Ortadoğu'da Din ve Siyaset Programında Mısır'da Müslüman Kardeşler konuşuldu

Yakın Doğu Üniversitesi,Lefkoşa (Near East University,Nicosia) Basın ve Halkla ilişkiler Dairesi Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Mısır tarihi ve siyasi yapısı üzerine Türkiye'de en bilinen uzmanlardan biri olan Prof. Dr. Fulya Atacan konuşmasının ilk bölümünde Mısır'ın siyasi ve sosyo-ekonomik yapılanması içinde Müslüman Kardeşler'in tarihsel örgütlenmesine işaret ederek, Cemaat'ın Orta Doğu coğrafyasındaki İslam hareketleri açısından bakıldığında önemli bir yeri olduğunu ve bir ilki ifade ettiğini söyledi. Prof. Dr. Fulya Atacan, Müslüman Kareşler örgütlerinin Arap dünyasındaki diğer kollarına da vurgu yaparak "Cemaatın anavatanı Mısır'dır, ancak diğer üklerdeki Ikhwan (Müslüman Kardeşler) hareketleri, her ülkenin iç dinamikleri ve meseleleri ile şekillenmekte ve Mısır'dan otonom olarak faaliyet göstermektedirler" dedi.

Müslüman Kardeşler Cemaatının ilk kurulduğu yer olan Mısır'da örgütün 1952 Hür Subaylar Darbesi öncesinde ve sonrasında geçirdiği evreleri hatırlatan Prof. Atacan, Müslüman Kardeşlerin 1952 döneminde Cemal Abdul Nasır'ın safında yer aldıklarını belirterek, bu durumun Mısır Devlet Başkanı Nasır'ın politikaları ile – özellikle siyasi partilerin yasaklanması gibi – çelişmesi neticesinde değiştiğine işaret etti. Müslüman Kardeşlerin yasaklanması ve birçok liderinin hapsedilmesi sürecini de aktaran Atacan, Enver Sedat ve özellikle Hüsnü Mübarek dönemlerinde Nasır dönemine kıyasla Müslüman Kardeşlerin Parlamentoya bağımsız veya kurdukları ittikaflarla seçilmeleri sağlanmışsa da, siyaseten partileşmeleri ve Mısır iç siyasetinde söz sahibi olmaları mümkün olamamıştır dedi.

Arap ayaklanmarının en çok etkilediği ülkeler arasında olan Mısır'da, halk gösterileri sonrasında Hüsnü Mübarek'in devrilmesi ve bir süre sonra Müslüman Kardeşler'in bir yıllığına iktidara gelmesinin önemine değinen Prof. Dr. Atacan, iktidara gelmeleri ve ardından yaşanan süreç ile birlikte Müslüman Kardeşler'in tarihsel olarak elde ettiği birçok aşamanın Mursi'nin devrilmesi ile yeniden en başa dönüldüğünü ve bugün örgütün örgütlenmeden demokrasi tartışmalarını içeren birçok noktaya yeniden başlamak durumunda olduğu dile getirdi.

Konferansın ardından katılımcıların yönelttiği birçok soruyu cevaplandıran Prof. Dr. Fulya Atacan'a, Yakın Doğu Enstitüsü Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Nur Köprülü tarafından Yakın Doğu Üniversitesi ve Enstitüsü adına bir teşekkür belgesi takdim edildi.