İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Sıdal: "Suyu yönetemezsek memleketten kaçarız"

Sıdal: "Suyu yönetemezsek memleketten kaçarız"

Belediyeler Birliği Danışmanı Mustafa Sıdal, Türkiye'den gelecek olan suyun yönetiminin bazı kesimler tarafından özelleştirilmek istenme sebebinin sat-kurtul mantığından ileri geldiğini belirtti. Suyun yönetiminin belediyelere verilmesi gerektiğini vurgulayan Sıdal, "Eğer suyu yönetemezsek memleketten kaçarız" dedi.

Yayın Tarihi: 04/03/15 15:50
okuma süresi: 7 dak.
Sıdal: "Suyu yönetemezsek memleketten kaçarız"
A- A A+

Kıbrıs Postası - Eniz ORAKCIOĞLU

Belediyeler Birliğinin suyu en ucuz ve en kaliteli nasıl hizmete sunarız yönündeki projesinin hazırlanmasında da yer alan Sıdal, projenin tamamlandıktan sonra hükümete sunulacağını ve hükümetin cevabının "Tamam, ama Türkiye özelleştirmemizi istiyor, bu sebeple özelleştirelim" olacağını belirtti.

Eski Su İşleri Dairesi Müdürü Mustafa Sıdal, sözlerine şu şekilde devam etti; "Bugün dünyada gelişmiş ülkeler hariç suyu özelleştiren bütün ülkeler sırf ve kapitalist anlamdaki özelleştirmeden vazgeçti, çünkü kolera görülmeyen yerlerde kolera görülmeye başlandı" şeklinde konuştu.

Sıdal, suyun teknik açıdan yönetilmesinde de değinerek, ülkede en az 10 tane doktora yapmış bu alanda uzman kişi olduğunu belirterek, "Yaşanabilecek en kötü teknik sorun döşenen boruların yerinden oynamasıdır. Daha önce de aynı tip borularla döşenen ishale hattında böyle bir sorun yaşadık ve yurt dışından yardım almadan bu sorunu giderdik, tecrübeliyiz ve bu sorunu yaşarsak kolaylıkla çözebiliriz" dedi.

Bitmek bilmeyen su tartışmasına bir açıklama da Belediyeler Birliği Danışmanı ve Eski Su İşleri Dairesi Müdürü Mustafa Sıdal'dan geldi. Kıbrıs Postası'na konuşan Sıdal, Türkiye'den gelecek olan suyu belediyelerin rahatlıkla yönete bileceğini vurgulayarak, "Eğer su özelleştirilirse ki özelleştirmenin anlamı şudur; parası olan suyu alsın, eksin, biçsin, parası olmayan baksın. Kısacası fazla parası olan suyu alacak, kısacası petrol fiyatı gibi suyun fiyatı artacak ve Allah'ın suyu parayla satılacak" şeklinde konuştu.

"Sat – kurtul mantığı ile hareket ediliyor"

Belediyeler Birliği Danışmanı ve Eski Su İşleri Dairesi Müdürü Mustafa Sıdal, Türkiye'den gelecek olan suyun yönetiminin bazı kesimler tarafından özelleştirilmek istendiğini vurgulayarak, "Bu kesimler ver-kurtul veya sat-kurtul mantığı ile hareket ediyorlar. Parası olmayan suya ulaşır mı, ulaşmaz mı kimsenin umurun da değil.

Belediyeler zaten şu anda suyu yönetiyor ve suyu yönetirken de karşılaştıkları iki sıkıntının biri tahsilât, diğeri de altyapının yetersizliğidir. Altyapının yetersizliği ise belediyelerin değil devletin sorunudur. Devlet ilk önce altyapıyı hazırlayacak, belediye de sorunsuz bir altyapı teslim alacak, daha sonrasında suyun yönetilip yönetilemeyeceği o zaman ortaya çıkacak" dedi.

"Su, eksik alt yapıyla bile yönetildi"

Suyun teknik eleman eksikliği sebebiyle yönetilemeyeceğini söylemlerine de değinen Sıdal, Ülkede 6-7 tane üniversite olduğunu ve bu üniversitelerde en az 10 tane doktorasını yapmış bu konulara hâkim ve uzman kişilerin olduğunu belirterek, " Teknik açıdan sıkıntı yaşanmaz. Bu güne kadar su eksik alt yapıyla bile yönetildi, bu bağlamda son donanıma sahip gelecek suyu da yönetebiliriz" şeklinde konuştu.

