Milletvekili Derya ile TBMM İdare Amiri Öz arasında "özür" krizi
Daha önce "Ahlaksızca... Özür dilesin" diyen TBMM İdare Âmiri Ömer Faruk Öz, CTP-BG milletvekili Doğuş Derya'nın tartışılan meclis konuşmasında sarf ettiği ifadeler için "basın açıklaması yoluyla özür dilemesini beklediğini" dün TRT ekranlarında ifade ederken Derya, "asıl özür dilemesi gereken Öz'ün kendisidir. Ne münasebet!" dedi
Öz: "KKTC Meclis Başkanı Siber Hanımla görüştüm. Bu milletvekilinin çıkıp kastının Türk
askeri olmadığını açıklamasını bekliyorum. Siber Hanım gerek Türkiye Cumhuriyeti devleti
yanlısı gerek Türk askerine olan sevgi-muhabbetini yakînen bilen birisiyim"
"Şu anda bu parti KKTC'de iktidar Meclis Başkanı da Başbakan da o partiden ve her
ikisiyle de gerek hükümetle gerekse meclis başkanı ve yönetimiyle biz Türkiye devleti ve
hükümeti olarak çok uyumluyuz Vekil, bu çıkışıyla esas sıkıntıyı partisine yaşatmış oldu"
"Bir TV kanalına bağlanıp 'ben Türk askerini kastetmedim' dediğini ilettiler bana Kendim
duymadım. Ve ben de dedim ki; öyle değil, kendisi bir basın açıklaması yapsın. Türk
askerini kastetmedim diyorsa problem yok Aksi takdirde gerekli prosedürü bizim oradaki
elçilik vasıtasıyla ileteceğim"
Derya: "Asıl saygısızlığı yapan Ömer Faruk Öz'ün ta kendisidir. Asıl kendisinin özür dilemesi
gerekiyor. Öz'ün bu açıklamasını duyduğumda içimden tek geçen cümle "Ne münasebet"
oldu "
"Öz'ün yapmış olduğu hareket, Kıbrıs Türk halkının onuruna yönelik büyük bir saygısızlıktır.
Bir ülkenin Milletvekili çıkıp kürsüden konuşma yapacak ve bir başka ülkenin milletvekili
bunun için özür isteyip, yasal işlem başlatacak. Bu nerede görülmüş!"
"Öz'ün açıklamasını üç ihtimale bağlıyorum. Birincisi ya Ömer Bey benim konuşmamı
dinlemedi ve Zorlu Töre ve onun gibi düşünlerin çarpıtmaları ile bu açıklamayı yaptı. Ya
Dinledi ve anlamadı. Ya da ne söylemek istediğimi dinledi, anladı. Fakat hedef göstermek
için bu tavır içerisine girdi"
Vatan MEHMET/ Canan ONURER
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İdare Âmiri Ömer Faruk Öz, CTP-BG milletvekili
Doğuş Derya'nın tartışılan meclis konuşmasında sarf ettiği ifadeler için "basın
açıklaması yoluyla özür dilemesini beklediğini" dün TRT ekranlarında ifade ederken
Derya, "asıl özür dilemesi gereken Öz'ün kendisidir. Ne münasebet!" dedi ve Kıbrıs
Türk halkının onuruna yönelik büyük bir saygısızlık yapıldığını kaydetti.
KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber'le bu konuyu görüştüğünü ifade eden TBMM İdare
Âmiri Öz, her şeyden önce partisini zora soktuğunu söylediği Derya'nın çıkışını "basın
açıklaması yoluyla özür dileyerek" yapmasını beklediğini, aksi takdirde daha önce
ifade ettiği suç duyurusu hakkında "gerekli prosedürü bizim oradaki TC Lefkoşa
Büyükelçiliği vasıtasıyla ileteceğim" ifadelerini kullandı.
CTP BG Milletvekili Derya ise "Öz'ün yapmış olduğu hareket Kıbrıs Türk halkının
onuruna yönelik büyük bir saygısızlıktır. Bir ülkenin Milletvekili çıkıp kürsüden
konuşma yapacak ve bir başka ülkenin milletvekili bunun için özür isteyip, yasal işlem
başlatacak. Bu nerede görülmüş!" şeklinde konuştu.
