İÇ HABERLER
okuma süresi: 12 dak.

Nami: "Binalar, yıllarca sürülmüş tarlalar var"

Nami: "Binalar, yıllarca sürülmüş tarlalar var"

Güney Kıbrıs'ın bir jest olarak sunduğu Kuzey'deki mayın koordinatlarına ilişkin Cumhurbaşkanı ya da Sözcüsünden beklenen ses müzakereciden geldi…

Yayın Tarihi: 28/05/15 07:48
okuma süresi: 12 dak.
Nami: "Binalar, yıllarca sürülmüş tarlalar var"
A- A A+

Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami, askerin kendilerine bu konuda brifing verdiğini, haritalardaki pek çok yerde mayın olmasının mümkün olmadığını ifade etti ve "hatta bazı noktalarda bugün binalar, yılardır sürülmüş tarlalar var" dedi.

Nami, metal mayınların 40 yıllık ömrü olmadığını, plastik olanlarının daha uzun ömürlü olabildiğini, ant-i personel tipi yüzeydeki mayınların bugüne kadar patlamamasının mümkün olmayacağını ancak üzerine yük bindiğinde patlayan ant-i tank tipi olanlarının ise derin toprakta olabileceğini, tüm bunlar hakkında gereken makamlarla çalışıldığını ve kısa sürede işlemlerin başlayacağını söyledi.

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Güney Kıbrıs'ın bir jest olarak sunduğu Kuzey'deki mayın koordinatlarına ilişkin Cumhurbaşkanı ya da Sözcüsünden beklenen ses müzakereciden geldi…

Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami, askerin kendilerine bu konuda brifing verdiğini, haritalardaki pek çok yerde mayın olmasının mümkün olmadığını ifade etti ve "hatta bazı noktalarda bugün binalar, yılardır sürülmüş tarlalar var" dedi.

Metal mayınların 40 yıllık ömrü olmadığını, plastik olanlarının daha uzun ömürlü olabildiğini, ant-i personel tipi yüzeydeki mayınların bugüne kadar patlamamasının mümkün olmayacağını ancak üzerine yük bindiğinde patlayan ant-i tank tipi olanlarının ise derin toprakta olabileceğini, tüm bunlar hakkında gereken makamlarla çalışıldığını ve kısa sürede işlemlerin başlayacağını söyledi.

Genç TV'de Er Meydanı Programında konuşan Özdil Nami yeni müzakere sürecine ilişkin şöyle dedi; "Geleceğe yönelik ümitliyiz… Geçmiş birikimler de kullanmak üzere bizim yanımızda… İki lider, herhangi birinin baskısı olmaksızın açık açık ortak bir vizyondan bahsediyorlar. Umarım başlayan bu pozitif atmosfer devam eder. Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı'nın da ifade ettiği gibi daha önemli önemli olan iyi sonuca ulaştırmak.

"Temkinli gidiyoruz, pembe tablo gereksiz…"

"Biz bu anlayışla temkinli gidiyoruz. Ümitlerin yeşermesi güzel bir şey ama çok pembe bir tablo da çizmek istemiyoruz. Her zaman temkinde fayda var. Aksi giderse büyük bir hayal kırıklığı yaşanmasını istemiyoruz.

Zorlu bir süreçtir… İlk kez müzakere masasında Annan Planı'na evet demiş iki lider var. Geçmişte Talat-Hristofyas döneminde Hristofyas Hayır diyen bir lider olarak oturmuştu… Ona rağmen çok önemli ilerlemeler sağlanmıştı… Sayın Anastasiadis Ananan Planına Evet demiş olmasına rağmen Sayın Eroğlu döneminde birçok zorlukları Türk tarafının önüne çıkarmıştı… Gerekçeleri vardı, yoktu, bu tartışmaları artık geride bıraktık. Bizi şu anda ilgilendiren bugünkü tavrıdır. O da olumlu gözüküyor…"

"İyi haberler de olacak gergin toplantı haberleri de…"

"Geçtiğimiz gün Lokmacı'dan Güney'e geçtiğimizde oradaki halkın liderlere gösterdiği olumlu tepki, pozitif enerji Rum tarafında da bir değişikliğin başladığını bize gösteriyor ki kamuoyu yoklamaları da Güney'de buna işaret eder nitelikte… Bunlar iyi gelişmeler ama zorlu konular henüz değinilmemiş bir şekilde önümüzde… İyi haberler de olacak toplantıların gergin geçtiğini duyacağınız da olacak. Buna herkesin psikolojik olarak hazırlanması lazım…"

"Biz de aslında şaşırıyoruz Rum tarafındaki olumlu havaya"

