İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

'Dönüşümün' nesi konfederal!

'Dönüşümün' nesi konfederal!

Eski Rum Yüksek Mahkeme Başkanı Yorgos Pikis'in, Rum Basınına yansıyan ve müzakerelerin önemli bir tartışma konusu olan "dönüşümlü başkanlık" hakkında sarf ettiği "konfederal bir unsurdur" iddiasını Kıbrıs Sorunu hakkında uluslararası akademik çalışmalarıyla tanınan Profesör Ahmet Sözen ile Eski Müzakere Heyeti Üyesi avukat Oğuzhan Hasipoğlu'na sorduk.

Yayın Tarihi: 07/07/15 12:37
okuma süresi: 10 dak.
'Dönüşümün' nesi konfederal!
A- A A+

Sözen ve Hasipoğlu, Eski yargıcın 'siyaset kokan' demeci hakkında hemfikir…

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Kıbrıs Sorunun özellikle yakın tarihi, Annan Planı'ndan beri Dönüşümlü Başkanlığı tartışa gelmiştir.

Çoğu kez taraflardan birinin ya lehte ya da aleyhte 'kırmızı çizgisi' olan Dönüşümlü Başkanlık her ne kadar 'Garantiler' kadar popüler değilse de konuşulmaya devam ediyor.

Dönüşümlü Başkanlık tartışmalarının bir ayağı da Hristofyas-Talat döneminde olduğu gibi Çapraz oy.

Basına yansıdığı kadarıyla Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve müzakere heyeti dönüşümlü başkanlıkta ısrarlı.

Gözlemciler Dönüşümlü Başkanlık modelinin klasik Rum tezleri karşısında bulunduğu yeri 'Üniter Devlet ya da Üniter ruhu açıkça zedeler' yaklaşımı içerdiğini belirtiyorlar. Peki, dönüşümlü başkanlık nedir?

En son Nisan 2014'te konu hakkında TDP milletvekili Hüseyin Angolem'lin köşe yazısı konu hakkında özet niteliği taşıdığı için dikkat çekiyor.

Angolemli "Dönüşümlü Başkanlık, belirli sürelerle, Kıbrıslı Rum ve Türk'ün sıra ile Başkan olması anlamına gelir. Nüfus oranları dikkate alınarak; dört yıl Kıbrıslı bir Rum'un, iki yıl Kıbrıslı bir Türk'ün sıra ile Federal Devlet'in Başkanı olması her zaman taraflarca tartışma konusu yapılmıştır. Kıbrıslı Türk yetkililer, görüşmeciler, çapraz oya önceleri sıcak bakmadılar. Daha sonra, tartışabiliriz havasını yansıtmaya çalıştılar, fakat net bir duruş sergilenemedi. Bunun üzerine, Kıbrıs Rum Tarafı da çok açık olarak; 'çapraz oy olmaz ise, dönüşümlü başkanlık da olmaz' diyerek, tavırlarını ortaya koydular.

Son zamanlarda dönüşümlü başkanlığı gündemlerinden çıkardılar. Başkan'ın sürekli Rum, yardımcısının ise Türk olmasını seslendirmeye başladılar" diye yazmıştı.

Hukuk değil, siyaset kokuyor

Rum basınına dün yansıdığına göre aynı zamanda Uluslararası Ceza Mahkemesi yargıcı olan Eski Rum Yüksek Mahkeme Başkanı Yorgos Pikis, müzakerelerin önemli bir tartışma konusu olan "dönüşümlü başkanlık hakkında "konfederal bir unsurdur" açıklaması yaptı.

Eski Rum Yüksek Mahkeme Başkanı Pikis'in, Rum Basınına yansıyan ve müzakerelerin önemli bir tartışma konusu olan "dönüşümlü başkanlık" hakkında saf ettiği "konfederal bir unsurdur" iddiasını Kıbrıs Sorunu hakkında uluslararası akademik çalışmalarıyla tanınan DAÜ Uluslararası ilişkiler Siyaset Bilimi Profesörü Ahmet Sözen ile Eski Müzakere Heyeti Üyesi avukat Oğuzhan Hasipoğlu'na sorduk.