Öz'den TRT'ye yeni demeç
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İdare Amiri ve Başkanlık Divanı Üyesi, AK Parti
Milletvekili, Türkiye-KKTC Parlamentolar-arası Dostluk Grubu Başkanı Öz, CTP-BG
Milletvekili Doğuş Derya'nın Meclis konuşmasında sarf ettiği sözleri için geçtiğimiz
günlerde yaptığı çağrıyı TRT-3 TBMM TV'ye verdiği özel bir röportajda yineledi.
"Diyecek ki 'buradaki kastım Türk askeri değildir'"
TBMM parlamento muhabirlerinden Nida Yılmaz'a konuşan Öz şöyle konuştu;
"1974'teki barış harekâtı yapılırken Türk askeri sadece orada yaşayan Türklere değil
adanın tümüne huzur ve barış getirme noktasında adaya gitmiştir. Türk askeri oraya
giderken canı istediği gibi giderim dememiştir. Türklere karşı orada yapılan katliamlar,
tecavüzler ve her türlü baskı unsuru Türk askerini oraya barış harekâtını yapmaya
mecbur kılmıştır.
Orada eğer 74'te o Sayın milletvekilinin dediği gibi olaylar varsa şunun da açıklamasını
kendisinden bekliyoruz: diyecek ki 'buradaki kastım Türk askeri değildir'. Çünkü Türk
askeri hiçbir zaman o dediği anlamda aşağılık bir görev yapacak bir asker değildir.
Dünyanın en şerefli, haysiyetli askerlerinden biridir Türk askeri "
"Sibel Hanım'la görüştüm"
"Geçtiğimiz günlerde KKTC Meclis Başkanıyla da görüştüm. Birkaç parlamenterle de
görüştüm. Bu milletvekilinin çıkıp kastının oradaki Türk askeri olmadığını açıklamasını
bekliyorum.
Eğer Türk askerini kastetmediğini söylerse, diyecek bir şey yok. O kendi iç meseleleri
Kıbrıs Rum kesimiyle Kıbrıs Türk kesiminin kendi aralarında olup bitenlerle ilgili bir
açıklaması varsa kendi takdir ve iç meseleleridir
Ama 74'te savaşın, bize göre Barış Harekâtı'nın bir tarafı da Türkiye Cumhuriyeti
devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleridir. Dolayısıyla vekilin buradaki kastının Türk Askeri
olmadığını açıklamasını bekliyoruz."
"Meclise giren vekil esas sıkıntıyı partisine yaşattı"
"Ki şunu belirteyim bu milletvekili Cumhuriyetçi Türk Partisiyle Birleşik Güçler olarak
seçime girmişler ve şu anda bu parti KKTC'de iktidar
Meclis Başkanı da Başbakan da o partiden ve her ikisiyle de gerek hükümetle gerekse
meclis başkanı ve yönetimiyle biz Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti olarak çok
uyumlu ve KKTC'nin daha da kalkınması ve gelişmesi için çok önemli adımlar
atıyoruz
Hem Başbakan Sayın Yorgancıoğlu hem de Meclis Başkanımız hakikaten her alanda
hem Kıbrıs Türk halkına hem de Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı son derece
muhabbeti olan bir hanımefendi
Dolayısıyla bu partinin Birleşik Güçler'le beraber seçime girmesiyle meclise giren
milletvekili bu çıkışıyla esas sıkıntıyı partisine yaşatmış oldu. Burada net olarak
belirteyim özellikle KKTC Meclis Başkanımız Sibel Siber Hanım gerek Türkiye
Cumhuriyeti devleti yanlısı gerek Türk askerine olan sevgi-muhabbetini yakînen bilen
birisiyim "
"Kıbrıslı Türkleri kastetmişse o kendi iç meseleleri"
"Dediğim gibi vekilin bahsettiği eylemi ya Kıbrıslı Türkler ya Türk askeri yaptı. Eğer
Kıbrıslı Türkleri kastetmişse o kendi iç meseleleri Kendileri çözsünler. Ama çıkıp
'kastım Türk askeri değildir' demesini bekliyoruz.
