"Hanımefendi" kampanyasına tepki!

Kıbrıs Postası - Filiz Seyis

Cumhurbaşkanı adayları, 19 Nisan 2015 tarihinde gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik çalışmalarına hız veriyor. Adaylar özellikle sosyal medyada yayılan propaganda afişleri ile seçmenin dikkatini çekmeye çalışırken, CTP-BG'nin adayı Dr. Sibel Siber'in kadın kimliğini öne çıkardığı gözlemleniyor. Kampanyada "Erkekten ala işler yapan kadın", "Erkekler de bize oy versin", "İlk defa çalışan bir kadın var", "Efendi Efendi gidiniz" ve "Hanımefendi" gibi ifadeler dikkat çekiyor. Sibel Siber'in kadın olmasından fayda sağlamaya yönelik olarak yorumlanan kampanya, feministlerin ve kadın hakları örgütlerinin tepkisini çekti.

Derya: "'Erkekten ala işler yapan kadın' nasıl bir cümledir?"

İlk tepki ise geçtiğimiz günlerde feminist aktivist olan CTP-BG Milletvekili Doğuş Derya'dan geldi. Sosyal medya hesabından Sibel Siber'in propaganda afişini eleştiren Derya şu ifadeleri kullandı: "'Erkekten ala işler yapan kadın' nasıl bir cümledir? Ölçütümüz niye bilgi, yetenek veya maharet değil de 'erkeklik'tir? Alo? Sesimi duyan var mı? Alo? Ala? Alo? Ala?" CTP-BG'nin kampanyasına Feminist Milletvekili Derya'nın ardından kadın hakları örgütlerinden de eleştiriler gelmeye başladı.

Birey: "Sadece kadın olma üzerinden oy istiyor"

Konuyla ilgili Kıbrıs Postası'na konuşan YKP-FEM üyesi Tegiye Birey, Sibel Siber'in sadece kadın olma üzerinden oy istediğini belirterek, kampanyada kullanılan ifadelere bakıldığı zaman Sibel Siber'in ve CTP'nin aslında kadın haklarını içselleştirmediğinin görüldüğünü vurguladı. Kadınların siyasetteki düşük temsilinin kendilerinin de derdi olduğunu ifade eden Birey, bunun fırsat olarak değerlendirilmesinin ise oldukça sorunlu bir durum olduğunu kaydetti.

"Siber kadın politikaları ile ilgili ne yaptı, ne yapacak?"

Birey sözlerini şöyle sürdürdü: "Sibel Siber bir kadındır, bunda herkes hemfikir… Ama kadın politikaları ile ilgili ne yaptı, ne yapacak? Bu konuda hiçbir şey duymuyoruz. Sadece kadın olma üzerinden oy istiyor. Bu propaganda ile 'Biyolojik kadınız diye seçilmeliyiz' gibi bir algı yaratılıyor. Kullanılan ifadelere bakıldığında ise Sibel Siber'in ve CTP'nin aslında kadın haklarını içselleştirmediğini de açıkça görüyoruz. Talihsiz bir kampanya olarak değerlendiriyorum. Öte yandan sosyal medyada kendilerine yapılan eleştirileri de siliyorlar, sansür uyguluyorlar. Baskıcı ve sansürcü bu tavırlar da feminist değerlere aykırı…"

Nizam: "Biyolojik cinsiyet farkını ortaya koyan bir kampanya"

Feminist Atölye Aktivisti Fezel Nizam, CTP-BG kampanyasının sadece biyolojik cinsiyet farkını ortaya koyan, eril kodların hissedildiği bir kampanya olmasını eleştirdi. Nizam şunları kaydetti: "Kadınların siyasete aktif katılımı benim için her zaman önemli bir mesele olmuştur. Siyasi katılımı teşvik edecek mekanizmaların faaliyete geçirilmesi ve toplumun %50'sini oluşturan kadınların temsili, demokrasinin sağlanması için hayati bir gerekliliktir. Bununla birlikte siyasette kadın temsili ve 'temsili' kadın arasında büyük fark vardır. Bu noktada sadece biyolojik cinsiyet farkını ortaya, eril kodların hissedildiği ve 'kadınların hanım hanımcık, barışçıl ve fedakâr' olduğu vurgusunun yapıldığı bir kampanya yerine, toplumsal cinsiyet eşitliğinin inşası için neler yapılabileceğinin vurgulandığı, 'Kadınlar için değil, kadınlarla beraber mücadeleyi' işaret eden bir kampanya kaygılarıma cevap verebilirdi."

"Kadınlar, Barış ve Güvenlik mevzuları ifade edilmeli"

"Ayrıca kampanya dâhilinde Kıbrıs sorununda Cumhurbaşkanı'nın görüşmeci vasfına vurgu yapılarak, 1325 Sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı öne çıkarılıp "Kadınlar, Barış ve Güvenlik" mevzularının ifade edilmesinin gerekli olduğunu düşünmekteyim. Cumhurbaşkanlığı adaylarından hiçbiri kadınların görüşme sürecinde söz sahibi olması için ne gibi projeler yapacaklarını belirtmediler, o yüzden bu eleştiri diğer tüm adaylar için de geçerlidir."

Mor: "Toplumun genel algısını sürdürücü nitelikte"

Baraka Aktivisti Cemre Mor, CTP-BG'nin kampanyasını, kadın ile erkek denkliğinin istisnai bir durum olduğu algısını yaratmakla suçladı. Mor, "Kadın ile erkek denkliğinin istisnai bir durum olduğu algısını yaratan söylemler aslında toplumun genel algısını sürdürücü nitelikte. Yani bu kampanyada sanki 'kadınların erkekler ile denk alanlarda bulunması şaşırtıcı bir şey' gibi bir algı ortaya çıkarılarak, popülizm yapılıyor" dedi.