İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

Prof. Dr. Aras: "Olası kazada zarar kaçınılmaz"

Prof. Dr. Aras: "Olası kazada zarar kaçınılmaz"

Akkuyu'ya kurulacak olan Nükleer santralle ilgili Kıbrıs Postası'na konuşan Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komite Üyesi Prof. Dr. Haydar Aras, yakınlığı nedeniyle Kıbrıs'ın da karar verme mekanizmalarında olması gerektiğini belirterek, "santralin yakınındaysanız olası kaza durumunda, diğer bölgelere göre çok daha büyük zararlar görmeniz kaçınılmazdır" dedi.

Yayın Tarihi: 25/12/14 08:30
okuma süresi: 9 dak.
Prof. Dr. Aras: "Olası kazada zarar kaçınılmaz"
A- A A+

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komite Üyesi Prof. Dr. Haydar Aras, Mersin Akkuyu'da kurulacak olan ve Kıbrıs'ı da etkileyecek nükleer santralle ilgili olarak "Herkes gider tersine, biz gideriz Mersin Akkuyu'ya… Maalesef 'değişen' çağı yakalamaktansa, yine eski 'felaketler' çağını yakalıyoruz" diyerek tepki gösterdi.

Kıbrıs Postası'na konuşan Aras, Kıbrıs'ın da karar verme mekanizmalarında olması gerektiğini vurgulayarak, "Olası nükleer felaket, dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın bu gök kubbe altında yaşayan tüm insanları az ya da çok etkileyecektir. Bir kaza durumunda, yakınındaysanız diğer bölgelere göre çok daha büyük zararlar görmeniz kaçınılmazdır" dedi.

Kıbrıs Postası - Hasan YIKICI

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü Enerji Termodinamik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve DEK-TMK Üyesi (Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komite Üyesi) Prof. Dr. Haydar Aras Türkiye'ye kurulacak ve Kıbrıs'ı da etkileyecek olan Akkuyu nükleer santraliyle ilgili Kıbrıs Postası'na açıklamalarda bulundu. Aras, yakınlığı nedeniyle Kıbrıs'ın da karar verme mekanizmalarında olması gerektiğini belirterek "santralin yakınındaysanız olası kaza durumunda, diğer bölgelere göre çok daha büyük zararlar görmeniz kaçınılmazdır" dedi.

Felaketler çağına dönüş

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komite Üyesi Prof. Dr. Haydar Aras, sürdürülebilirliği sağlamak için nükleere ihtiyaç olmadığını kaydederek, "herkes gider tersine, biz gideriz Mersin Akkuyu'ya, nükleer santral kurmaya. Maalesef, 'değişen' çağı yakalamaktansa, yine eski 'felaketler' çağını yakalıyoruz. Ayrıca, Doğu Anadolu Fayı sismik kuşağı, Ecemiş fay zonu ve Ölüdeniz fayının kesim noktası içerisinde yer alan Mersin ve havalisinde böylesi bir tesisin yapılması risklidir. Bu risk hakkında nükleer santral ile ilgili olası bir senaryo var mıdır? Varsa nedir? bunun kamuoyuyla paylaşılması ve bilim insanlarının görüşünün alınması gerekir" diye konuştu.

Turizm Etki Değerlemesi raporu yok sayıldı

Aras, Akkuyu'ya yapılacak olan nükleer santralin karar aşamasının pek çok aksaklığı içinde barındırdığını ifade ederek, Turizm Etki Değerlemesi'nin de yok sayıldığını kaydetti. Akkuyu'da hüküm süren iklim koşulları ile deniz ve hava sıcaklıklarının yüksek olmasının tek yönlü soğutma sistemini çalıştırmayı zorlaştıracağını da ifade eden Aras, "Deniz suyunun soğutma suyu olarak kullanılması durumunda, ekolojik açıdan su sıcaklığındaki yükselme nedeniyle deniz canlıları açısından kaygı verici gelişmeler yaşanması kuvvetle muhtemeldir" dedi.

Atıklar meselesi muallak

Nükleer atıkların yönetimi konusunu muallak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Aras, "Akkuyu'da kurulacak olan nükleer santral anlaşmasında, teknoloji transferinin olmaması, yakıtı bile Rus şirketinden almak zorunda kalmamız, nükleer atıklar ile ilgili bir eylem planının olmaması ve bahsedilen konularda yaşanacak belirsizliklerin nasıl giderileceği muallaktır" dedi. Aras, "deniz yoluyla transferin söz konusu olması durumunda, yaşanacak olası bir kaza deniz yaşamı açısından bir felaket olacaktır" ifadelerini kullandı.

ÇED raporunda atıkların nerede ve nasıl muhafaza edildiğinin yer almadığını kaydeden ve yasal boşlukların olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aras, "Atıkların Rusya'ya mı gönderileceği, santralin içinde veya civarında mı muhafaza edileceğine açıklık getirilmiyor. Raporda nükleer santrallerin insanlar üzerindeki radyolojik etkileri meselesi geçiştiriliyor. İşletmesi durdurulmuş veya faaliyete devam eden santrallerin yer aldığı bölgelerdeki kanser vakalarına ilişkin hiçbir somut veri yok" dedi.