Basın açıklaması yapmazsa elçilik yoluyla
Eğer özür dilemezse ben suç duyurunda bulunacağım dediniz. Hukûki olarak peki
bunun durumu nedir?" şeklindeki soruya karşılık ise Öz, şu yanıtı verdi: "Vekil Türk
ordusunu kastederek bir açıklama yapmışsa bununla ilgili gerekli prosedürü bizim
oradaki Büyükelçilik vasıtasıyla ileteceğim
Kastımız bunun suç ile yargıya intikalinden ziyade kendisinin çıkıp -ki kendisinin yerel
bir TV kanalına bağlanıp 'ben Türk askerini kastetmedim' dediğini- ilettiler bana
Kendim duymadım. Ve ben de dedim ki bu öyle değil, kendisi bir basın açıklaması
yapsın
Türk askerini kastetmedim diyorsa problem yok Hassasiyetim Türk askerini kastedip
kastetmediği noktasındadır. Ben zihninden ne geçiyor bilemem ama diliyle açık ve net
bir şekilde 'kastım Türk askeri değildir' demesini bekliyorum."
2003'e kadar gönderilen paralar cari harcamalara
"Dostluk Gurubu Başkanı olarak ilişkiler nasıl gidiyor?" sorusuna karşılık ise Ömer
Faruk Öz şöyle dedi; "Kuzey Kıbrıs'ı hakikaten gerek altyapı, gerek eğitim ve turizm
alanında birçok hizmetlerle buluşturduk. Gerçekten 74-2003 yılları arasında
Türkiye'den gönderilen paralar orada câri harcamalara kullanıldı.
Özellikle 2003'ten sonra gönderilen paralarla Kıbrıs halkının yaşam kalitesini artırma
noktasında bir ivme kazandı.
Bizim bütün gayemiz, Kıbrıslı Türklerin yaşam kalitesi ve dünyada tanınırlığını
artırmak Ve her alanda kendi kendine yeterli ülke haline gelmesi için gayret sarf
ediyoruz. Ben inanıyorum ki Kuzey Kıbrıs, Türkiye'deki bu siyasi istikrar devam ettiği
müddetçe KKTC'deki kalkınma da aynı paralelde artacaktır..."
Doğuş Derya: "Ne münasebet"
Ömer Faruk Öz'ün Derya'yı özür dilemeye davet etmesinin ardından Doğuş Derya
"asıl özür dilemesi gerekenin Ömer Faruk Öz olduğunu" söyleyerek "Ne münasebet"
dedi...
"Kıbrıs Türk halkının onuruna yönelik büyük bir saygısızlıktır"
Kıbrıs Postası'na konuşan Derya, Ömer Faruk Öz'ün yapılan konuşmayı ya anlamadığı
ya da anlamak istemediğini ifade ederek, "Asıl Özür dilemesi gereken Ömer Faruk
Öz'ün kendisidir.
Yapmış olduğu hareket Kıbrıs Türk halkının onuruna yönelik büyük bir saygısızlıktır.
Nerede görülmüş bir ülkenin Milletvekili çıkıp kürsüden konuşma yapacak ve bir
başka ülkenin milletvekili bunun için özür isteyip yasal işlem başlatacak" dedi.
"Üç ihtimal var "
Derya, TBMM İdare Amiri Öz'ün kendisinin konuşması üzerine gerçekleştirdiği
açıklamayı üç ihtimale bağlayarak; "Birincisi ya Ömer Bey benim konuşmamı
dinlemedi ve Zorlu Töre ve onun gibi düşünlerin çarpıtmaları ile bu açıklamayı yaptı.
Ya Dinledi ve anlamadı. Ya da ne söylemek istediğimi dinledi, anladı. Fakat hedef
göstermek için bu tavır içerisine girdi " dedi.
