Hastürer yazdı: "20 sene önce, 20 sene sonra"
Kıbrıs Gazetesi köşe yazarlarından Hasan Hastürer bugünkü köşe yazısında Pazartesi akşamı 4 adayın katıldığı TV programını yazdı.
Konuşmacılar ne söyleyeceklerinden çok, minik zaman dilimlerine ayak uydurmaya çalıştı.
Kendilerine rakip olan Derviş Eroğlu, programda yoktu. Kimse Eroğlu'na doğru dürüst eleştiri yapmadı.
Ancak birbirlerine yönelik yaklaşım ve eleştirilerle, orda olmayan Eroğlu'nun ekmeğine yağ ve bal sürdüler.
Program kaç kez tekrar ekrana taşınırsa, Eroğlu ve ona destek verenler, "Bir daha yayımlansın" diyecek." dedi.
Hastürer'in köşe yazısı şöyle:
Pazartesi akşamı farklı iki kanalda cumhurbaşkanlığı seçimi için kıyas imkânı verecek iki programın yayın örtüşmesi vardı.
BRT'nin ikinci kanalında 1995 Cumhurbaşkanı adaylarının Mete Tümerkan'ın moderatörlüğünde gerçekleşen programının 20 yıl aradan sonra ekrana taşınması vardı.
Rauf Denktaş, Derviş Eroğlu, Özker Özgür, Mustafa Akıncı, Alpay Durduran, Ayhan Kaymak ve Sami Güdenoğlu
Yedi aday vardı o seçimde Yedisi de programda yer alıyordu.
***
Aynı saatlerde Kanal T'de de, 19 Nisan 2015'te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin yedi adayından dördünün katıldığı program canlı olarak yayımlanıyordu.
Derviş Eroğlu, Sibel Siber, Mustafa Akıncı, Kudret Özersay, Mustafa Onurer, Mustafa Ulaş ve Arif Salih Kırdağ aday
Programa katılanlar ise Sibel Siber, Mustafa Akıncı, Kudret Özersay ve Mustafa Onurer
Bildiğim kadarıyla Derviş Eroğlu programa katılmak istemedi. Arif Salih Kırdağ'a önce davet yapıldı sonra davet iptal edildi.
Mustafa Ulaş'a davet yapılmadığını biliyorum.
***
1995 Cumhurbaşkanlığı seçiminde yarış Denktaş ile Eroğlu arasında olmuştu. Denktaş ve Eroğlu, ikinci tura kalmış, ikinci turda sol oyların fazlasını alan Denktaş seçimin kazananı olmuştu.
Ancak ilk kez ilk turda seçmenin yüzde kırkının oyunu alabilmişti.
Böylece bir anlamda liderlik statüsü ciddi erozyona uğramıştı. Karizmatik lider olarak bilinen Rauf Denktaş, ilk turda örneğin on kişiden altısının onayını alamamıştı.
Aslında o seçim Rauf Denktaş'la Derviş Eroğlu'nun yollarının ciddi anlamda ayrıldığı seçimdir.
Rauf Denktaş, daha sonraki yakınlaşmalara rağmen Eroğlu'nu hiç affetmemişti.
Pazartesi akşamı ekrana gelen programda Eroğlu ve Denktaş, yan yana oturuyorlardı.
Yan yana oturmalarına rağmen aralarında sanki de Çin Seddi vardı.
***
1995 programında o zamanın adaylarını dinledim İddialı adayların tümünün de programa ciddi katkısı olduğu çok açık bir şekilde görülüyordu.
Özker Özgür, 1977-1979 doruk anlaşmasına vurgu yapıp iki bölgeli, iki toplumlu federal çözümü tarif ettikten sonra Türkiye'nin garantörlüğünün devamından yana olduklarını söylüyordu.
Musfafa Akıncı, DP CTP koalisyon sürecinde Özker Özgür'ün Denktaş'ın yanında edilgen duruşunu eleştiriyordu.
Alpay Durduran, tümüne muhalefet yapıyordu.
Eroğlu'nun söyledikleri Rauf Denktaş'tan çok farklı değildi aslında. Ancak Eroğlu, cumhurbaşkanlığında değişimin adayıydı bir anlamda.
