İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Erdoğan: "Kıbrıs'ta AB'nin garantörlüğünü kabul etmek mümkün değil"

Erdoğan: "Kıbrıs'ta AB'nin garantörlüğünü kabul etmek mümkün değil"

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda Akıncı ile Anastasiadis arasındaki olay bir peşrev olabilir. Temenni ederiz ki bu çözüme giden bir yol olur. Bu görüşmelerde olumlu bir netice çıkarsa artık Kıbrıs bir sorun olmaktan çıkmış olur. Ama şunu açık, net söylemek zorundayım, biz hiçbir zaman garantör ülke olmadan doğan haklarımızı bırakamayız'' dedi.

Yayın Tarihi: 27/05/15 11:07
okuma süresi: 5 dak.
Erdoğan: "Kıbrıs'ta AB'nin garantörlüğünü kabul etmek mümkün değil"
A- A A+

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV televizyonundaki canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

''Özellikle Suriye konusunda Amerika Dışişleri Bakanı 'eğit-donat konusunda mutabakat başladı' dedi. Amerika'nın politikasında, sizin istediğiniz yere gelme konusunda bir değişiklik görüyor musunuz?'' sorusuna karşılık Erdoğan, şu anda Amerika'da Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında orada bir sıkıntı olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Bakıyorsunuz ki bir bölümünün düşünceleri bizimle tam dört dörtlük uyuşuyor. Şu anda biz Obama yönetimiyle ancak eğit-donatta uyuşabildik. Uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge olayında anlaşamadık. Halbuki bunların olması lazım'' dedi.

Bu konuda Suudi Arabistan ile mutabık kalındığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

''Körfez ülkelerinden Katar, onlarla mutabıkız. Bu tür bir adımın atılması noktası çok çok önem arz ediyor. Rusya'nın buradaki yaklaşımı farklı. Bakıyorsunuz öbür tarafta, İran'ın yaklaşımı farklı. Fakat öyle veya böyle Rusya'nın buraya sınırı yok. İran'ın buraya sınırı yok. Ama burada bizim sınırımız var. Bizim bugün sadece 950 kilometre civarında Suriye sınırımız var. Öbür tarafa gidiyorsunuz yaklaşık 300-350 kilometre Irak sınırımız var. Bütün bunlar bu kadar açık, net ortadayken, Türkiye tabii ki kendi göbeğini kendisi kesecek. Ama oralarda da biz NATO'da beraberiz. Beraber olmamız hasebiyle de Amerika'nın bizimle müşterek hareket etmesi, o da NATO'dan gelen bir görevdir. Bunun adımını da eğer zaten iş o safhalara gelirse beraber atılacak adımın gereği neyse o da atılacaktır diye düşünüyorum.''

''TEMENNİ EDERİZ Kİ BU ÇÖZÜME GİDEN BİR YOL OLUR''

''Daha önce bu konu gündeme gelmişti, Kıbrıs. Ama iki liderin buluşması, iki tarafa geçmeleri. Sanki müzakereler öncesinde bir ılımlı hava esiyor. Bu kez müzakereler ilerleyebilir mi?'' şeklindeki soruya Erdoğan, şu yanıtı verdi:

''Mustafa Bey'in Türkiye ziyaretinde bunları kısmen konuştuk. Malum, 11 Şubat olayı vardı bizim, 12 maddelik bir olay. 12 maddeye, o zaman Anastasiadis olumlu bakmış, 'Evet' demişlerdi. Fakat sonra bundan geri adım attılar. Bu çok önemliydi. Çünkü konuyla ilgili olarak o zaman BM Genel Sekreterinin de o sürece bakışı olumluydu bugün de o çerçeveye olumlu bakıyorlar. Şu anda belki Sayın Akıncı ile Anastasiadis arasındaki olay bir peşrev olabilir. Temenni ederiz ki bu çözüme giden bir yol olur. Bunları hep konuştuk. Bu görüşmelerde olumlu bir netice çıkarsa artık Kıbrıs bir sorun olmaktan çıkmış olur. Bu da tabi gerek Kuzey Kıbrıs'ı, gerek Güney Kıbrıs'ı böyle bir şeyde, iki kurucu devlet esaslı bir yapıyla burada böyle bir adım atılmış olur ki, hayırlı olur. Bu bizim temennimizdir. Ama şunu açık, net söylemek zorundayım, biz hiçbir zaman garantör ülke olmadan doğan haklarımızı bırakamayız.''

KIBRIS'TA AB'NİN GARANTÖRLÜĞÜNÜ KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs sorununa ilişkin, "Garantör devletleri bir yere bırakıp, AB'yi garantör konumuna koyma havası esiyor gibi" ifadesi üzerine, şunları söyledi:

"O adil bir yaklaşım değil. Bunu kabul etmek kesinlikle mümkün değil. Çünkü AB, bir defa kendi üzerine düşen görevi yerine getirmedi ki. Onun biz adaletine nasıl güveneceğiz? Kaldı ki zaten böyle bir hakkı yok. Burada üç ülkenin garantör ülke olma hakkı var, hakkı zaten, İngiltere, Yunanistan, Türkiye. AB'nin böyle bir hakkı yok. AB, Kuzey Kıbrıs'ın bir defa mali noktadaki bazı haklarını kendisine vermiş değil. Mesela biz, İsviçre'de yaptığımız o toplantılarda bile, o zaman AB adına Verheugen katılmıştı o toplantılara, o toplantılardan sonra çıkan neticeye bile AB gerekli desteği veremedi. Güney Kıbrıs'ı AB'ye alırken, 'Burada ne yapacaksınız' dediğimizde, 'Gereken neyse bunu yapacağız' diyerek, gerekeni yaptılar, Annan Planı'na 'Hayır' dediği halde Güney Kıbrıs'ı aldılar, ama Kuzey Kıbrıs'ı almadılar. Bu gerçekleri biz unutamayız ki. Onun için burada bir defa her şeyi sağlama bağlamak durumundayız ki, Kuzey Kıbrıs'taki kardeşlerimizi, soydaşlarımızı kalkıp da onlara yedirmemeliyiz."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.