Çavuşoğlu: "Avrupa'da yabancı düşmanlığını destekleyen partiler var"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa'da yabancı düşmanlığının ve bunu destekleyen siyasi partilerin olduğunu belirterek, "Bu partilere olan destek giderek artıyor. Bu partilere artan desteği gören merkez partilerde bile zemin kayması var ki en tehlikelisi bu. Ama böylesi bir dönemde çok güçlü bir şekilde ayakta durmamız lazım" dedi.

Almanya'nın başkenti Berlin'de ITB Fuarı'nı ziyaret ettikten sonra Frankfurt'a geçen Bakan Çavuşoğlu, Intercontinental Otel'de "Türk Sivil Toplum Kuruluşlarıyla Buluşma" toplantısına katıldı.

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosu Ufuk Ekici, Türkiye'nin Mainz Başkonsolosu Arif Eser Torun, AK Parti Konya Milletvekili Harun Tüfekçi ve Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kudret Bülbül'ün de hazır bulunduğu toplantıda konuşan Çavuşoğlu, Türkiye'nin önem verdiği ülkelerle yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi mekanizması kurduklarını ve böylece ikili ilişkilerin daha da üst seviyeye yükseltildiğini söyledi.

Portekiz ile bu mekanizmanın ilk toplantısını yaptıklarını ve son derece verimli geçtiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Bugüne kadar 19 ülkeyle bu mekanizmayı oluşturduk ve en son sayın Cumhurbaşkanımız'la Suudi Arabistan'a gittik ve Kralı tebrik ettik. Çok güzel bir ziyaret oldu. Suudi Arabistan'la da ilişkilerimizi yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi düzeyine çıkarma kararı verdik. Cumhurbaşkanımızın ve Kralın verdiği talimatlarla çalışmaya başladık. Gürcistan'la da bu mekanizmayı başlatacağız. Böylelikle 21 ülkeye çıkmış olacağız. Bu aslında ortak bakanlar kurulu toplantısı mekanizmasıdır" şeklinde konuştu.

Yunanistan ve diğer ülkelerle de aynı mekanizmayı çok güzel bir şekilde işlettiklerine ve çok önemli belgeler imzaladıklarına işaret eden Çavuşoğlu, "Bugüne kadar bu ülkelerle yaptığımız, imzaladığımız belge sayısı yüzleri geçti. Bugüne kadar 300'den fazla belge imzaladık. Ve bunların takibini yapıyoruz. Bu bizim dış politikamızın önemli mekanizmalarından biri haline geldi ve son derece iyi işliyor" dedi.

Çavuşoğlu, dış politikanın diğer temel unsurunun komşularla iyi ilişkiler kurulması olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Vizelerin kaldırılması lazım. Bugüne kadar 70'den fazla ülkeyle vizeleri kaldırdık. Ama şimdi yeni uygulamalarımızla özellikle 'e-vize' uygulamasıyla da yüzden fazla ülkenin, sanırım 104 veya 105 ülkenin vatandaşları 'e-vize' alarak ülkemize gelebiliyorlar. Bu şekilde vatandaşların seyahatinin önündeki engelleri kaldırıyoruz. Tabi ki kendi vatandaşlarımızın da kolay seyahat edebilmesi için vizeyi kaldırmayan ülkelere yönelik çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Schengen ülkelerine inşallah yaklaşık 3 sene içinde vatandaşlarımız vizesiz bir şekilde seyahat edebilecek. AB ile bunun sürecini başlattık. Anlaşmayı imzaladık. Anlaşmalar meclislerimiz tarafından onaylandı, Avrupa Parlamentosu ve TBMM tarafından. Yürürlüğe girdi ve çalışmalar devam ediyor ve bu süreci kısaltmak için yoğun çalışmalarımızı devam ettiriyoruz."

Türkiye'de üretilen ürünlerin dünya pazarlarına girebilmesi için çeşitli ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları yapıldığına işaret eden Çavuşoğlu, "Bunun çok faydasını gördük. Bu mekanizmaların ve serbest ticaret anlaşmalarının faydasını çok gördük. Hemen komşu ülkelerle olan ihracatımız 13 milyar dolardan 94 milyar dolara çıktı. Toplam ihracatımız içindeki payı da yüzde 15'ten yüzde 23'e çıktı. Diğer bölgelerde de bu artışları görüyoruz. Afrika'ya bir açılım yaptık. Ticaretimiz, ihracatımız 3 milyar dolardan 24 milyar dolara çıktı. Bu rakam daha da artıyor. Latin Amerika'ya ihracatımızın da 7-8 kat arttığını görüyoruz" dedi

"AB'nin ve değerlerinin önemini çok iyi biliyoruz"

Uluslararası örgütlerde de aktif olmak istediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, AB üyeliği için ne kadar çok çaba sarf edildiğinin bilindiğini aktardı.