Sözen ve Hasipoğlu, Eski Rum yargıcın 'siyaset kokan' demeci hakkında hemfikir…

Yargıç Pikis: 'Dönüşümlü Başkanlık konfederal bir unsur"

Fileleftheros gazetesinde yer alan söyleşisinde Pikis özetle, "dönüşümlü başkanlık unsurunun konfederasyon unsuru olduğunu" ve Güven Yaratıcı Önlemlerin (GYÖ) ise sadece KKTC'de yaşayanların haklarının genişlemesini sağladığını iddia etti.

Kıbrıs Rum tarafının toprak konusunun görüşülmesinin müzakerelerin sonuna bırakılmasını kabul etmesini "hata" olarak da nitelendiren Pikis, garantörlük unsurunun devamına da karşı olduğunu vurguladı.

Nami: "Tüm konular masada"

Öte yandan Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami, 21 Haziran 2015 tarihli bir röportajında "dönüşümlü başkanlık ve ağırlıklı oy gibi eski uzlaşı noktalarının müzakere masası dışında mı kaldığı" şeklindeki soruya yanıtla "tüm konuların masada olduğu ve bu konulara tek tek bakmaları gerektiği" yanıtını vermişti.

Rum basınına göre Kırmızıçizgi

Rum basını yine önceki gün "müzakerelerin perde gerisi" başlıklı geniş haberinde "Gerek Akıncı'nın gerek Nami'nin açıklamalarından, 'dikenli' diye tabir edilen konularda Türk tarafının değişmez Türk tezlerinde hareket ettiği ortaya çıkıyor. Öğrendiğimize göre örneğin Yönetim konularında Kıbrıs Türk tarafı dönüşümlü başkanlığı kırmızıçizgi olarak ortaya koyuyor. Bu düzenlemenin bir anlaşmada yer alması gerektiğinde ısrar ediyor ve sadece süreyi –Rum Başkan'ın görev süresi ne kadar olacak, Kıbrıslı Türk Başkan'ın görev süresi ne kadar olacak v.b.- görüştüğü imasında bulunuyor" ifadelerine yer vermişti.

Sözen ve Hasipoğlu hemfikir

Eski Rum Yüksek Mahkeme Başkanı Pikis'in, Rum Basınına yansıyan ve müzakerelerin önemli bir tartışma konusu olan "dönüşümlü başkanlık" hakkında saf ettiği "konfederal bir unsurdur" iddiasını Kıbrıs Sorunu hakkında uluslararası akademik çalışmalarıyla tanınan DAÜ Uluslararası ilişkiler Siyaset Bilimi Profesörü Ahmet Sözen ile Eski Müzakere Heyeti Üyesi avukat Oğuzhan Hasipoğlu'na sorduk.

Sözen ve Hasipoğlu, Eski Rum yargıcın 'siyaset kokan' demeci hakkında hemfikir.

Ahmet Sözen: "Bu genelleme siyasi tarihi bilmemek demek"

Rum savcı Pikis'in iddiası hakkında Ahmet Sözen Dönüşümlü Başkanlığın Annan Planı'nda da olduğunu hatırlatıyor; "Rum eski Savcının hiç bir mesnedi olmayan bir iddiası bu… Tamamen siyasi bir beyanat.

Dönüşümlü Başkanlık hep olmuştur. Annan Planı'nda da vardır. Dünyada ayrıca konfederasyonların sayısı oldukça azdır buna mukabil federasyonların sayısı çoktur. Genelleme yapıp sadece konfedesyonlarda vardır demek siyasi tarihi bilmemek demektir.

