebepten ölüm oldukça fazla. Sadece benim bildiğim, tanıdığım 50'den fazla kişi bu yüzden hayatlarını kaybetti' dedi.Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda yeterli ekipmanı olmadığını da dile getiren Karaokçu uyuşturucu bağımlıları için herhangi bir rehabilitasyon merkezi olmadığına dikkat çekti.

"Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi yetersiz"

Uyuşturucu bağımlılarının tedavi için Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne gönderildiğini belirten Karaokçu, Hastanenin de bu tedavilerde yetersiz olduğunu vurguladı. Devlet yetkililerinin de yeri geldiğinde bu durumu itiraf ettiklerini belirten Karaokçu, Sağlık Bakanlığı'na bir an önce gerekli merkezlerin kurulması için çağrıda bulundu.

"Hastaları zehirliyorlar"

Sağlık Bakanlığı'nın direktifi ile uyuşturucu madde bağımlılığının tedavisinde kullanılan 'suboxone' adlı bir ilacın Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne getirildiğini belirten Karaokçu sözlerine şöyle devam etti: "Suboxone adlı ilaç uyuşturucu bağımlılarının tedavisinde kullanılıyor. Ancak bu ilaç esas olarak Fransa ve birkaç Avrupa ülkesinde üretiliyor. Türkiye bu ilacı kendisi üretti. Sağlık Bakanlığı'da bu ilacı Türkiye'den getiriyor. İlacın yan etkilerine baktığınız zaman içerisinde 'ölüm' dahi var. İlacı alan hastalar şikâyetlerde bulunmaya başladılar. Yan etkileri oldukça fazla ve ölüme dahi götürebiliyor. Hatta ilaç kafa yaptığı için bugün ülkemizde bununda ticareti başlamış durumda'

"Bali kullanımı da göz ardı edilmemeli"

Bonzai kullanımının artmasının ve yaygınlaşmasının diğer uyuşturucu maddelerin artık kullanılmadığı anlamına gelmediğini dile getiren Karaokçu, bali kullanımının da artarak devam ettiğini kaydetti. Karaokçu yıllardır balinin de uyuşturucu madde kapsamına alınması için uğraştıklarını belirterek, 'hala bali uyuşturucu madde kapsamına alınmadı' dedi.

"LCD yayılmaya başladı"

LCD adlı uyuşturucu maddenin de ülkemizde yeni yeni yayılmaya başladığını dile getiren Karaokçu, LCD'nin yapışkan şeklinde vücuda yapıştırılarak kullanıldığını belirterek, çok tehlikeli bir uyuşturucu türü olduğuna dikkat çekti. Karaokçu önlem alınmadığı takdirde gençlerimizin bu kez de LCD'den ölmeye başlayacağını vurguladı.

"Extacy hala kullanılıyor"

Ülkemizdeki Extacy kullanımının da küçümsenemeyecek boyutlarda olduğunu dile getiren Karaokçu, 'artık gereken önlemler alınsın gençlerimiz ölmesin, ailelerin hayatları kararmasın' dedi.

"Eğlence mekânları uyuşturucu ile iç içe"

Eğlence mekânlarının artık uyuşturucu ile iç içe olduğunu dile getiren Karaokçu, gece kulüplerin de de durumun felaket boyutlarda olduğunu söyledi. Gece klüplerinde çalışan kadınlara uyuşturucu madde verildiğini ileri süren Çavuşoğlu, giden müşterilere de bu hizmetin sunulduğunu belirtti.

"Trafik kazalarının nedenleri araştırılsın"

Hasan Karaokçu meydana gelen trafik kazalarının sebeplerinin de araştırılması gerektiğini belirterek, meydana gelen kazalardan çoğunun uyuşturucu madde kullanımı sonrasında direksiyon başına geçmekten kaynaklandığını belirtti. Karaokçu gereken önlemler alınmadığı takdirde, can kayıplarının artacağını ve daha çok ailenin canının yanacağını da sözlerine ekledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.