Rauf Denktaş, şimdi hayatta değil. Önceki akşam konuşmalarını dinledim. Kendine tanınan sürede hem öteki konuşmacılara yanıt veriyor hem de kendi görüşlerini sıralıyordu
***
Kanal T'deki program verimli oldu mu?
Birilerini eleştirerek yargı ortaya koymak istemem ama VERİMLİ OLMADI
Konuşmacılar ne söyleyeceklerinden çok, minik zaman dilimlerine ayak uydurmaya çalıştı.
Kendilerine rakip olan Derviş Eroğlu, programda yoktu. Kimse Eroğlu'na doğru dürüst eleştiri yapmadı. Ancak birbirlerine yönelik yaklaşım ve eleştirilerle, orda olmayan Eroğlu'nun ekmeğine yağ ve bal sürdüler. Program kaç kez tekrar ekrana taşınırsa, Eroğlu ve ona destek verenler, "Bir daha yayımlansın" diyecek.
***
Sosyalist Parti adayı Mustafa Onurer, programın sonunda o program bakımından amacına herhalde en fazla ulaşan aday oldu.
Neden?
Onurer, kendi görüşlerini ortaya koymaktan çok, öteki katılımcılara sorular sordu. Özellikle Mustafa Akıncı'nın, kendine destek veren sol, toplumsal muhalefet açısından sorgulanacak yaklaşımlarını sorularla dürttü Hatta Akıncı'nın gerilmesine neden oldu
Halbuki Mustafa Akıncı'nın özgüvenini de yansıtan babacan duruşu en büyük avantajı. Onurer, Akıncı'yı bir anlamda dürterek zamanını pozitif kullanmasını sabote etti.
Program akışında izleyenlerin bilgilenmesine neden olacak yanı bir biçimde eksik kaldı.
***
Kudret Özersay, kurnaz bir duruş sergiledi. "Söylemek gibi olmasın" gibi bir davranışla hem söyledi hem göndermeler yaptı.
Bunu yaparak avantaj elde etti mi? Bence etmedi.
***
Sibel Siber'in polemikle politika yapamayacağı pazartesi akşamki programda kesin olarak belli oldu. CTPBG adayı Sibel Siber, soğukkanlı, sataşmadan ve kendine sataşma olmadan kendini anlatmayı sever. Bugüne kadar neredeyse kimseyle kişisel dalaşma içine girmeden siyaset yaptı.
Pazartesi akşamı, eleştirilere, göndermelere hedef olunca, geleneksel duruşunu korumak istese de vücut dili rahatsızlığını belli etti.
***
Derviş Eroğlu'nun bütün adaylarla neden programlara katılmadığı sorgulanır
Pazartesi akşamı Eroğlu, programa katılmadı.
Dün sabah, - Kudret Özersay'ı desteklediğini bildiğim-, günün ilk telefonundaki sesin sahibi hiçbir konuya girmeden direk şu soruyu sordu: "Eroğlu, Kanal T'deki programa katılmayarak kazançlı mı çıktı yoksa kaybetti mi?"
Yanıtım ikilemsiz, "Eroğlu, programa katılmayarak kazançlı çıktı."
Elbette nedenini de sordu
Söylediğimin özü şu oldu: "İzleyen o programla bilgilenme fırsatı bulamadı. Düzeyi sorgulanan sataşma ve o sataşmalara verilmeye çalışılan karşılıklar programın öne çıkan yüzüydü. Eroğlu, bir anlamda, "Benim orada ne işim vardı" yaklaşımında haklı bile çıktı."
Hele sabah KIBRIS TV'de bizim Serhat'ın programına canlı yayında konuk olunca, olası eleştirilerin önünü büyük ölçüde kesti.
Bütün bu yazdıklarımdan sonra, yazıma noktayı koymadan bir vurgu yapayım Kamuoyunda iddiası ve etkinliği öne çıkan adayların, birlikte, verimliliği düzenlenmiş canlı yayında buluşmasında yarar görürüm
Diğer İÇ HABERLER
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.