Hasipoğlu: "Hristofyas kabul etti, Anastasiades öneriden çıkardı"

Cumhurbaşkanlığında, Derviş Eroğlu döneminde Ortak Metnin Kıbrıslı Türklerin lehimize olduğunu savunan eski Müzakere Heyeti üyesi Avukat Oğuzhan Hasipoğlu ise Kıbrıs Postası için şu görüşleri ortaya koydu; "Daha önce Eroğlu – Hristofyas görüşmelerinde Dönüşümlü Başkanlığı Hristofyas kabul etmesine rağmen, çapraz oyda ısrarcı olmuştur.

Anastasiades döneminde ise, Rum tarafı daha da geri giderek Dönüşümlü başkanlığı önerilerinden çıkararak çağdışı kalmış 1960 Cumhuriyetini sistemini önerebilmiştir. Rum tarafının yeni önerilerinde dönüşümlü başkanlık yoktur. Hâlbuki dönüşümlü başkanlığın konfederasyon modeli ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.

Dönüşümlü başkanlık, BM Güvenlik konseyi kararı ile kabul edilmiş olan Siyasal Eşitlik ve İki Toplumluluk prensibinin bir sonucudur. Bu prensipler mevcut müzakere zeminin en önemli unsurlarıdır. Mevcut zemin de federal bir çözüm olduğuna göre bunu konfederal bir sistemle karıştırmak elma ile armudu birbiriyle karıştırmak ile aynı anlama gelecektir.

Dönüşümlü başkanlığın neden yeni kurulacak olan federal Kıbrıs'ın sistemi içerisinde olması gerektiğini daha iyi anlamak için siyasal eşitlik kavramı ile iki toplumluluk kavramını birlikte değerlendirmek gerekecektir. Birleşik Kıbrıs'ta, başka birçok konuda olduğu gibi, yürütme organının şekillendirilmesi konusunda da ülkede iki toplum olduğu, bu iki toplum arasında ciddi bir nüfus ve siyasal kültür farkı bulunduğu ve Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin yerleşik ve kabul edilmiş parametrelerin başında 'siyasi eşitlik ilkesi'nin geldiği dikkate alınmalıdır.

'iki toplumluluk' sadece federal anayasanın iki halk tarafından ayrı referandum ile kabul edilmesi demek değildir. İki toplumluluk federal devletin tüm karar alma mekanizmalarında var olup, Yaşayabilir bir çözüm için görünür kılınmalıdır. Yürütme de bunlardan biridir.

Dolayısıyla federasyonun yürütme organının, uluslararası alandaki temsil, siyasi görünürlük ve karar alma mekanizmaları açısından, yalnızca bir toplumu temsil edecek biçimde örgütlenememesi gerekir. Kıbrıs Türk tarafının da kendi seçtiği liderini belli bir dönem dahi olsa tüm 'Kıbrıs'ın başkanı olarak görmek en doğal hakkıdır."

"Konfederal yapı ile uzaktan-yakından ilgisi yok"

"Bunun konfederal bir yapı ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. O halde, şu an tartışmakta olduğumuz yürütmenin yani başkanın seçimi konusunda, hukuken her zaman ayni toplumdan gelmemesi önemlidir. Bunu sağlamak için dönüşümlü başkanlık gerekmektedir.

Hatta dönüşümlü başkanlık ilkesinin tek başına siyasi eşitliği sağlayacağını düşünmek de doğru olmayacaktır. Yürütme organı içerisindeki bakanlıkların dağılımı bu noktada son derece önemlidir. İki toplumsal katmanın bakanlık sayıları arasında ciddi bir uçurum bulunması ve/veya önemli bakanlıkların bir toplumsal katmanın elinde toplanması durumunda siyasi eşitlik ciddi biçimde zarar görecektir.

Bilinmelidir ki Dönüşümlü başkanlık daha önceki Annan planı da dahil olmak üzere bütün BM planlarında yer almış ve artık bir BM parametresi olmuştur. Bundan geri adım atmak daha önce kazanılan ve yerleşmiş bir parametre olan bu haktan feragat edilmesi demek olacaktır. Bu konuda Müzakere masasında çok dikkatli olunmalıdır…"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.