"Ne münasebet"
Ömer Faruk Öz'ün yaptığı açıklama ile saygısızlık yaptığını söyleyen Derya; "Asıl
saygısızlığı yapan Öz'ün ta kendisidir. Kıbrıs Türk halkına büyük bir saygısızlık
yapılmıştır. Asıl kendisinin özür dilemesi gerekiyor. Öz'ün bu açıklamasını
duyduğumda içimden tek geçen cümle "Ne münasebet" oldu." dedi.
askeri olmadığını açıklamasını bekliyorum. Siber Hanım gerek Türkiye Cumhuriyeti devleti
yanlısı gerek Türk askerine olan sevgi-muhabbetini yakînen bilen birisiyim"
"Şu anda bu parti KKTC'de iktidar Meclis Başkanı da Başbakan da o partiden ve her
ikisiyle de gerek hükümetle gerekse meclis başkanı ve yönetimiyle biz Türkiye devleti ve
hükümeti olarak çok uyumluyuz Vekil, bu çıkışıyla esas sıkıntıyı partisine yaşatmış oldu"
"Bir TV kanalına bağlanıp 'ben Türk askerini kastetmedim' dediğini ilettiler bana Kendim
duymadım. Ve ben de dedim ki; öyle değil, kendisi bir basın açıklaması yapsın. Türk
askerini kastetmedim diyorsa problem yok Aksi takdirde gerekli prosedürü bizim oradaki
elçilik vasıtasıyla ileteceğim"
Derya: "Asıl saygısızlığı yapan Ömer Faruk Öz'ün ta kendisidir. Asıl kendisinin özür dilemesi
gerekiyor. Öz'ün bu açıklamasını duyduğumda içimden tek geçen cümle "Ne münasebet"
oldu "
"Öz'ün yapmış olduğu hareket, Kıbrıs Türk halkının onuruna yönelik büyük bir saygısızlıktır.
Bir ülkenin Milletvekili çıkıp kürsüden konuşma yapacak ve bir başka ülkenin milletvekili
bunun için özür isteyip, yasal işlem başlatacak. Bu nerede görülmüş!"
"Öz'ün açıklamasını üç ihtimale bağlıyorum. Birincisi ya Ömer Bey benim konuşmamı
dinlemedi ve Zorlu Töre ve onun gibi düşünlerin çarpıtmaları ile bu açıklamayı yaptı. Ya
Dinledi ve anlamadı. Ya da ne söylemek istediğimi dinledi, anladı. Fakat hedef göstermek
için bu tavır içerisine girdi"
Vatan MEHMET/ Canan ONURER
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İdare Âmiri Ömer Faruk Öz, CTP-BG milletvekili
Doğuş Derya'nın tartışılan meclis konuşmasında sarf ettiği ifadeler için "basın
açıklaması yoluyla özür dilemesini beklediğini" dün TRT ekranlarında ifade ederken
Derya, "asıl özür dilemesi gereken Öz'ün kendisidir. Ne münasebet!" dedi ve Kıbrıs
Türk halkının onuruna yönelik büyük bir saygısızlık yapıldığını kaydetti.
KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber'le bu konuyu görüştüğünü ifade eden TBMM İdare
Âmiri Öz, her şeyden önce partisini zora soktuğunu söylediği Derya'nın çıkışını "basın
açıklaması yoluyla özür dileyerek" yapmasını beklediğini, aksi takdirde daha önce
ifade ettiği suç duyurusu hakkında "gerekli prosedürü bizim oradaki TC Lefkoşa
Büyükelçiliği vasıtasıyla ileteceğim" ifadelerini kullandı.
CTP BG Milletvekili Derya ise "Öz'ün yapmış olduğu hareket Kıbrıs Türk halkının
onuruna yönelik büyük bir saygısızlıktır. Bir ülkenin Milletvekili çıkıp kürsüden
konuşma yapacak ve bir başka ülkenin milletvekili bunun için özür isteyip, yasal işlem
başlatacak. Bu nerede görülmüş!" şeklinde konuştu.
