İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

Terminal Yapı: "Zaman çok daraldı: Böyle giderse her yolu denerim"

Terminal Yapı: "Zaman çok daraldı: Böyle giderse her yolu denerim"

Ercan İhalesini kazanan T&T Havalimanı İşletmeciliği İnşaat Sanayi Ticaret Şirketi Ltd ortaklığı içerisinde havaalanı inşaatı yapma ve işletme liyakatı ve yeterliliğine sahip tek ortak olan Terminal Yapı Yönetim Kurulu Başkanı ile üyeleri olarak süreç ve yaşanan son olaylar ile ilgili açıklamalarda bulunmak üzere Kıbrıs Türk Ticaret Odası'nda bir basın açıklaması düzenliyor.

Yayın Tarihi: 30/03/15 13:53
okuma süresi: 11 dak.
Terminal Yapı: "Zaman çok daraldı: Böyle giderse her yolu denerim"
A- A A+
Kıbrıs Postası - CANLI

Terminal Yapı Ticaret Ltd, basın açıklamasına davet ettikleri açıklamada şunları kaydetti:

"Ercan İhale Şartnamesine ve liyakat/yeterlilik esaslarına aykırı hareket edilmeye çalışılması ve bazı çevrelerin bu yönde eğilim göstermesinden dolayı Ercan Havalimanı İnşaat sürecinin fiyasko ve yıkım ile sonuçlanmasından endişe ediyoruz. Süreci kaygı ile izlerken tüm yetkilileri hukuk'a, sağduyu ve ortak akıl'a davet ediyoruz."

Terminal Yapı Ticaret Ltd Yönetim Kurulu Başkanı Alp Delimollaoğlu, açıklamasında şunları kaydedildi:

"Yaşanmış olan sıkıntılar için buradayız. Ercan Havalimanı ihalesini kazanmış, T&T ortaklarından bu ihalede liyakatları elinde bulunduran firmanın yaşadığı sıkıntıları sizlerle paylaşacağız.

Ana işimiz havaalanları yapmaktır. Ulaştırma konusunda çok yatırımlar yaptık bu tarihe kadar... Gümrük Limanı'nı işlettik, doğalgaz dağıtımı yapan şirketimiz var. Tarım işleri ile uğraşıyoruz. Otopark yatırımlarımız var. Bunlar bizim yan olarak yaptığımız işlerimiz. Bizi bugüne getiren olay havaalanı işleridir. Ercan Havalimanı ihalesine de, ihale ilanını gördük ve yeterli kriterlerimiz olduğu için, geçmişte bitirdiğimiz işlerden dolayı, finansör bir ortak aradık kendimize. Birkaç seçeneğimiz vardı önümüzde. O seçeneklerden bir tanesi de, Taş Yapı'da karar kıldık. Bu arada bütün fizibiliteyi hazırladık.

Sözleşmeye göre bir şirket kurmamız gerekiyordu. Biz de T&T adlı bir firma kurduk. Ayaküstü kurduğumuz şirkette, yönetim şekli tadil edilmesi gereken bir metne sahiptir. Tüzüğü, sözleşmeye uygun değil. Ana sözleşmesi ihale sözleşmesine uygun değil. Alel usül işverenle sözleşmenin yapılabilmesi için kurulan bir şirket. Uyarılarımıza rağmen, şirket olması gereken hale getirilmedi. İhale şartnamesinde tarif edilen şirketle yönetilmiyor. Yeni yapılacak kısım için, ihale şartlarının ekinde bize verilmiş projeler ve iş yapılacak olan nitelendirildi. Biz bu işin, liyakat sahibi, deneyim sahibi ortağı olarak geçiyoruz. Sözleşmedeki adı, yapımcı ve/veya işletmeci ortak olarak geçiyoruz. Ancak geçen 2 yıllık süreçte biz yavaş yavaş ekarte edildik, T&T firması öne çıkarılması gerekirken, TaşYapı Firması ön plana çıkmış, biz ikinci plana atılmışız. Gelirlerinden devlete pay vermek üzere bir şirkettir ve her zaman denetlenmesi gerekir. Verdiği hüviyeti bir türlü alamıyoruz. Bu imza yetkisini alamadık. En sonunda da, Taş Yapı iyice zıvanadan çıktı, acayip beyanatlar veriyor, Ulaştırma Bakanlığı'na müracaat etti inşaatı ben yapayım diye! Havaalanı çok hassas bir iştir. Çok bilgi isteyen, çok fazla kuruma ve sertifikasyona bağlıdır. Taş Yapı'nın isteği üzerine de bizim için cin şişeden çıktı. Biz olmadan o havaalanı yapılamaz. Bu işin yeterlilik sahibi biziz, bunu istemiyoruz. Zaten iki yıldan beri hiçbir şey yapılmadı.

