İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Mayın-sızlık resmîleşti!

Mayın-sızlık resmîleşti!

Güney Kıbrıs'ın GYÖ olarak sunduğu Beşparmak Dağları bölgesindeki mayın tarlaları hakkında Cumhurbaşkanı Akıncı'nın açıklamasına göre 28 tarlanın 25'inde mayın yok.

Yayın Tarihi: 06/07/15 13:58
okuma süresi: 10 dak.
Mayın-sızlık resmîleşti!
A- A A+

1'i askeri bölgede olduğu için zaten kontrol altında. Kalan 2 sivil bölge ise tellerle çevrildi…

  • Akıncı: "Turizm sezonunun içinde olduğumuz bugünlerde bu konunun artık bizi endişelendirmemesini amaçladık"

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Ada'da süren kapsamlı çözüm müzakereleri devam ederken iki toplum arasında da güven duygusunu tesis edecek ve günlük yaşamda karşılığı olması beklenen Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) hakkında çalışmalar sürüyor…

Bu kapsamda Mayıs ayında Güney Kıbrıs'ın sunduğu Beşparmak Dağları bölgesindeki 28 Mayın Tarlası hakkında süren çalışmalar nedeniyle bir süredir devam eden resmî sessizlik Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın önceki gün konuyla ilgili ayrıntılı yaptığı açıklamayla son buldu.

Buna göre Güney Kıbrıs'ın ilk sunduğu harita koordinatlarının yetersizliği nedeniyle daha sonra düzelterek verdiği ifade edilen 28 mayın tarlasını gösteren bölgelerin 25'inde mayın zaten yok.

1'i askeri bölgede kontrol altında.

Zayıf ihtimalli diğer 2 sivil bölge ise tellerle çevrildi.

Cumhurbaşkanı Akıncı dün yaptığı açıklamada BM ile kurulan irtibat sonrasında daha ayrıntılı bilgiler elde edilip çalışmalar başlatıldığını ifade ederek, Birleşmiş Milletler'in (BM) bu konu hakkında uzman kuruluşu UMBAS'ın çalışmalarda yer almalarını sağlamak açısından, BM yetkilileriyle temaslarda bulunduklarını kaydetti.

Akıncı bu konu hakkında hiçbir şekilde tereddütte mahal, endişelenecek bir durum olmadığının altını çizdi.

Kamuoyunda sınırda Kuzeyin vize uygulamasını kaldırmasına karşılık verildiği algısına neden olan 'mayın koordinat haritalarının' güven yaratacağına aksine özellikle turizme yönelik tedirginlik uyandırması sebebiyle eleştirilere neden olmuştu.

Mayın Haritaları ve hakkında yapılan çalışmalara son noktayı koyan Cumhurbaşkanı Akıncı'nın önceki gün yaptığı açıklama şöyle; "Kamuoyunun rahatlaması için paylaşıyoruz: Turizm sezonunun içinde olduğumuz bugünlerde bu konunun artık bizi endişelendirmemesini amaçladık. 28 Mayın tarlasının 25'inde herhangi bir risk unsuruna rastlanmadı. O konularla ilgili hiçbir tereddüt kalmadı. Sadece 3 noktada mayın olabileceği şüphesi var. Bu şüphe devam ediyor. 1 tanesi, Güngör askeri bölgede. Dolayısıyla orada da sakınca yok. Kontrol altında olan bir bölgedir.

2'ncisi Alevdağ'da, kısmen özel bir şahsın kullanımında, kısmen de kamuya açık alanda bir tarlanın içinde bulunuyor... 3'üncüsü ise, Lefke – Yedidalga- Ömerli yol kenarında tespit edilmiştir. Kısacası, halka açık olan bölgelerden 2 tanesinde böyle bir risk olabileceği ifade edildi. Bu üç bölge de işaretlenerek tellendi. UMBAS yetkililerinin tetkikleri yapıldığında, mayına rastlanırsa temizlenecektir. 1-2 aylık süre içinde tamamlanacağını ümit etmekteyiz… Bizim görüşümüz de adanın tümüyle mayından temizlenmesi yönündedir ancak bu konularda tam bir mutabakata ulaşılmadı".

