İÇ HABERLER
okuma süresi: 4 dak.

KTEZO: "Ayakta kalmaya devam işletmeler mucize sonucu ayakta!"

KTEZO: “Ayakta kalmaya devam işletmeler mucize sonucu ayakta!”

KTEZO Başkanı Mahmut Kanber'in Doğu Akdeniz Üniversitesi arazisinin kiralanması ve yapılan protokol hakkında açıklama yaptı. Açıklama şöyle:

Yayın Tarihi: 28/05/15 16:51
okuma süresi: 4 dak.
KTEZO: “Ayakta kalmaya devam işletmeler mucize sonucu ayakta!”
A- A A+

Sonu olmayan bir yıkım yaşıyoruz. Göz göre göre "imha" ediliyoruz. Mikro-küçük orta boy, orta üst işletme namına bir şey kalmadı, kalmıyor. Hala daha ayakta kalmaya devam eden işletme varsa da, ya mucize sonucudur, ya borçlandığı içindir, ya da elinde var olan bir şeyleri sattığından dolayıdır. Bunun adına yoksullaşma denir, toplumun üretimden, hizmetten koparılması denir, işsizliğin çoğalması, ekonominin daralması denir.

Ekonomi, maliye, imar politikalarıyla bu sürece dur deyip süreci tersine çevirmek ise bir tercih meselesidir. Üç, beş kişinin, grubun, tekelin, sermaye grubunun yaptıkları üzerinden bütçe düzüp, düzen mi sürdüreceğiz, yoksa toplumu üretime katıp, üretimi geliştirerek, üretimi üleşerek mi yol alacağız? Soru budur. Yani nerden yanayız, kimin, kimlerin yanındayız. Yol haritamız ne?

DPÖ verileriyle bu ülkede kurumsal nüfus 300 bindir. Durum bu olduğu halde bütün sokakları, bütün yol boylarını rant uğruna işletme büyüklüğüne de bakmaksızın işyerlerine açarsanız bu ülkede herkes birbirini yer. Bütün bu rantçı politikalardan dolayı 25 bin işletme, 14 bin de sigortalara kayıtlı olarak iş yapan firma veya esnaf zanaatkar yaratıldı (Bu rakamların içerisinde kayıt dışı çalışanlar bulunmamaktadır). Zaman zaman da bu sayı daha da yükseliyor. 300 bin nüfusa 25 bin işletme… Dile kolay. Neredeyse 10 tüketebilecek kişiye bir işletmenin düştüğü, "iş yeri cehennemi"nin yaratıldığı bir ülke oluşturuldu. Master planlarını yapmayarak, imar mevzuatları ile oynayarak işyeri planlaması gözetmeyerek, bu duruma gelindiyse, bunun adına da politika denir, bunun adına da tercih denir. Yani biz bilerek yaptık.

Bu ortamda küçük olup da ayakta kalma şansı kalır mı? Lütfen birileri izah etsin. Kalmayacağı gayet açık, öyle ki basın yayın işletmelerinden, satış yerlerine, zanaat kollarına kadar tükenmeyen işletme kalmadı. Her yeni günde bir sektör daha iflasın eşiğine geliyor. Buna da toplumun üretimden koparılması ve tekelleşmenin hızlanması denir. Bizim adımıza işlerimizin, becerilerimizin, mesleklerimizin, yani bize ait olması gereken üretimlerin başkaları tarafından yapılmasından başka bir şey değildir.

Bu sürece Doğu Akdeniz Üniversitesi gibi bir kamu kurumu da katıldıysa vay halimize. Üniversitelerimizin eğitim konusunda üstlendikleri misyon yanında sosyal, kültürel, ekonomi projeleri üreterek topluma yol gösterici olması gerekirken, yatırımcıya arazisini kiralayıp yaptığı protokol gereğince, yatırımcının bu toplumun yaptığı ne kadar ekonomik faaliyet varsa yapmasına imkan tanınıyor, araba yıkamaya kadar! Bu büyüklükteki "mega" projelere ve bu nüfusa daha fazla işyeri ihtiyacı vardı çünkü!

Bu ekonomi, mali ve imar politikalarıyla, şehirlerin farelere terk edildiği krallıklar yaratılır sadece. Gerçekten yeter…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.