"Zorlansak da bu yoldan vazgeçmedik. AB'nin ve değerlerinin önemini çok iyi biliyoruz. Siyasi zorluklar var" diyen Çavuşoğlu, şunları aktardı:

"Ama teknik konularda bir sıkıntımız yok. Her teknik konuyu Avrupa ve AB ile müzakere edebiliriz ve üzerimize düşen görevi de rahatlıkla, hiç gocunmadan yapabiliriz. Bugün hangi fasıl olursa olsun, üzerinde birçok siyasi engeller var biliyorsunuz, ya da siyasi engeller olan fasıllar var. Hepsini rahatlıkla aşabiliriz. Yeter ki önümüzdeki siyasi engeller kaldırılsın."

e-Kolonsolosluk dahil bir çok uygulamayla yurt dışında yaşayan vatandaşlara hizmetin en iyisini vermeye çalıştıklarını anlatan Çavuşoğlu, bu anlamda vatandaşlardan gelen talepleri de dikkate alacaklarını ve "Memleketim Portalı" isimli yeni bir uygulamaya ilişkin çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti.

"Türkiye'nin yönetiminde siz de söz sahibi olun"

Çavuşoğlu, Avrupa'da vatandaşların oy kullanmasının çok önemli bir hak olduğunu ancak oy kullanma konusunda atılan adımların yeterli olmadığını belirtti. Vatandaşların daha elverişli şartlarda ve daha fazla seçim merkezlerinde oy kullanmak istediğine dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde özellikle randevu sisteminden dolayı istediğimiz katılımı göremedik, ancak 7 Haziran'daki seçimlerde sizden ciddi bir katılım bekliyoruz ki yıllardır sizlerin arzusuydu ve biz de bu arzunuzu gerçekleştirdik. Türkiye'deki seçimlerde oy verin ki Türkiye'nin yönetiminde sizde söz sahibi olun. Biz biliyoruz ki yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, Türkiye ile ilgili gelişmeleri çok yakından takip ediyor. Ama şimdi söz sahibisiniz hangi partiye oy verecekseniz verin ama mutlaka oy kullanın ve insanları teşvik edin oy kullanmaya."

Avrupa'dan milletvekili aday adaylarının da olduğunu ve bunların sayısının giderek artacağını hatırlatan Çavuşoğlu, "Sizleri doğrudan temsil eden arkadaşlarımız da TBMM'de olacak. Çünkü sizler, Türkiye ile bağınızı koparmıyorsunuz ve Türkiye'de de temsil etmek istiyorsunuz. Esasen bizim sizden beklentimiz bu. Bir taraftan Türkiye ile bağınızı koparmayacaksınız ama diğer yandan da yaşadığınız ülkelere iyi entegre olacaksınız. Bu birbiriyle çelişmiyor. Tam tersi birbirini tamamlıyor" şeklinde konuştu.

Avrupa'daki ırkçı hareketler

Çavuşoğlu, son zamanlarda Avrupa'da ırkçı hareketlerin yoğunlaştığına ve merkez partilerde taban kayması olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Avrupa halklarının, Avrupa'daki göçmenlerin, Müslümanlar'ın veya başka farklı dinden, farklı etnik gruptan olanların karşılaştıkları zorlukları görüyoruz. Artan ırkçılık var, yabancı düşmanlığı var, göçmen karşıtlığı, İslam karşıtlığı var, antisemitizm var ve bunu destekleyen partiler var. Bu partilere olan destek giderek artıyor. Bu partilere artan desteği gören merkez partilerde bile zemin kayması var ki en tehlikelisi bu. Ama böylesi bir dönemde çok güçlü bir şekilde ayakta durmamız lazım. PEGIDA gibi İslam karşıtı, Türk karşıtı toplantılara karşı sizlerin de sesinizi hiç korkmadan yükseltmeniz lazım. Çünkü sizler, bu ülkenin de bir unsurusunuz ve ana unsurusunuz. Burada sığıntı değilsiniz. Bu ülkeye geldiğiniz günlerden bu yana bu ülkenin kalkınmasına ve restore edilmesine herkesten daha fazla katkı sağladınız. Bu yüzden bu ülkenin ana unsuru olarak sizler de önünüze çıkan engeller karşısında güçlü bir şekilde sesisiniz yükseltmelisiniz."

Avusturya'da çıkarılan İslam Yasası

Avrupa'daki ırkçı akımlara karşı tedbir alınamaması durumunda Avrupa'yı bekleyen iki tehlikenin bulunduğuna dikkati çeken Bakan Çavuşoğlu, "Avrupa haklarını bekleyen çok büyük tehlikeler var ve Avrupa haklarını tehdit eden iki unsur var. Birincisi yabancı savaşçılar dahil terör, ikincisi artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve her türlü fobialar. İkisi de birbirinden tehlikeli, ikisi de birbirinden besleniyor ve ikisi de birbirini tetikliyor. İkisiyle de mücadele çok güçlü olmalıyız, demokratik haklarınızı ararken de çekingen davranmanıza gerek yok" dedi.