Bu şirket, bilmeyen ellerde yönetilemez. Kesinlikle doğru değildir. Havaalanı özel bir iştir. Çok hassastır. Bedelini insanla ödersiniz. Yüzlerce pist yaptık şimdiye kadar. Bir sürü havaalanı yaptık. Uluslararası sertifikasyonlardan geçmeyi öğrendik. Bir incelemeye girdikleri anda, ne güvenlik sertifikası alabilir ne de başka bir şey... Her anı hassastır. Geldiğimiz nokta, bilmeyen bir yönetimle, tek başına yöneten bir şirketle, iki yıl geçmiş havaalanı yapılamamış, inşaatı dahi yapılamamış, mecbur kılındığımız KDV ödememesi var, ödenmemek için bir sürü müracaatta bulunulmuş. İki yıl geçmesine rağmen inşaata bile başlayamadık. Bu hem bizim açımızdan gelir kayıpları, hem de ülke açısından gelir kaybı anlamına geliyor. İnsanlara huzur, mutluluk veren bir havalimanı yapmış olacaksınız. Sözleşme ekinde verilen proje yerine, başka proje yapmış oluyorsunuz. Diğer firmalar çıkıp der ki, projenin değişeceğini bilseydim ben de böyle proje atardım! Devletten edilen gelirin %47.8'ini devlete vereceğiz. Başka biri gelirdi, buna daha fazla bir rakam verebilirdi. Türkiye'de son derece deneyimli bir mimara yapılmış proje, burada kullanılmayan bir proje haline geldi. Bunu devlet tarafı kabul etmeyecek diye düşünüyoruz. Biz sözleşmede belirtilen imza yetkisini istiyoruz. Bu yetki verilmediği sürece çok büyük problemler olacaktır. Bilinmeyen ellerde, bilinmeyen kişiler tarafından bu havaalanının terkedilmesine kimse seyirci kalmasın.

Hiçbir deneyimi olmayan bir patron tarafından tek başına yönetilecek. Şartname'nin bunu açıkça yazmasına rağmen... İhale şartnamesi içinde, şirket kuruluş sözleşmesi var. Bunu ihaleye girerken herkes doldurup giriyor. Yapımcı firma olarak geçen firma biziz. Bunun ihaledeki şartlara uygun olarak, şirket tüzüğünün temsil yetkisinin değiştirilmesi ve bizim girmemizin mutlaka gerekliliğini sizlere bildirmek istiyoruz. Bunu önemli bir uyarı olarak alınız. Daha fazla yolcu gelmek istiyor ama havaalanı yeterli değil. Daha fazla yolcu gelemez şu an. Yolcu sayısı geçen sene 3 milyon 200'e ulaştı. Daha fazla artamaz ama. Şirketten biz bilgi dahi alamıyoruz.

Projeye dahi müdahale edemedik. İhalenin verilme sebebi olan biz ve ihaleye hiçbir etkimiz yok! Şartname gerekir, müteselsil sorumluyuz. Hisselerimizi de 25 yıl boyunca satamıyoruz. Sözleşmeye göre, devletin sigortası Terminal Yapı olmuş. Bize yapımcı işletmeci ortaksın demiş ve herşeyden sorumlusun demiş. Ama biz şirketin yönetiminde yokuz. Bu şirket dağıtıldığı takdirde ben tek başıma kalmak zorundayım. Bunu hem hukuk yoluyla, hem de bilgilendirmelerle, bakanlıklarımıza ilettim. İnşallah olumlu sonuçlar alırız. Bakanlıklardaki arkadaşlarımızın da bu işe hassas davranacağına inancımız sonsuz. İnşallah Ercan için yönetimde bilen kişilerin olduğu bir işbirliği oluşur. Bu işin huzurlu bir şekilde her tarafa fayda getirmesini sağlayabiliriz. Bu iş tamamen zaman ve para kazanmak, ülkenin vizyonunu büyütmek manasındadır. Hiçbir şekilde hamaset yapma derdimiz yok. Bilgimizi konuşturmak istiyoruz. Yıllardan beri elde ettiğimiz büyük deneyimler var elimizde.

Ulusal Birlik Partisi milletvekili Ersin Tatar basın toplantısında Başkan Delimollaoğlu'na soru sorarak "Bu proje başlama noktasına geldi mi?" diye sordu.