Başlayan müzakerelerle birlikte Güney cephesindeki sempatik değişim ve olumlu hava hakkında ise Nami, "bizde aslında birazcık şaşırıyoruz bu kadar önemli bir değişiklik.. Elbette Sayın Akıncı'nın tüm siyasi yaşamını Federal Çözüme ulaşmak için adayan bir olması Rum tarafı üzerinde büyük bir psikolojik etki yaptı, yüzde 60'lık bir oranla… Belki Rum liderliği elini açmak noktasında kendisini daha rahat hissediyor. Yani iyi niyetli adımlarının karşılığını bulabileceğini düşünüyorlar belki, böyle değerlendirilebilir…"

"Türk tarafından gelen bir tıkanıklık yoktu"

"Fakat gerçekten enteresan bir değişim. Sayın Eroğlu dönemini değerlendirecek olursak şunu ifade etmek lazım: o dönemde Türk tarafı gerçek geçmiş yakınlaşmalara saygı duyulmasını, 11 Şubat metni ile tutarlı ilerleme sağlanmasını, en kısa zamanda çözümün gerçekleşmesini talep eden bir söylev içerisindeydi…

Bu konularla ilgili Türk tarafından gelen bir tıkanıklık yoktu ama gerçekten olumlu tepki vermeyen bir Rum tarafı vardı. Bunu vermediğinde Türk tarafı daha fazla baskıcı bir şeyler yapar mıydı, yapabilir miydi o ayrı bir tartışma konusudur. Ama Türk tarafı söylemesi gerekeni söylüyordu ama Rum tarafından gelmesi gereken cevap bir türlü gelmiyordu. Şimdi yine bu söylenmesi gerekenler söyleniyor fakat Rum tarafının ayak sürme mazereti muazzam bir şekilde ortadan kalktı. Sayın Akıncı'ya da soğuk, uzlaşmaz tavır koymak… Bunu sanırım ya istemiyorlar ya da göze alamıyorlar ya da ciddi tepkileri hesap ediyorlar. Kendi halkından yüzde 60 almış büyük bir destekle geldi Sayın Akıncı, -ki ben bu orana olası referandumda Türk tarafının oranı da diyorum-. Keşke geçirdiğimiz yıllar kayıp hanesine yazılmasaydı… Aylar, yıllar hangi noktadan başlayacağız tartışmalarıyla geçti."

"Sıfırdan başlamıyoruz"

"Yani iki taraf da AL-Ver sürecine hazır mı?" sorusunu ise Nami müzakerelerdeki 'gizlilik' ilkesine dikkatle her şeyi paylaşamayacağını ancak her iki tarafın da yapıcı bir şekilde, bugüne kadar elde edilen kazanımlara da saygı duyan bir yaklaşımla ileriye gitmek için adımlar attığını, her şeye sıfırdan başlanmadığını ifade etti.

Özdil Nami, "her toplantıda konularla ilgili ilerleme sağlanmaya başlandı. Olumlu noktalara ulaştıkça açıklanacak…" dedi.

"Bakanlığın kabuk değiştirmesi için çalıştık"

Nami, önceki görevi Dışişleri Bakanlığı hakkında ise bakanlığın yabancıların gelip ziyaret ettiği bir kurum haline geldiğine dikkat çekerek 11 Şubat 2014 Ortak Açıklama'da da Dışişleri Bakanlığının çok önemli bir görev üstlenmiş olduğunu herkesin bildiğini söyledi.

Nami, "bakanlığın kabuk değiştirmesi için çalıştık" dedi.

"Eroğlu ile ilişkilerimiz inişli-çıkışlıydı"

Özdil Nami, Dışişleri Bakanlığı süresince dönemin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile uyumlu çalışabildiniz mi?" şeklindeki soruya karşılık ise "ilk başlarda biraz daha zorlandık. Bazı konularda farklı değerlendirmelerimiz vardı. Diğer yandan yoğun diyalog oluşturmak için sıkıntılar çektiğimiz bir gerçektir. Özellikle o dönem Müzakereleri yürüten arkadaşımızın Dışişleri Bakanlığı'na pek gelmemesi, (belki vakti yoktu bilmiyorum) gibi durumlar oldu ama sonra bunları aştığımız daha iyi bir dönem oldu. Daha iyi bir diyalog sağlandı. 11 Şubat açıklamasının elde edilmesi daha sonraki ilişkilerin sağlıklı gelişmesine de vesile oldu. Onun için inişli çıkışlı bir dönemdi, diyebilirim" ifadelerini kullandı.