Kısa süre önce Avusturya'da kabul edilen İslam yasasına değinen Çavuşoğlu, yasanın bugünün gerçekleriyle uyuşmadığını dile getirdi. Çavuşoğlu, din adamlarının Türkiye ile işbirliği içerisinde ortaklaşa eğitilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

"Her türlü malzeme yardımı yapıyoruz"

Mevlüt Çavuşoğlu, Irak'ta Musul ve bazı bölgelere yönelik operasyonların başlatıldığını anımsatarak, "Irak merkezi hükümetinin bu çabalarını destekliyoruz, her türlü malzeme yardımı yapıyoruz. Lojistik destek veriyoruz ve istihbarat paylaşımı da yapıyoruz" dedi.

Frankfurt'ta Intercontinental Otel'de "Türk Sivil Toplum Kuruluşlarıyla Buluşma" toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin IŞİD ile nasıl mücadele edilebileceği konusunda tutumunun net olduğunu belirtti.

Konuyla ilgili tüm toplantılara iştirak edildiğini söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin şu ana kadar gerek dar gerekse geniş kapsamlı, 60'a yakın ülkenin katıldığı toplantılarda görüşlerini açıkça paylaştığını ifade etti. Çavuşoğlu, "Nasıl bir çalışmayla Irak ve Suriye'ye barış ve istikrar getirilebilir? Nasıl bir stratejiyle DAEŞ'le mücadele edilebilir? Bu konuda düşüncelerimiz son derece nettir" değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Irak'ta göreve gelen yeni yönetimi desteklediğini vurgulayarak, Irak hükümetinin IŞİD ile mücadele edilebilmesi için ordu ve ulusal muhafızları yeniden yapılandırdığını kaydetti. Irak topraklarının yüzde 30'dan fazlasının IŞİD tarafından işgal edildiğini anımsatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Musul'a yönelik, diğer bölgelere yönelik bazı operasyonlar da başladı. Merkezi hükümetin bu çabalarını destekliyoruz. Her türlü malzeme yardımı yapıyoruz. Lojistik destek veriyoruz ve istihbarat paylaşımı da yapıyoruz. Ordu yapılanması gerçekleştikçe de bunlara eğitim vermeye devam edeceğiz."

Peşmergeye destek sürüyor

Çavuşoğlu aynı şekilde Peşmerge'ye de gerekli desteğin verildiğini belirterek, bugüne kadar bin 500'den fazla Peşmerge'nin eğitildiğini ve donatıldığını söyledi. İlerleyen süreçte sadece Irak'ta değil, Suriye'de de IŞİD ile mücadelede etkili olunması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, "ABD ile eğit-donat programı konusunda mutabakat sağladık ve çalışmalar bu ay başlayacak. Diğer çabalara da destek veriyoruz" dedi.

Çavuşoğlu, terörle kapsamlı ve etkili mücadele yapılması gerektiğinin altını çizerek, aksi takdirde başarının elde edilemeyeceğini söyledi. Özellikle Irak'ta IŞİD'le mücadelede Sunni grupların, daha önce dışlanmış grupların desteğinin de alınması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Kesinlikle Irak'ta yeni bir Sunni-Şii çatışması olmamalı. Bu konuda da özellikle Irak yönetiminin çok dikkatli olması gerekiyor. DEAŞ'ın bu kadar güçlenmesinin sebebi de aslında ülkedeki bu ayrımcılık, mezhep çatışmaları ve ülke halkının büyük bir bölümünün dışlanması ve yer altına itilmesiydi. Tekrar bu çatışmalara müsaade etmemek gerekiyor. DAEŞ'la mücadelede Sünnilerin ve Şiilerin, Türkmenlerin, Kürtler ve Araplar, tüm etnik grupların hep birlikle mücadele etmesi gerekiyor."

Türkiye'nin Türkmenlere yönelik desteğinin sürdüğünü ifade eden Çavuşoğlu, "Onlar da böylesine zor şartlarda hem güçlü dursunlar, hem haklarını arayabilsinler" dedi.

Son moda bu

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bazıları 'DEAŞ ile mücadele eden terör örgütlerini örgüt listesinden çıkaralım' diyor. Son moda bu. Böyle bir şey olabilir mi? 'Benim teröristim iyi, seninki kötü' ayrımı yapılabilir mi? Hepsi teröristtir, hepsi canidir ve hepsiyle birlikte mücadele etmek lazım" dedi.

