Doç. Dr. Ergün: "'Teknik' olarak güvenli"

Ergün, nükleer santrallerin de her termik santral gibi deniz suyu için ısıl kirletme yaratacağını ifade ederek, "atıkların deniz ya da gemi yoluyla taşınması, kaza olması durumu için haklı kaygıları ortaya çıkarabilir" dedi.

Ergül ayrıca "Kıbrıs'ın da, Kıbrıs'tan daha uzakta yaşayan kişilerin de nükleer santral kurulması sürecine dâhil edilmesi gerek" dedi.

Kıbrıs Postası - Hasan YIKICI

Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü'nden Doç. Dr. Şule Ergün Akkuyu'ya kurulacak olan nükleer santrali desteklediğini gerekçeleriyle birlikte anlattı.

"Türkiye'de Akkuyu'ya nükleer santral yapılmasını değerlendirmede farklı kriterler göz önüne alınmalıdır. Değerlendirme, Türkiye'nin elektrik üretim sistemine nükleer santrallerin dahil edilmesi kararı yönünde olacaksa, sürekli, güvenli ve ekonomik elektrik üretimi için nükleer santrallerin yapılmasını olumlu değerlendiriyorum" diyen Ergün, nükleer santralin çevresel etkileri yönünden de olumlu düşündüğünü ifade etti.

Değerlendirmelerde santralde meydana gelebilecek en kötü kaza durumunda, en kötü meteorolojik koşullarda çevrenin nasıl etkileneceği bu değerlendiğin ifade eden Ergün, "Güvenlik için ise inşaat ve işletme lisanslaması çerçevesinde, santralde meydana gelebilecek kazalarla ilgili değerlendirmeler yapılacaktır" dedi.

'Teknik' olarak güvenli

Doç. Dr. Şule Ergün, "teknik anlamda yaptığım incelemeler çerçevesinde, nükleer güvenlik anlamında, Akkuyu'ya yapılacak olan nükleer santral güvenlidir diyebilirim" diyerek ekledi "ancak bunun "teknik" anlamda olduğunu vurgulamam gerekiyor!"

Santralin işletilmesi öncesinde ve sonrasında güvenlik için gerekli mühendislik önlemleri alınacağını ancak bu önlemlerin yanı sıra idari ve hukuksal önlemlerin de alınıp denetimlerin titizlikle yapılması gerektiğini kaydeden Ergün, "ve ihmal görülmesi durumunda gerekirse ağır yaptırımların uygulanması gerekir. Ben mühendislik önlemleri ile ilgili değerlendirmeleri yapabilirim; diğer uygulamaların gerektiği gibi yapılmasının önemini de burada vurgulamak isterim. Nükleer santrallerin Türkiye elektrik üretimine dahil edilmesini ekonomik açıdan değerlendirirsek özellikle ucuz elektrik üretimi hususunda nükleer santralleri bu açıdan da olumlu değerlendirdiğimi belirtmeliyim" dedi.

"Deniz suyu için kirlilik yaratacak"

Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü'nden Doç. Dr. Şule Ergün nükleer santrallerin normal işletmeleri sırasında her termik santral gibi deniz suyu için ısıl kirletme yaratacağını kaydederek "Akkuyu'ya yapılacak nükleer santral için hazırlanan Çevre Etkileri Değerlendirme raporunun ilgili kısmında yer alan bilgileri değerlendirdiğim kadarı ile bahsettiğim ısıl kirlilik ekolojik bir tehdit yaratacak boyutta değil. Nükleer santrallerin normal işletilmesi sırasında radyoaktif kirlenme söz konusu değildir" dedi.

Haklı kaygılar var!

"Atıkların deniz ya da gemi yoluyla taşınması, kaza olması durumu için haklı kaygıları ortaya çıkarabilir" diyen Ergün, "Bahsedilen atıklar hangi yolla taşınırlarsa taşınsınlar, büyük beton kapların içinde ciddi zırhlama ve soğutma tedbirleri ile taşınırlar. Bu kaplar, patlama, delinme, yüksek basınç altında uzun süre suyun altında kalmaya dayanıklı olarak tasarlanırlar. Bahsettiğim kalın beton kap parçalanmadığı sürece, örneğin denizin dibine gömülmüş bu kaplardan büyük miktarlarda radyoaktif maddeler deniz suyuna karışmayacaktır. Taşımanın her ne şekilde olursa olsun güvenli yapılması yine "teknik" anlamda mümkündür. Daha önce bahsettiğim teknik olmayan uygulamalara da istisnasız büyük özen gösterilmelidir" dedi.

"İlk önce Kıbrıs etkilenmeyecek"

"Olası bir kazanın önce Kıbrıs'ı etkileyeceğine dair hangi uzmanlardan hangi analizlere dayanarak bilgi aldınız bilemiyorum ancak, kaza ile ilgili incelemelere göre, gördüğüm kadarı ile hakim rüzgar yönüne göre ilk ya da en çok etkilenecek yer Kıbrıs değil" şeklinde konuşan Ergün, "ayrıca yakın zamanda gerçekleşmiş kazalardan Fukushima-Daiichi kazası incelendiğinde etkilenen bölgenin 30 km çapında bir bölge olduğunu görebiliriz. Fukushima-Daiichi'nin okyanus suyunu, bu suyun dolaşımı ile suyun ekosistemini nasıl etkilediğini inceleyen çalışmalar yapılmaktadır" dedi. Öte yandan Ergün deniz suyunun kirlenmesi durumunda Kıbrıs'ın etkilenip etkilenmeyeceğine ise "maalesef bilemiyorum" cevabını verdi.

"Kıbrıs halkının dahil edilmesi lazımdı"

"Kişisel görüşüm, Kıbrıs halkının da, Türkiye'de santralden Kıbrıs'tan daha uzakta yaşayan kişilerin de nükleer santral kurulması sürecine dahil edilmesi gereğidir" şeklinde konuşan Ergün, "bununla ilgili mevzuat ya da bunu yapmanın yolları hakkında fikrim yok ama haklı soruların yanıtlanması ve gerekli bilgilendirmenin yapılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.

Kıbrıs'ı halkını tahliye etmeyi gerektirecek kadar etkilenmeyecek

Sürecin Kıbrıs'a etkisi nükleer santraller güvenli işletildiği sürece çevresel açıdan olmayacağını kaydeden Ergün, "daha önce belirttiğim gibi olası bir kaza durumunda hava ya da deniz yoluyla kirlenme kısa vadede Kıbrıs'ı halkı tahliye etmeyi gerektirecek ya da Kıbrıs'ı yaşamaya kapatmaya neden olacak kadar etkilemeyecektir. Uzun vadede deniz suyu kirlenirse (kirlenmemesini sağlamak "teknik" okarak mümkündür), etkilerinin ne olabileceği incelenmelidir" dedi.