Mollaoğlu; "ne aşamaya geldiğini inanın bilmiyorum. O projelerin ama benim temel atma töreninde gördüğüm projelerle, ihale ekindeki proje ile alakası yok. Benim gördüğüm bu." dedi.

Bir gazetecinin "pişman mısınız? Neredeydiniz bugüne kadar?" sorusu üzerine Mollaoğlu, "biz bu ihaleye katılırken, yeterli deneyime sahibiz. O kadar çok ihalede ortak edindik ki, insanlar birbirini hiç aldatmadılar bugüne kadar. Medeni bir şekilde sonuca gidildi. Burada yerli ortak ile beraber karar verecektik. Taş Yapı Kaner'i getirdi. Biz kabul ettik ama ilk başta Taş Yapı'nın bu baskısı bizi irrite etti. Atılacak imzayı değiştirmedik bir türlü. Elde ettiğimiz işlerimizi hep bitirdik bugüne kadar. Umutlarımız kaybetmedik. Biz olmazsak bu ihale olmaz. 3'ncü ortak burada çok sevilen insanlar. Onlarla inanın hiç muhataplığım yok.

Bu işin seviyesini düşürmemek için, şirket içindeki sorunları dışarıya aksettirmemek lazım. Bugün patlamasının sebebi, 2 yıl geçip halen inşaat başlamamasıdır. Taş Yapı kendine göre anlaşmalar yapmaya başladı. Gelirin %47.8'ini devlete ödeyeceğiz. Sözleşmeye göre imza atma yetkisi yok! İşverenle olan sözleşmeye göre, biz bu işletmenin yapımcı ve işletmeci ortağıysak olabilir mi?

Şirketin hisse oranları şöyle:

Terminal %20

Taş Yapı %70

Kaner %10

Bir havaalanında yapılması gereken bir çok iş vardır. Müthiş mekanizmalar var içeride. Bunların hepsi Uluslar arası standartlara göre yapılmak zorundadır. Biz olmadığımız takdirde bu işin içinde, ben neden olmadan bu işin içinde durayım ki? Madem ki benim bulup getirdiğim finansman benim işimi alıp gitmeye çalışıyor. Benim bunu kabul etmem mümkün değil ki... Eğer devlet, şirketteki, sistemi, Yönetim Kurulu'nu ihaleye göre devlet eliyle düzeltilmesini istemezse sorun çıkar. Biz çekiliriz, dava açarız, tasfiyesini isteriz!

Su ve elektrik karı hariç, şu anda 50 milyon Euro kar elde edildi. Yolcu başına 15 Euro para alıyorsunuz, akaryakıt satandan aldığınız royalty, ramp hizmetleri, duty free gelirleri... Bu gelirler hep belli. Tarifeleri bakanlık tarafından verilmiş, fizibiliteye uymak zorundadır. Biz hiç para almadık! Biz çekilirsek, ihale fes edilir! İhaleye girerken, yeterlilik aranmasaydı, bir çok insan girebilirdi ihaleye. Belki de Kaner girerdi. En büyük finansmanı yapan firma bu havaalanının. Devlet, rekabeti sınırlandırarak bilenler girsin demiş.

Böyle giderse her yolu denerim. Zaman çok daraldı. Ülkeye çok zarar veriliyor. Biz Havaalanı'na daha başlamadık. 2 yıl geçti üstünden...

Öncelikle T&T'deki ortakları suçlarım. Defalarca uyardık, yazışmalar yaptık, bunların hiçbiri sonuç vermedi. En son cin şişeden, müteahhitliğini de ben yapacağım deyince çıktı. Farklı bir projeyi görmemizden dolayı bekleyecek sabrımız kalmamıştı. Kendi projesinden haberi olmayan bir insan durumuna düştüm. Yaptığımız işler, geçmişimiz... Sabrımızın taştığı noktaya geldik. Keşke bu hale gelmeseydi ama bu devlet marifetiyle çok net çözülebilecek bir olaydır.

Devletler hiçbir zaman Bir şey kaybetmezler. Proje gayet verimli, sistematik bir şekilde işliyor. O sistematiğe göre kurgulanınca, firmayı iyi deneyimler, hassas bağlantılar ve yönetimlere sahip olunduğunu göstermeniz lazım. Çok az sayıda firma vardır. Onlarla iyi geçinmek zorundasınız. Devletin işi hiçbir zaman yarım kalmaz. Devlet en güçlüdür!"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.