"Teknik açıdan hazırlıklıyız"

Daha önce de şimdi döşenen isale hattına benzer aynı tip 800lük boruların döşendiğini belirten Sıdal, "Bu hat o zaman dere geçişine döşendiği için dere boruları yerinden oynatarak sökülmesine sebep olmuştu ve biz devlet olarak dışarıdan da araç takviyesi alarak bu yerinden oynayan borunun tamiratını yaparak yerine koymayı başardık. Tabi ki bunu gerçekleştirirken zorluklar yaşadık, ama bu bize tecrübe oldu ve bu tamirat için yurtdışından yardım almadık. Su ile ilgili yaşanacak en kötü teknik arıza da bu yani boruların yerinden çıkmasıdır, bunu başardık ve şimdi böyle bir arıza çıksa 5-6 saatin içinde en kötü bir günde onarım gerçekleşir. Dolayısıyla ana hatların işletmesi çok büyük bir sorun değildir. Bunun yanında birde içme suyu arıtım tesisinde eksiğimiz var, çünkü şimdiye kadar böyle bir tesis işletmediğimizi söyleyerek, bu eksiğinde giderilmesi de bu işte çalışmış bir uzmana bakar" diye konuştu.

"Yönetemezsek memleketten kaçarız"

Türkiye'den gelecek olan suyun yönetiminin belediyelere verilmesi gerektiğini vurgulayan Sıdal, "Belediyeler suyu önce bir sene çalıştırsın, yaptıkları münferitlerin doğru olduğu ortaya çıksın ondan sonra bu suyu belediyeler çalıştıramazsa ne isterlerse yapsınlar. Eğer suyu çalıştıramazsak memleketten kaçarız" şeklinde konuştu.

"Proje 1 ay zarfında tamamlanır"

Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Benli'nin geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, en ucuz ve en kaliteli hizmeti vererek suyu nasıl yönetebiliriz projesi ile ilgili de projede yer alan Sıdal, projenin son aşamasına gelindiğini ve 1 ya da 1 buçuk ay zarfında projenin tamamlanacağını söyledi. Projede, belediyeler birliği başkanı, birlik sekreteri, hukuk danışmanı, ekonomi danışmanı, içme suları uzmanı ve kanalizasyon uzmanı artı projeye istediğimiz kadar yardımcı eleman katarak yardım alabiliriz. Hükümete sunulacak olan projeye ise tepki tamam olacak, ardından da ama diyip Türkiye özelleştirmemizi ister, özelleştirelim diyecek" dedi.

"Bütün ülkeler özelleştirmeden vazgeçti"

Kıbrıs Postası'na önemli açıklamalarda bulunan Sıdal, sözlerine şu şekilde devam etti; "Bugün dünyada gelişmiş ülkeler hariç suyu özelleştiren bütün ülkeler sırf ve kapitalist anlamdaki özelleştirmeden vazgeçti, çünkü kolera görülmeyen yerlerde kolera görülmeye başlandı. Bunun yanında dünya bankasının özelleştirme baskıları da özelleştirilmeye etkendi. Özelleştirmenin çok savunucusu var ama kolera gerçeği de küçümsenmemeli."

"Suyun fiyatı petrol fiyatı gibi artacak"

Sıdal, sözlerine şu şekilde son verdi; "Özelleştirmenin anlamı şudur parası olan suyu alsın eksin biçsin, parası olmayan baksın. Bunun ardından da fazla parası olan suyu alacak, kısacası petrol fiyatı gibi suyun fiyatı artacak ve bu defa da Allah'ın suyunu, özellikle Müslüman bir ülkenin suyu parayla satılacak. Su sadece parası olanın değil, herkesin olmalıdır, hatta ve hatta bütün canlıların suyu olmalıdır. Su, toprak ve havan doğal kaynaktır, bunları hem korumak, hem de tüm varlıkların en iyi şekilde faydalanmasını sağlayacaksınız. Bu varlıklar hiçbir zaman parayla satılamaz. Tabi öyle bir noktaya geldik ki temiz hava almakta parayla oldu. Önce kirlet sonrada millete temiz hava elde etmek için fitre sat."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.