Öz'den TRT'ye yeni demeç
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İdare Amiri ve Başkanlık Divanı Üyesi, AK Parti
Milletvekili, Türkiye-KKTC Parlamentolar-arası Dostluk Grubu Başkanı Öz, CTP-BG
Milletvekili Doğuş Derya'nın Meclis konuşmasında sarf ettiği sözleri için geçtiğimiz
günlerde yaptığı çağrıyı TRT-3 TBMM TV'ye verdiği özel bir röportajda yineledi.
"Diyecek ki 'buradaki kastım Türk askeri değildir'"
TBMM parlamento muhabirlerinden Nida Yılmaz'a konuşan Öz şöyle konuştu;
"1974'teki barış harekâtı yapılırken Türk askeri sadece orada yaşayan Türklere değil
adanın tümüne huzur ve barış getirme noktasında adaya gitmiştir. Türk askeri oraya
giderken canı istediği gibi giderim dememiştir. Türklere karşı orada yapılan katliamlar,
tecavüzler ve her türlü baskı unsuru Türk askerini oraya barış harekâtını yapmaya
mecbur kılmıştır.
Orada eğer 74'te o Sayın milletvekilinin dediği gibi olaylar varsa şunun da açıklamasını
kendisinden bekliyoruz: diyecek ki 'buradaki kastım Türk askeri değildir'. Çünkü Türk
askeri hiçbir zaman o dediği anlamda aşağılık bir görev yapacak bir asker değildir.
Dünyanın en şerefli, haysiyetli askerlerinden biridir Türk askeri "
"Sibel Hanım'la görüştüm"
"Geçtiğimiz günlerde KKTC Meclis Başkanıyla da görüştüm. Birkaç parlamenterle de
görüştüm. Bu milletvekilinin çıkıp kastının oradaki Türk askeri olmadığını açıklamasını
bekliyorum.
Eğer Türk askerini kastetmediğini söylerse, diyecek bir şey yok. O kendi iç meseleleri
Kıbrıs Rum kesimiyle Kıbrıs Türk kesiminin kendi aralarında olup bitenlerle ilgili bir
açıklaması varsa kendi takdir ve iç meseleleridir
Ama 74'te savaşın, bize göre Barış Harekâtı'nın bir tarafı da Türkiye Cumhuriyeti
devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleridir. Dolayısıyla vekilin buradaki kastının Türk Askeri
olmadığını açıklamasını bekliyoruz."
"Meclise giren vekil esas sıkıntıyı partisine yaşattı"
"Ki şunu belirteyim bu milletvekili Cumhuriyetçi Türk Partisiyle Birleşik Güçler olarak
seçime girmişler ve şu anda bu parti KKTC'de iktidar
Meclis Başkanı da Başbakan da o partiden ve her ikisiyle de gerek hükümetle gerekse
meclis başkanı ve yönetimiyle biz Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti olarak çok
uyumlu ve KKTC'nin daha da kalkınması ve gelişmesi için çok önemli adımlar
atıyoruz
Hem Başbakan Sayın Yorgancıoğlu hem de Meclis Başkanımız hakikaten her alanda
hem Kıbrıs Türk halkına hem de Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı son derece
muhabbeti olan bir hanımefendi
Dolayısıyla bu partinin Birleşik Güçler'le beraber seçime girmesiyle meclise giren
milletvekili bu çıkışıyla esas sıkıntıyı partisine yaşatmış oldu. Burada net olarak
belirteyim özellikle KKTC Meclis Başkanımız Sibel Siber Hanım gerek Türkiye
Cumhuriyeti devleti yanlısı gerek Türk askerine olan sevgi-muhabbetini yakînen bilen
birisiyim "
"Kıbrıslı Türkleri kastetmişse o kendi iç meseleleri"
"Dediğim gibi vekilin bahsettiği eylemi ya Kıbrıslı Türkler ya Türk askeri yaptı. Eğer
Kıbrıslı Türkleri kastetmişse o kendi iç meseleleri Kendileri çözsünler. Ama çıkıp
'kastım Türk askeri değildir' demesini bekliyoruz.