"Akıncı'nın istek ve talebiyle göreve geldim"

CTP'nin Cumhurbaşkanlığı seçiminin 1'inci ile 2'nci turu arası kendisinin pazarlık konusu olduğuna dair ise Nami, "kesinlikle hayır. Hiçbir ön-şart Sayın Akıncı'ya sunulmadı. İlkeler teyit edildi. CTP, Sayın Akıncı'dan hiçbir şey talep etmedi. Sayın Akıncı'nın isteği ve talebi üzerine göreve geldim. Sayın Akıncı ile yıllardan beri tanışıyoruz. Çeşitli vesilelerle rastlaşıyorduk. Seçim sürecin daha ilk başladığı zaman Dışişleri Bakanlığını da ziyaret etmiş ve bu seçimi kazanacağını, kazandıktan sonra da bizimle çok yakın bir şekilde el ele çözeceğini ifade etmişti. Böyle bir düşüncesi o zamandan vardı. Biz de kendisine başarılar dilemiş, her türlü desteği vereceğimizi net bir şekilde ifade ettik. Zaten bundan hiçbir birey kaçamaz. Sayın Eroğlu da işbirliği istediğinde sürecin her safhasında bunu verdik…"

"Talat'ın Başbakan olmamı istediği doğru..."

2. Cumhurbaşkanı ve CTP-BG Genel Başkan Adayı Mehmet Ali Talat'ın kendisini Başbakan olarak görmek istediği ancak bunu reddettiği ve müzakereciliği tercih ettiği iddialarına ilişkin ise Özdil Nami, "doğrudur… Sayın Talat geçiş döneminde böyle bir değerlendirmesi olduğunu, beni düşündüğünü paylaşmıştı ama Sayın Cumhurbaşkanı Kıbrıs konusunda böyle bir tarihi fırsat olduğunu, katkı istediğini söylediği zaman kendi değerlendirmem de müzakerecilikte daha çok katkı sağlayabileceğim yönündeydi. Sayın Talat la da tekrar istişare ettik ve onunda uygun görmesiyle bu görevi üstlenmiş oldum…"

Mayınlar… "Askeri makamlar görür görmez yetersizliğini anladı"

Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami, askerin kendilerine bu konuda brifing verdiğini, haritalardaki pek çok yerde mayın olmasının mümkün olmadığını ifade etti ve "hatta bazı noktalarda bugün binalar, yılardır sürülmüş tarlalar var" dedi.

"Kimse anlamadı, biz gerçekten 40 yıldır mayınların üzerinde mi yaşıyoruz?" şeklindeki soruya yanıtla Nami "Rum tarafı bu konuyla ilgili ilk etapta bilgi paylaşımında bulundu. Liderler seviyesinde yapılan ilk toplantıda verdikten sonra hemen askeri makamlarımıza ilettik. Onlar bakar bakmaz zaten hemen verilen bilgilerin bir mayın temizleme faaliyeti için yetersiz olduğunu gördüler ve bize bilgilerin hangi standartta göre verilmesi gerektiğine dair yazılı bilgi sundular. Biz de Güney'e aktardık onlar da tekrar arşivlerini yokladıktan sonra istediğimiz formatta bilgileri bilahare ilettiler…"

"Mayınla ilgili kısa sürede işlemler başlayacak…"

"Şimdi askeri makamlarımız BM ile birlikte bunları inceliyor. Onların kendilerine has teknikleri var. Bu çalışma yapıldıktan sonra tarama faaliyeti yürürlüğe girecek. Şu an falanca bölgede var falanca bölgede yok diye bir şey söylemem benim şu aşamada mümkün değil. Bu çalışma sağlıklı bir şekilde yapılacak ama en azından genel olarak bölgelere baktığımızda –ki askeri makamlar bize bunun sunumunu da yaptılar- birçoğunda mayın olmasının mümkün olmadığını görüyoruz. Mesela haritada mayın tarlası görünen yerde kocaman binalar daha sonra yapılmış ya da tarlalar yıllardır sürülmüş ve sair… Detaylı bir konu: Mesela birçok mayın tipi metalden yapılmış, metalden yapılanların 40 yıl sonra bir işlevinin büyük ihtimalle kalmayışı da var. Bir yandan plastik olanlar var onların ömrü daha uzun… Anti personel var mesela ki onlar da daha yüzeye yakın. Bu kadar zamanda patlamamış olmaları imkânsız… Ancak ant-i tanklar var ki onların üzerine yük binmediği sürece toprağın derinliklerinde kalmış olabilirler… Tüm bunlar şimdi gereken makamlarla çalışılıyor ve kısa sürede işlemler başlayacak…"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.