Kıbrıs'ta mayınların temizlenmesi anlaşması dönemin Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından imzalanmış ve BM uzmanları Ara Bölgede mayınların temizlenmesi için çalışma başlatmıştı. Çalışmalar sırasında Srilankalı bir BM uzmanı talihsiz bir kaza sonucu hayatını kaybetmişti.

Kıbrıs Postası dosyalarıyla konuyu işlemişti

İlk kez Nisan 2014'te Rum basınına yansıyan GYÖ listesinde Beşparmak Dağları'ndaki 28 mayın tarlasıyla ilgili haritalar verileceği bilgisine yer verilmiş, Cumhurbaşkanı Akıncı bu listenin bu şekilde önce Rum basınında yayımlanmasını eleştirmişti.

Kıbrıs Postası GYÖ jesti olarak ortaya çıkan 'mayın tarlaları' ile ilgili geçtiğimiz Mayıs ayı içerisinde bir dizi haber dosyası hazırlamış ve harita ve mayın içeriğinin fiilen hükümsüz olduğunu farklı uzman görüş ve röportajlarla ortaya koymuştu.

"Olsa çoktan patlardı"

22 Mayıs'ta Mayın koordinat haritalarının gündeme gelmesi ardından Kıbrıs Postası'na değerlendiren Emekli Albay, Güvenlik Uzmanı Mehmet Çelebioğlu, "27 senelik askerlik yaşantımda defaten Beşparmaklar'da tatbikat yaptık. Doğrusu mayın tarlasına rastlamış değilim. Şahsi kanaatim dönemin Türk temas hattında mayın diye bir şey yoktur" demiş; Güney Kıbrıs'ın söz konuş haritalarla kafa karışıklığı yarattığını ifade etmişti.

Çelebioğlu "Hem olsa çoktan patlardı" demişti.

24 Eylül 1983'te Girne Kozanköy-Alemdağ köy çevresinde biri 10, diğeri 7 yaşında iki çocuğun, ailelerine ait keçilerini otlatırken bir patlama sonucu hayatlarını talihsiz bir şekilde kaybedişi hakkında ise Çelebioğlu, söz konusu hadisenin mayın değil, mühimmat patlaması olabileceğini kaydetmişti.

İstihkâm taburu taradı

Öte yandan yine aslen Baflı ve 63 hadiseleri ile birlikte Boğaz sancağında görev yapan Mücahit Teğmen Sermet Akdağ, Rumların döşediği mayına denk gelerek Karşıyaka bölgesinde 3 arkadaşını şehit verdiği ve bu son mayın hadisesinin ardından Beşparmak hattında mayınların Türk askerine ait istihkâm taburu tarafından taranmış olduğunu anlatmıştı.

Rumların döşediği mayın alanlarından birinin Beşparmaklar'daki ünlü tank bölgesi olduğunu; bir diğerinin etrafının Türk askeri tarafından o dönemde zaten çevrelediğini; diğerinin ise bizzat kendisinin kontrol ederek çevrelediğini, diğerinde ise ekibinin bir kısmının şehit olduğu bir mayın patlaması sonucu bilindiğini anlatan Akdağ, "Bu son olaydan sonra Türkiye askerinden müteşekkil mayın uzmanı istihkam taburu Beşparmaklar'ı yüzde yüz oranında taradı. Ortada mayın falan yoktur" demişti.

Yakovu'nun 2003 Ulusal Raporu ses getirdi

Ayrıca Kıbrıs Postası'na değerlendiren Yüksek Lisans ve Doktorasını Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü ile Harp Akademileri Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde yapan Güvenlik Bilimleri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Can Kasapoğlu, 2003 yılında dönemin Rum Dışişleri Bakanı, daha sonra da Müzakerecilik yapan Yorgo Yakovu imzalı Ulusal Plan Raporu'na atıfta bulunarak cevaplanması gereken yeni sorulara dikkat çekmişti.