Basın açıklaması yapmazsa elçilik yoluyla
Eğer özür dilemezse ben suç duyurunda bulunacağım dediniz. Hukûki olarak peki
bunun durumu nedir?" şeklindeki soruya karşılık ise Öz, şu yanıtı verdi: "Vekil Türk
ordusunu kastederek bir açıklama yapmışsa bununla ilgili gerekli prosedürü bizim
oradaki Büyükelçilik vasıtasıyla ileteceğim
Kastımız bunun suç ile yargıya intikalinden ziyade kendisinin çıkıp -ki kendisinin yerel
bir TV kanalına bağlanıp 'ben Türk askerini kastetmedim' dediğini- ilettiler bana
Kendim duymadım. Ve ben de dedim ki bu öyle değil, kendisi bir basın açıklaması
yapsın
Türk askerini kastetmedim diyorsa problem yok Hassasiyetim Türk askerini kastedip
kastetmediği noktasındadır. Ben zihninden ne geçiyor bilemem ama diliyle açık ve net
bir şekilde 'kastım Türk askeri değildir' demesini bekliyorum."
2003'e kadar gönderilen paralar cari harcamalara
"Dostluk Gurubu Başkanı olarak ilişkiler nasıl gidiyor?" sorusuna karşılık ise Ömer
Faruk Öz şöyle dedi; "Kuzey Kıbrıs'ı hakikaten gerek altyapı, gerek eğitim ve turizm
alanında birçok hizmetlerle buluşturduk. Gerçekten 74-2003 yılları arasında
Türkiye'den gönderilen paralar orada câri harcamalara kullanıldı.
Özellikle 2003'ten sonra gönderilen paralarla Kıbrıs halkının yaşam kalitesini artırma
noktasında bir ivme kazandı.
Bizim bütün gayemiz, Kıbrıslı Türklerin yaşam kalitesi ve dünyada tanınırlığını
artırmak Ve her alanda kendi kendine yeterli ülke haline gelmesi için gayret sarf
ediyoruz. Ben inanıyorum ki Kuzey Kıbrıs, Türkiye'deki bu siyasi istikrar devam ettiği
müddetçe KKTC'deki kalkınma da aynı paralelde artacaktır..."
Doğuş Derya: "Ne münasebet"
Ömer Faruk Öz'ün Derya'yı özür dilemeye davet etmesinin ardından Doğuş Derya
"asıl özür dilemesi gerekenin Ömer Faruk Öz olduğunu" söyleyerek "Ne münasebet"
dedi...
"Kıbrıs Türk halkının onuruna yönelik büyük bir saygısızlıktır"
Kıbrıs Postası'na konuşan Derya, Ömer Faruk Öz'ün yapılan konuşmayı ya anlamadığı
ya da anlamak istemediğini ifade ederek, "Asıl Özür dilemesi gereken Ömer Faruk
Öz'ün kendisidir.
Yapmış olduğu hareket Kıbrıs Türk halkının onuruna yönelik büyük bir saygısızlıktır.
Nerede görülmüş bir ülkenin Milletvekili çıkıp kürsüden konuşma yapacak ve bir
başka ülkenin milletvekili bunun için özür isteyip yasal işlem başlatacak" dedi.
"Üç ihtimal var "
Derya, TBMM İdare Amiri Öz'ün kendisinin konuşması üzerine gerçekleştirdiği
açıklamayı üç ihtimale bağlayarak; "Birincisi ya Ömer Bey benim konuşmamı
dinlemedi ve Zorlu Töre ve onun gibi düşünlerin çarpıtmaları ile bu açıklamayı yaptı.
Ya Dinledi ve anlamadı. Ya da ne söylemek istediğimi dinledi, anladı. Fakat hedef
göstermek için bu tavır içerisine girdi " dedi.
"Ne münasebet"
Ömer Faruk Öz'ün yaptığı açıklama ile saygısızlık yaptığını söyleyen Derya; "Asıl
saygısızlığı yapan Öz'ün ta kendisidir. Kıbrıs Türk halkına büyük bir saygısızlık
yapılmıştır. Asıl kendisinin özür dilemesi gerekiyor. Öz'ün bu açıklamasını
duyduğumda içimden tek geçen cümle "Ne münasebet" oldu." dedi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.