Kıbrıs karar verme mekanizmalarında olmalıydı!

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komite Üyesi, Prof. Dr. Haydar Aras, "Mersin ve Kıbrıs da yaşayan insanların karar verme mekanizmalarına katılımının sağlanması ve yaşanan sürecin daha şeffaf, demokratik ve kapsayıcı olması gerekirdi" diyerek, sürdürülebilirliğin ancak bu şekilde tesis edilebileceğini kaydetti.

"Tüm insanlar az ya da çok etkilenecektir"

Aras şunları kaydetti: "Küresel bir atmosferin altında yaşadığımız için bir nükleer felaket dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın bu gök kubbe altında yaşayan tüm insanlar az ya da çok etkilenecektir. Eğer olası bir kaza durumunda, kazanın yakınındaysanız diğer bölgelere göre çok daha büyük zararlar görmeniz kaçınılmazdır."

Olası bir felaket durumunda tüm Türkiye ve Kıbrıs'ın etkileneceğini kaydeden Aras, Japonya'da gerçekleşen nükleer felaketin acılarının hala hafızalarda olduğunu vurguladı. Aras şunları kaydetti: "Sadece 2,5 yıl önce; Japonya'da 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve ardından yaşanan Fukuşima NGS'deki nükleer felaket hala tüm çıplaklığıyla hafızalarımızda. Yaşanan büyük felaketin ardından Japon Hükümeti hemen bir araştırma komisyonu kurdu. Japon Hükümeti tarafından kurulan bu resmi araştırma komisyonu; "yaşanan nükleer felakete nükleer enerjinin güvenli olduğu yolundaki şehir efsanesinin" de neden olduğunu açıkladı."

Nükleer ile sürdürülebilirlik imkânsız!

"Eğer Dünya insanların yuvası olmaya devam edecekse, bu amaca ancak sürdürülebilir bir alt yapı hazırlayarak destek olabiliriz" şeklinde konuşan Aras, çevresel açıdan sürdürülebilirliğin sağlanması için yenilenebilir enerji kaynaklarının payının arttırılması gerektiğini belirtti.

Enerji politikalarında sürdürebilirliğün üç unsur üzerine inşa edildiğini vurgulayan Aras, bunları Bunlar sırası ile, enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının artırılması, enerji verimliliğinin sağlanması ve karbondioksit salınımlarının azaltılması şeklinde sıraladı.

Aras, "Görüldüğü üzere sürdürülebilirliği sağlamak için nükleere ihtiyaç yoktur. Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir" dedi.

Bulgaristan vazgeçti!

"Mersinde nükleer santralin kurulmasıyla Rusya'ya bağımlılık giderek artacak. Çünkü VVER–1200 reaktörlere dünyada sadece; Rus TVEL Şirketi yakıt sağlayabilmektedir. Bu da, yakıt kaynağında çeşitlilik prensibi ile uyuşmamaktadır" bilgilerini veren Aras, Bulgaristan'ın daha önce aynı tip nükleer santral yapımı kararı aldığını fakat sonradan vazgeçerek iptal ettiğini kaydetti. Aras şunları ifade etti: "Sovyetler Birliği çökmeden önce, 1975 yıllarından itibaren geliştirdiği hafif-su-basınçlı VVER tipi reaktörlerini, ilk defa Bulgaristan'daki Belene Bölgesi'nde 1. ünitenin inşaatına 1980 ve ikinci ünitenin inşaatına da 1987 yılında başladı. Ancak Bulgaristan AB'ye aday olma sürecinde 1991 yılında bu tip nükleer santralın, AB standartlarına uygun olamadığı için projeyi iptal etti. Belene Santralı'nın iptal edilmesinden sonra, Rus nükleer teknolojisi; Siemens, Areva, Westinghouse gibi Batılı şirketlerle konsorsiyum kurarak, 3. nesil VVER-1000 ve son senelerde Batı standartlarına çok yakın tasarlanmış VVER-1200 reaktörleri ile Bulgaristan ve Türkiye üzerinden Avrupa pazarına girmek istiyor. Fakat Batı'da bir reaktörün nihai inşaat-işletme lisansının AB Enerji Komisyonu'nca onaylanması için siyah-beyaz bilgisayar simülasyon tasarımları yeterli olmuyor."

Enerji kooperatifleri kurulmalı

Türkiye'nin enerji probleminin çözümüne de değinen Aras, çıkış yolunun nükleer değil, enerji kooperatifleri olduğunu vurguladı. Aras, Dünya'nın birçok ülkesinde kooperatiflerin yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimini teşvik etmek amacıyla sağlanan destekler sayesinde, dünya temiz enerji üretimine katkı sağladıklarını ifade etti. Aras şunları söyledi: "Özellikle 70'li yıllarda yaşanan petrol krizi ve sonrasında enerji politikalarında yaşanan değişimler, insan varlığı için tehdit oluşturmaya başlayan çevre sorunları ve buna paralel olarak artan enerji fiyatları, çevreye duyarlı vatandaşları bir araya getirerek yenilenebilir enerji alanında kooperatifleşmelerini sağlamıştır."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.