Yakovu 2003 yılında Ottawa Sözleşmesi ile ilgili Kıbrıs Cumhuriyeti'nin pozisyonunu anlattığı Ulusal Plan Raporunda, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kontrolü altına olmayan ve Türk Askerinin işgali altındaki bölgelerde mayın bulunduğunu ancak bunların Türk Askeri unsurları tarafından döşendiğini" iddia etmişti.

Bu durumda Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bir Dışişleri Bakanı'nın "Türk askeri yerleştirdi" dediği mayınlar için "Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Anastasiades biz yerleştirdik. Haritalar budur" demesi çelişkilere ve mayınlar konusunda bir kandırmacanın yıllardır sürdürüldüğünün işareti olarak kamuoyunda yankılanmıştı.

TMS Telsiz dinleme kritik rol oynadı

74 Temmuz savaşı günlerinin önemli isimlerinden Emekli Albay Yılmaz Başkaya ise konu hakkında 74 harekâtları biter bitmez KTBK Komutanlığı'nın verdiği kesin emirle ülke genelinde etkin bir mayın arama – tarama çalışması yapıldığını, çeşitli bölgede yüzlerce mayının toplandığını, birçoğunun da bulundukları yerlerde imha edildiğini anlatmıştı.

64'ten sonra kurulan ve istihbaratçılıkta tarihi başarılara imza atan 20 kişilik Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Telsiz Dinleme Birliği'nin çözdüğü bazı şifreler sayesinde Türkiye'nin 2'nci Harekâtta Mağusa'ya güvenli bir şekilde ulaşabildiğine işaretle konuşan Başkaya, BM tarafından temizlenmekte olan ara bölgelerdeki mayınların döşenmesinden de sorumlu tuttuğu Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) 70'nci taburundan söz etti.

Kıbrıs Postası Genel Yayın yönetmeni konu hakkında "Zannederim Hartucu aldık fıstıkları verdik" başlıklı bir köşe yazısı kaleme kalmış ve "Anastasiades hiçbir şey vermeden önemli saydığımız bir şeyi almış oldu. İnşallah bundan sonraki alış verişlerde, Hartucun içi boş olup olmadığına bakarak elimizdeki fıstıkları teslim ederiz" ifadelerini kullanmıştı.

Turizm somut olarak etkilendi

Ayrıca Kalavaç Muhtarı Ömer Meraklı, bölgeye doğa ve dağ gezisi yapmaya gelen gruplarda ciddi azalma olduğunu, harita ile ilgili haberlerin yayılmasından beri köye hiçbir turist grubunun gelmediğini ifade ederek yakınmış; Rehberler Birliği Başkanı Hasan Karlıtaş ise mayın konusunun turizmde çok olumsuz etkiler yarattığını vurgulamıştı.

Diğer GYÖ'ler

Kapsamlı müzakerelerde zorlu konulara geçtiğimiz hafta ilk kez değinilirken GYÖ'ler kapsamında açıklanan diğer başlıklar şöyle; "1- Lefke'deki Aplıç kapısı ve Mağusa'daki Derinya kapıları öncelikli olmak üzere diğer kapıların da açılması için çalışma başlatılacak. 2- Ortak elektrik sistemine geçilmesi için çalışmalar başlatılacak. 3- İki bölgedeki GSM operatörlerinin ortak bir roaming sistemine geçmesi için uzmanlara da danışılarak çalışmalar başlatılacak 4- Çakışan radyo frekansları sorunun çözülmesi için teknik çalışma başlatılacak. 5- Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Teknik Komitesi kurulmasına karar veren liderler, bu konudaki çalışmaları hızlandıracaklar."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.