Stuttgart'taki tarihi Yeni Saray'da, Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, AK Parti Konya Milletvekili Harun Tüfekçi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kudret Bülbül, Stuttgart Başkonsolosu Ahmet Akıntı ve Karlsruhe Başkonsolosu Serhat Aksen'in de katıldığı toplantıda konuşan Çavuşoğlu, büyüyen Türkiye'nin içeride ve dışarıda yansımaları olduğunu belirtti.

Ülkeyi her yerde daha görünür kılmak için eldeki tüm mekanizmaları işlettiklerini söyleyen Çavuşoğlu, sürekli değişik ülkelerle serbest ticaret anlaşması yaptıklarını, bunun ihracata çok iyi şekilde yansıdığını anlattı. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği mekanizmaları ile ikili ilişkilerin seviyesini yükselttiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, bu çerçevede ülkelerle çok önemli alanlarda anlaşmalar imzaladıklarını ve bu mekanizmayı çok etkili bir şekilde kullandıklarını ifade etti.

Türk vatandaşlarının önüne çıkan vize sorununu çözmek için yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Bakan Çavuşoğlu, 3 sene içinde Türk vatandaşlarının serbestçe seyahat edebileceğini dile getirdi.

Bugüne kadar dünyada hep yardım alan Türkiye'nin artık dünyanın her yerine yardımlar yaptığını söyleyen Mevlüt Çavuşoğlu, ülkelere yardım ederken bir şey dayatmadıklarına, o ülkenin ihtiyacı neyse o noktada destek olduklarına işaret etti.

Son 150 günde 150 dışişleri bakanıyla görüştüğünü anlatan Çavuşoğlu, diplomasinin bu şekilde yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Mevlüt Çavuşoğlu, "Bu yoğun tempomuz içinde hiçbir zaman ihmal etmediğimiz de sizlersiniz. Yurt dışında yaşayan 6 milyon vatandaşımızdan sorumluyuz biz" diye konuştu.

İstediğinizi seçecek, istediğinizi muhalefet yapacaksınız

Çavuşoğlu 7 Haziran'da yapılacak genel seçimlere de değinerek, ""Bazı sıkıntılar olabilir ama mutlaka oyunuzu kullanın. Siz artık oy vererek Türkiye'nin gelişiminde söz sahibisiniz. Tüm gelişmeleri izliyor, kaygılanıyor, seviniyorsunuz. İstediğinizi seçecek, istediğinizi de muhalefet yapacaksınız" ifadelerini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, bugün Avrupa'da artık terörizm ve radikalleşmenin tehdit haline geldiğini ve bu iki ögenin birbirini tetiklediğini dile getirdi. Çavuşoğlu, "Karşılaştığınız bu sıkıntılara karşı dik durmayı bileceksiniz" diye konuştu. Batı Trakya'daki Türklerin de bugün Türk ismini kullanamadığını belirten Çavuşoğlu, uluslararası platformlarda hakların aranması, eleştirilerin yapılması gerektiğini kaydetti.

Merkez partilerin özellikle her zamankinden fazla şekilde ırkçı partilere karşı durmaları gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, birinci ve ikinci dünya savaşlarının da hoşgörüsüzlük, ırkçılık, başkalarına tahammül edememeyle başladığını anlattı.

Bazı ülkelerin yabancı savaşçılar konusunda Türkiye'ye ithamlarda bulunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, sonra bu ülkelerin "Türkiye üzerine düşeni yapıyor" demeye başladığını anlattı. Türkiye'nin Suriye ve Irak ile bin 300 kilometre sınırı olduğunun altını çizen Bakan Çavuşoğlu, havaalanlarına turist olarak gelen insanların DEAŞ'a katılmak için gelip gelmediğini bilmelerinin mümkün olamayacağını kaydetti.

Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Avusturyalı bakan yardımcısı dostum geçen gün diyor ki; 'Biz biliyoruz DEAŞ'a katılacağını ama ülkede seyahat özgürlüğü var.' Bizim ülkede demokratik haklar yok mu kardeşim? Sen bildir oraya geleceğini, biz yine durduralım. Fakat katılacağını bile bile durduramayıp, bizi eleştirmeye kalkıyorsun. Bu bize haksızlıktır."

Yabancı savaşçıların engellenmesi konusunda Avrupa ülkeleri ve ABD ile son dönemde işbirliğinin daha iyi olduğunu ancak bu konuda çok kararlı olmak gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Bazıları 'DEAŞ ile mücadele eden terör örgütlerini örgüt listesinden çıkaralım' diyor. Son moda bu. Böyle bir şey olabilir mi? 'Benim teröristim iyi, seninki kötü' ayrımı yapılabilir mi? Hepsi teröristtir, hepsi canidir ve hepsiyle birlikte mücadele etmek lazım" görüşünü dile getirdi.

Ajanslar